17. Hukuk Dairesi 2017/1250 E. , 2019/11652 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki rücuen tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, kararda yazılı nedenlerle, davanın reddine ilişkin verilen hüküm, davacı vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davalıların kat maliki oldukları binaya ait atıksu borusunun patlaması sonucu, binada bulunan ve davacı şirket tarafından sigortalanan işyerindeki emtianın zarar gördüğünü, sigortalıya 58.824,97 TL. hasar bedelini ödeyip haklarına halef olduklarını belirterek 58.824,97 TL"nin ödeme tarihi olan 21.08.2008"den işleyecek reeskont faiziyle birlikte davalılardan tahsilini talep etmiştir.
Birkısım davalılar, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davacıya sigortalı işyerinde meydana gelen hasarın, sigortalının kullanımından kaynaklandığı, davalıların kusurlarının bulunmadığı gerekçesiyle, davanın reddine dair verilen hükmün, davacı vekili tarafından temyizi üzerine, 11. Hukuk Dairesi"nin 13.09.2012 tarih, 2011/5421 Esas ve 2012/13270 Karar sayılı ilamı ile; "mahkemece, hasarın sigortalının kullandığı işyerinin asma katında bulunan tuvaletten kaynaklandığı kabul edilmiş ise de, bu tuvaletin sadece sigortalı tarafından kullanılıp kullanılmadığı, hasarın Pazar günü meydana geldiği gözönüne alındığında bu büyüklükteki bir hasarın sadece davacı sigortalısının kullandığı tuvaletten kaynaklanmasının mümkün olup olmadığı, işyerinin asma katında yer alan tuvaletin atık su borusuna üst katlardan gelen başka atık su boru bağlantısının olup olmadığının yeterince araştırılmadığı; mahallinde yeniden keşif yapılarak, gerektiğinde ekspertiz raporunu hazırlayan uzmanın ve işyerinde inceleme yapıp görgü tespit tutanağı düzenleyen polislerin tanık olarak dinlenmesi ve hasara neden olan atık su borusunun tam olarak yerinin açık bir şekilde belirlenmesi suretiyle oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeye dayalı hüküm tesisinin doğru olmadığı" gerekçesiyle karar bozulmuştur.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılamada toplanan delillere göre; davaya konu edilen dahili su hasarının oluşumunda davalıların sorumluluğunu gerektirir bir kusurlarının bulunmadığı; keşifle alınan bilirkişi raporuyla, davaya konu hasarın tamamen davacı sigortalısının kullanımındaki tuvaletten kaynaklandığının saptandığı ve davacının davalılara rücu hakkının bulunmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, işyeri sigorta poliçesi gereği sigortalısına ödeme yapan davacının ödediği bedelin, zarardan sorumlu olduğu iddia edilen davalılardan rücuen tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece, bozmaya uyularak yapılan yargılamada icra edilen keşif üzerine alınan bilirkişi raporu doğrultusunda hüküm tesis edilmişse de; benimsenen rapor, bozma ilamında belirtilen hususları tam olarak karşılamadığı gibi, denetime de elverişli değildir. Hükme esas alınan raporda; davacıya sigortalı işyerinin asma katındaki tuvaletin pis su borusu ile binanın ana pis su hattına ait borulardan birinin (sigortalı yerin içinden geçen) ayrı hatlar olduğu; su sızıntısının, sigortalının kullanımındaki tuvaletin pis su borusundan kaynaklandığı şeklinde görüş bildirildiği görülmektedir. Ne var ki anılan bu raporda; hem binaya ait ana pis su hattı hem de sigortalının kullandığı asma kattaki tuvaletin pis su hattı borusunun, binanın aynı kolonu üzerinde birleşip buradan kanalizasyon hattına bağlandığı dikkate alınarak, binanın ana pis su hattında gerçekleşen herhangi bir tıkanma nedeniyle geri tepen suların sigortalının kullanımındaki tuvalet pis su hattından geri tepmeye neden olup olmayacağı ihtimali üzerinde durulmamıştır. Böylesi bir ihtimalin gerçekleşme olanağını denetlemeye yarar biçimde, pis su hatlarının kesişip kesişmediği ve varsa hangi noktada kesiştiğini denetlemeye elverişli biçimde krokilendirme yapılmadığı gibi çekilen fotoğraflardan da bu husus anlaşılamamaktadır. Bu itibarla, mahkemenin yaptığı araştırma ve benimsediği rapor yetersizdir.
Diğer yandan; davalılardan ..., davacının sigortalısı olan şirketin kiraya vereni konumunda olup, adı geçen davalının sorumluluğunun kiraya veren (taşınmaz maliki) sıfatı nedeniyle ayrıca değerlendirilmesi gerekir. Davaya konu su basması olayının davacı sigortalısının kullanımındaki tuvaletin pis su hattından kaynaklandığının kabulü halinde, bu tuvaletin ve ona bağlı hattın, taşınmazın davacı sigortalısı tarafından kiralanmasından önce ya da sonra yapılmış olmasına göre sorumluluğun tayini gereklidir. Hasar sebebi olarak kabul edilen asma kattaki tuvalet ve pis su hattının, kira sözleşmesinden sonra ve kiracı sıfatıyla davacı sigortalısı tarafından yapıldığının tespiti halinde, sigortalının yapımdaki müterafik kusuru değerlendirilmelidir. Asma kattaki tuvaletin sigortalı tarafından taşınmazın kiralandığı zamanda mevcut olduğunun tespiti halinde ise, kiraya veren taşınmaz maliki davalının sorumluluğunun, Borçlar Kanunu"nun yapı malikinin sorumluluğu ve kiraya verenin sorumluluğu kuralları çerçevesinde değerlendirilmesi gerekir. Adı geçen davalının sorumluluğu yönünden, açıklanan biçimde değerlendirme yapılmamış olması da eksik inceleme mahiyetindedir.
Açıklanan vakıalar karşısında mahkemece; ana taşınmaza ait pis su tesisat projesinin ilgili yerden getirtilmesi ve sigortalının kullanımındaki asma kat tuvaleti ile pis su hattının yapıldığı zamanın tespit edilmesinden sonra; konusunda uzman başka bir inşaat mühendisi bilirkişi eşliğinde mahallinde yeniden keşif yapılması; bilirkişiden, bina pis su tesisat projesi de incelenerek, binanın ana pis su hattına ait olup sigortalı yerin içinden geçen pis su borusu ile asma kat tuvaletine ait pis su borusunun hangi noktada kesiştiği (krokilendirilmek ve fotoğrafla da belgelenmek suretiyle), bina ana pis su borusundaki bir geri tepmenin sigortalı yere ait tuvalet pis su hattından geri tepmeye neden olup olmayacağı; sigortalı işyerinin binanın zemin katında bulunduğu ve üst katlarda 40"a yakın konutun bulunduğu, olayın olduğu gün sigortalı işyerinin kapalı olduğu ve su kullanımının olmadığı da gözetilerek, davaya konu boyuttaki bir su sızıntısının asma kat tuvalet pis su borusundan kaynaklanmasının teknik olarak mümkün olup olmadığının, eksper raporu, tanık beyanları ve davacının açtığı hasar dosyası da dikkate alınıp belirlenmesi hususlarında gerekçeli, denetime elverişli bir rapor alınıp oluşacak sonuca göre hasar sebebinin ve davalıların sorumluluğunun belirlenmesi; davalı ..."nun sorumluluğu yönünden ise, yapı malikinin sorumluluğu ile kiraya verenin sorumluluğu kuralları çerçevesinde ayrıca değerlendirme yapılması gerekirken, eksik incelemeyle, yazılı biçimde hüküm tesisi bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA; peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 09/12/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.