17. Hukuk Dairesi 2018/188 E. , 2019/11677 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
İLK DERECE
MAHKEMESİ : İzmir 10. Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki ilk derece mahkemesinde görülen tasarrufun iptali davasında verilen davanın kabulüne ilişkin hüküm hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelenmesi sonucunda; esas yönünden istinaf isteminin reddine ilişkin kararın, süresi içinde davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili; davacı ile davalı ... arasında 04/04/2014 tarihli 80.000,00 TL limitli ve 22/12/2014 tarihli 250.000,00 TL limitli kredi sözleşmesi akdedildiğini, borcun ödenmemesi üzerine hesap katının yapılarak İzmir 20. İcra Dairesinin 2016/11424 sayılı dosyasından takip açıldığını, yapılan takipte alacağı karşılayacak miktarda menkul, gayrimenkul mal ile başkaca hak ve alacak bulunamadığını, borçlunun takipten kısa bir süre önce malvarlığı üzerinde muvazaalı işlemler yaptığının, mallarını elden çıkardığının tespit edildiğini, davalı ..."un maliki olduğu ... plakalı aracını İzmir 17. Noterliğinin 12/05/2016 tarihli noter satış sözleşmesi ile davalı ... "ya devrettiğini, bu işlemin muvazaalı olduğunu belirterek, tasarrufun iptaline, dava konusu araç üzerinde İzmir 20. İcra Dairesi"nin 2016/11424 Esas sayılı dosyasındaki alacak ve ferileri ile sınırlı olmak üzere cebri icra yetkisi tanınmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ... vekili; ... plakalı aracın icra takibinde ve takip öncesi hesap kati yapılan ihtarnameden dahi önce satışının yapıldığını, aracın satışının yapıldığı tarihte muaccel bir borcun bulunmadığını, davalı ..."un aracını sattığını facebook sosyal paylaşım sitesinde duyurduğunu, davalı ... ile müvekkilinin hemşehrisi olması ve facebook adresinde ekli olmasının aracın muvazaalı alındığını göstermeyeceğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı ...; davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, davanın kabulüne, ... plakalı aracın davalı borçlu ... tarafından davalı ..."ya gerçekleştirilen satış yolu ile devrine ilişkin tasarrufun iptaline, davacıya İzmir 20. İcra Dairesi"nin 2016/11424 sayılı takip dosyasındaki alacak ve ferileri ile sınırlı olmak üzere dava konusu araç üzerinde cebri icra yetkisi tanınmasına karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İzmir Bölge Adliye Mahkemesince, tüm dosya kapsamına göre, davalı ... vekilinin istinaf başvurusunun HMK.nun 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine, karar verilmiş, Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, İİK.nun 277 ve devamı maddelerine göre açılan tasarrufun iptali isteğine ilişkindir.
Mahkemece; dava konusu araç için noterde gösterilen devir bedeli ile bilirkişi marifetiyle belirlenen devir tarihi itibariyle tespit edilen gerçek satış bedeli arasında önemli bir fark bulunduğu, dokuz ayrı kazaya karışan aracın satın alınmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğu,sosyal medya ortamından alıcı ve satıcının birbirleri ile arkadaş oldukları buna göre aracı satın alanın borçlardan haberdar olup borçlunun mal varlığının borçlarını ödemeye yetmediğini bildiği gerekçesiyle davanın kabulüne ve tasarrufun iptaline karar verilmiş ise de, mahkemenin bu kabulü dosya içeriğine ve toplanan delillere uygun düşmemektedir. İptal davasının kabulü için İİK.nun 278 ve devamı maddelerindeki şartların gerçekleşmiş olması lazımdır. Davaya konu olan aracın noterde belirtilen değeri 40.000,00 TL olup alınan bilirkişi raporuna göre belirlenen gerçek değeri ise 47.000.00 TL’dir. Devamlılık arz eden yargısal uygulamalarla aracın noterde gösterilen satış değeri ile bilirkişiler tarafından belirlenen gerçek değeri arasında bir misli ve daha fazla farkın bulunduğu hallerde fahiş farkın bulunduğu kabul edilmiştir. Bu durumda bedeller arasında fahiş fark bulunmamaktadır. İİK.nun 280. maddesine göre kötü niyeti kanıtlama yükümlülüğü davacı tarafta bulunmakta olup, davalılar arasında akrabalık bağı, iş ortaklığı, arkadaşlık gibi kötü niyeti gösterir bir durum da kanıtlanamamıştır. Mahkeme; dokuz ayrı kazaya karışan aracın satın alınmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu belirtmişse de kazaya karışan aracın satın alınmasında hayatın olağan akışına aykırı bir durum yoktur. Ayrıca davalıların sosyal medya ortamında arkadaş olmaları da aracı satın alan davalı 3.kişinin davalı borçlunun borçlarından haberdar olmasını ve borçlunun mal varlığının borçlarını ödemeye yetmediğini bilmesini göstermeyeceğinden davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu üzere davanın kabulüne karar verilmiş olması doğru değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile ilk derece mahkemesince verilen karara yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA; Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına, HMK’nın 373/1. maddesi uyarınca dava dosyasının ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesi’ne gönderilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı ..."ya geri verilmesine 09/12/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.