21. Hukuk Dairesi 2016/8434 E. , 2017/9523 K.
"İçtihat Metni"...
Davacı, iş kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.
Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.
K A R A R
1-Dosya kapsamından, ... verilen 29/02/2016 tarihli hükmün davacı vekili tarafından maktu temyiz harcı yatırılarak 01/03/2016 tarihinde temyiz edildiği, mahkemece 05/04/2016 tarihli ek karar ile kararın kesin olduğundan bahisle davacı vekilinin temyiz istemnin reddine karar verildiği, temyizin reddine dair kararın davacı vekilince süresinde temyiz edildiği anlaşılmaktadır.
Kanun koyucu belirli düşüncelerle miktar ve değeri belli bir tutarın altında kalan taşınır mal ve alacak davalarına ilişkin nihai kararların kesin olduğunu, dolayısıyla temyizinin olanaklı olmadığını hükme bağlamıştır.(6217 sayılı Kanunun 30.maddesi ile 6100 sayılı HMK ek geçici 3 atfıyla HUMK madde 427)
Somut olaya bakıldığında her ne kadar davacının 100,00 TL"lik maddi tazminat istemnin reddine karar verilmiş ise de davacı tarafın dava açarken fazlaya ilişkin haklarını saklı tuttuğu anlaşıldığından verilen hükmün kesin olduğundan bahsetmek mümkün değildir. Kaldı ki yerel mahkemenin temyiz incelemesine konu davanın reddine dair kararı da isabetli olarak temyiz yolu açık olarak verilmiştir. Buna göre mahkemenin temyiz isteminin reddine ilişkin ek kararının bozularak kaldırılmasına ve asıl hükmün temyizini amaçlayan temyiz itirazlarının incelenmesine karar vermek gerekmiştir.
2-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlerle temyiz kapsam ve nedenlerine göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine,
3-Dava, zararlandırıcı sigorta olayı sonucu %0 oranında sürekli işgöremezliğe uğrayan sigortalının maddi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir.
Mahkemece, davacının maluliyetinin bulunmaması nedeniyle maddi tazminat isteminin reddine karar verilmiştir.
./..
Dosya kapsamından, mahkemece, davacı sigortalının dava konusu iş kazası nedeniyle bir süre çalışamadığı, davacının istirahatli kaldığı bu süreler bakımından ücret kaybının doğduğu hususu göz ardı edilerek neticeye varıldığı anlaşılmaktadır.
Sigortalıya, iş kazası veya meslek hastalığı nedeniyle geçici iş göremez durumda bulunduğu sürece, Kurum tarafından 5510 sayılı Yasanın 18. maddesi uyarınca geçici iş göremezlik ödeneği ödenir. Bu ödenek iş kazalarında olay, meslek hastalığında da tedavinin başladığı tarihten itibaren çalışmaz durumda kaldığı (raporlu olduğu) sürece ödenir. Geçici iş göremezlik devresinde sigortalının çalışamadığı dönemde yoksun kaldığı gelir de iş kazası sonucu oluşan maddi zarar kapsamındadır. Raporlu olunan dönemde çalışamayan sigortalının bu dönemde yoksun kaldığı ücreti kadar bir zararının oluşacağı ve bu zararın da maddi zarar içerisinde kabul edilmesi gerektiği açıktır. Sigortalının zararlandırıcı olay nedeni ile tedavisinin devam ettiği ve çalışamadığı sürelerdeki maddi zararı bu dönemde % 100 iş gücü kaybına uğradığı kabulüne göre yapılmalıdır. Bilirkişi aracılığıyla maddi zararı tespit edilip ..."ca sigortalıya ödenmesi gereken geçici iş göremezlik ödeneği var ise bunun rücuya tabi kısmının hesaplanan maddi zarardan düşülmesi ile elde edilecek sonuç kazalının geçici iş göremezlik dönemi de denilen istirahatli dönemdeki karşılanmamış zararını ortaya koyacaktır. Hal böyle olunca da Mahkemece sürekli iş göremezlik oranı %0 olan davacının istirahatli (raporlu) kaldığı dönem bakımından yoksun kaldığı ücret kaybının hesaplanmadan yazılı gerekçe ile maddi tazminat isteminin reddine karar verilmesi usul ve yasaya doğru olmamıştır.
Yapılacak iş; davacının raporlu olduğu dönemde %100 oranında malul kaldığı, bu dönemde çalışamaması nedeniyle yoksun kaldığı ücreti kadar bir zararının olduğunun kabulüne göre maddi zararını bilirkişiye hesaplattırmak, varsa davacıya Kurum tarafından ödenen geçici iş göremezlik ödeneğinin davalı işverene rücu edilebilecek kısmını hesaplanan zarar tutarından tenzil edip tüm delilleri bir arada değerlendirerek sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Yukarıdaki nedenlerle;
1-Davacı vekilinin, temyiz isteminin reddine dair karara ilişkin temyizinin kabulü ile 05/04/2016 tarihli ek kararının bozularak kaldırılmasına,
2-Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 21/11/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.
...