17. Hukuk Dairesi 2018/456 E. , 2019/11711 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki rücuan tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkiline zorunlu trafik sigortalı olan davalı sigortalıya ait aracın tam kusurlu olarak yayaya çarpması sonucu müvekkili tarafından malul kalan yaya için 7.4.2011 tarihinde 35.487,39 TL ödeme yapıldığını, sigortalı aracın dava dışı sürücüsünün kaza anında 1.20 promil alkollü olduğunu beyanla, ödenen 35.487,39 TL tazminatın ödeme tarihinden işleyecek yasal faizi ile davalıdan rücuen tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, Dairemizin ilgili bozma ilamına uyulmasına karar verilerek toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın kısmen kabulü ile; 8.219,45 TL"nin 07/04/2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2- Dava, zorunlu trafik sigorta sözleşmesinden kaynaklanan sigortacı ve sigortalı arasındaki rücuen tazminat istemine ilişkindir.
Haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının belirlenmesi gerekmektedir. Söz konusu belirlemenin ise Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşların çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikayetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden, haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan Sosyal Sigortalar Sağlık İşlemleri Tüzüğü, Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği veya Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir.
Somut olayda davacı ... şirketince 26/11/2009 tarihli kazada yaralanan dava dışı yaya ... hakkında Konya Numune Hastanesi"nden verilen Özürlü Sağlık Kurulu Raporu"nda belirlenen %19 maluliyet oranına göre ödeme yapılarak eldeki rücuen tazminat davası açılmıştır. Mahkemece bozma ilamı öncesinde maluliyet raporu aldırılmadan, özürlü sağlık kurulu raporundaki %19 maluliyet oranına göre davanın kabulüne karar verilmiştir. Davalının temyizi üzerine Dairemizce yaya mağdurun daimi işgücü kaybı ve oranı konusunda olay tarihinde yürürlükte bulunan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybının Tespitine İlişkin Yönetmelik hükümlerine göre Adli Tıp Kurumu veya üniversitelerin Adli Tıp Kürsüleri"nden usulüne uygun rapor alınması gerektiği gerekçesiyle de hükmün bozulmasına karar verilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak bu kez Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Kurulu’ndan alınan raporda yayanın sürekli maluliyet tayinine mahal olmadığı, geçici işgöremezlik süresinin 14 aya kadar uzayabileceği belirtilmiş, bu rapor doğrultusunda mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Davacı yargılama sırasında bilirkişi raporuna itiraz etmiştir. Eksik inceleme ile hüküm kurulamaz.
Bozma sonrası hükme esas alınan Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Kurulu raporu ile Konya Numune Hastanesi"nce düzenlenen özürlü sağlık kurulu raporu arasında açıkça çelişki bulunması karşısında, mahkemece yapılacak iş, Adli Tıp Kurumu Genel Kurulu’ndan dava dışı yayanın maluliyet durumuna ilişkin kaza tarihi itibari ile yürürlükte bulunan Çalışma ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerine uygun yeni bir rapor alınarak, çelişki giderildikten sonra sonucuna göre karar verilmesi iken, çelişki giderilmeksizin hüküm kurulması doğru görülmemiştir.(HGK’nın 2013/17-2423, 2015/1661 sayılı ilamı da bu yöndedir.)
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 09/12/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.