Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/521
Karar No: 2019/11660
Karar Tarihi: 09.12.2019

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2019/521 Esas 2019/11660 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2019/521 E.  ,  2019/11660 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalı vekilince istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 20.11.2018 Salı günü taraflardan gelen olmadı. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan sonra eksiklik nedeniyle mahkemesine iade edilen dosya eksiklik tamamlanıp tekrar gelmekle, incelendi, gereği düşünüldü.

    -K A R A R-

    Davacılar vekili, olay tarihinde trafik sigortası olmayan aracın yaptığı kaza sonucu araçta yolcu olan davacıların oğlu ..."in öldüğünü, desteğinden yoksun kaldıklarını, davalıya yapılan başvuruya rağmen ödeme yapılmadığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 2.000,00 TL. maddi tazminatın kaza tarihinden işleyecek faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş; 31.03.2015 tarihli ıslah dilekçesiyle, taleplerini 38.675,00 TL"ye yükseltmiştir.
    Davalı vekili, davaya konu alacakların zamanaşımına uğradığını, davacılar murisinin ölümünün kendi kusurundan kaynaklandığını, araç sürücüsünün kusuru bulunmadığından kendilerinin de zarardan sorumlu olmadığını, ölenin hatır için taşındığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davanın kısmen kabulü ile davacı ... için 14.320,80 TL. ve ... için 16.619,20 TL. olmak üzere toplam 30.940,00 TL. maddi tazminatın kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, trafik kazası sonucu oluşan ölüm nedeniyle, ölenin yakınlarının destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
    Davacılar, davaya konu kazayı yapan trafik sigortasız araç sürücüsünün kusuruyla kaza ve ölüm olayının gerçekleştiğini, bu sebeple doğan zarardan da davalının sorumlu olduğunu ileri sürerek davalıya husumet yöneltmiştir. Mahkemece, kusur oranlarının belirlenmesi bakımından alınan 10.02.2015 tarihli makine mühendisi bilirkişinin raporundaki görüş doğrultusunda, araç sürücüsünün kazada %75 oranında ve davacılar desteğinin %25 oranında kusurlu olduğu kabul edilerek bu kusur oranlarına göre davalının tazminattan sorumluluğuna karar verilmiştir. Hükme esas alınan kusur raporu incelendiğinde; araç sürücüsünün, yolcu taşımaya elverişli olmayan araçta yolcu taşıması nedeniyle, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu"nun 65. maddesi ile Karayolları Trafik Yönetmeliği"nin 130/b-c. maddeleri gereği; desteğin ise, hareket halindeki araçtan yere atlama nedeniyle, KTK"nun 84/5. maddesi gereği kusurlu olduğu tespitlerinin yapıldığı görülmektedir.
    Davaya konu olaya ilişkin ceza yargılamasının yürütüldüğü Altınekin Asliye Ceza Mahkemesi"nin 2007/18 Esas- 2007/26 Karar sayılı dosyasında alınan trafik bilirkişisinin 03.05.2007 tarihli raporunda da, araç sürücüsü ile desteğin yukarıda anılan rapordaki gerekçelerle kusurlu oldukları yönünde görüş bildirilmiştir. Ancak, ceza mahkemesi tarafından; desteğin, düşen şapkasını almak için hareket halindeki kamyonet kasasından atlaması ve kafasını çarpıp beyin kanaması geçirmesi sonucu öldüğü, herhangi bir nedenle araç kasasından düşmediği, ölenin eylemi nedeniyle usulsüz taşıma yapan araç sürücüsünün kusurlu eylemiyle zarar arasındaki illiyet bağının kesildiği ve suçun unsurlarının oluşmadığı gerekçesiyle, araç sürücüsü sanığın beraatine karar verilmiş; bu karar temyiz edilmeden kesinleşmiştir.
    Davaya konu kaza tarihi itibariyle yürürlükte olan 818 sayılı Borçlar Kanunu"nun 53. maddesi gereği, hukuk hakimi, ceza mahkemesinin kusura ilişkin tespitiyle bağlı olmamakla birlikte, maddi olgu hakkındaki tespitiyle bağlıdır. Olaya ilişkin ceza yargılamasında, davacılar desteğinin kusurlu hareketinin ağırlığı (illiyet bağını kesecek derecede) kabul edilerek araç sürücüsünün kusurlu hareketinin derecesi hafif düzeyde kabul edilmiş olduğundan, ceza mahkemesi tarafından yapılan bu tespitin dikkate alınması gerekir.
    Kazayı yapan açık kasa kamyonetin yan ve arka kasa kapaklarının olması gereken (yolcu taşıyabilmek için) ölçülerden daha alçak olduğunun, ceza soruşturmasındaki tutanaklarla saptandığı; davacılar desteğinin sadece 10 yaşında çocuk olduğu ve bu araçta yolculuk etmesinin yaratacağı riskin fazlalığı dikkate alındığında, araç sürücüsünün kazada kusurlu olduğu mutlak bir gerçeklik olmakla birlikte; ceza mahkemesi kararında yapılan tespitler de gözönüne alındığında, araç sürücüsüne olması gerekenden daha yüksek kusur veren 10.02.2015 tarihli bilirkişi raporu, somut olayın özelliklerine uygun değildir. Yetersiz bilirkişi raporuna göre karar verilemez.
    Açıklanan vakıalar karşısında mahkemece; İTÜ veya Karayolları Genel Müdürlüğü Fen Heyeti gibi kurum ve kuruluşlardan seçilecek bilirkişi heyetinden, kazanın meydana geliş biçimi, kazayı yapan aracın kasa kapak yüksekliklerinin olması gerekenden alçak olduğu ve araç kasasında taşınan desteğin yaşı, aracın işletilme tehlikesi, ceza mahkemesinin tespitleri ile ceza dosyasının bir bütün olarak ele alınması suretiyle, özellikle ceza mahkemesinin kabul ve gerekçeleri de dikkate alınarak somut olayın özelliklerine uygun biçimde kusur oranlarını belirleyen, ayrıntılı, gerekçeli, denetime elverişli bir rapor alınıp oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle, yazılı biçimde hüküm tesisi doğru görülmemiş ve kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, duruşmada vekille temsil olunmayan davalı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 09/12/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi