
Esas No: 2021/1193
Karar No: 2022/362
Karar Tarihi: 24.03.2022
BAM Hukuk Mahkemeleri Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/1193 Esas 2022/362 Karar Sayılı İlamı
...
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/1193 Esas
KARAR NO : 2022/362
HAKİM : ... ...
KATİP ...
DAVACI : ... - ... ...
VEKİLİ : Av. ...
DAVALI : ... - .....
VEKİLİ : Av. ......
DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/12/2021
KARAR TARİHİ : 24/03/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 24/03/2022
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde ; Davalı tarafından müvekkili aleyhine açılan Bursa 4. İcra Müdürlüğü 2021/... Esas sayılı dosyasıyla ,haksız ve kötü niyetli olduğu icra takibi başlatıldığı , borçlu olmayan müvekkillinin borçlu olmadığının ispatı amacıyla işbu davayı açma zorunluluğunun hasıl olduğu. Müvekkilin davalıyı hiçbir şekilde tanımadığı. Belirtilen tüm hususlarda yargılama aşamasında mahkemenizce tespit edilecek olduğu davalı ile ticari hiçbir ilişkisi de olmadığı. Davalı ..., ... ... 'in yakın arkadaşı olduğu. ... ... imzalanan ve içeriğinde boş bononun da bulunduğu kira sözleşmelerini ... ...' a getirmemiş , kendi uhdesinde bırakmış ve en son yakın arkadaşı olan davalı ...' e verdiği , Davalı ... tarafından sadece müvekkilin imzasının bulunduğu kira sözleşmesinin alt kısmındaki boş senedi kestiği ve boş senedi doldurularak müvekkil aleyhine Bursa 4. İcra Müdürlüğü 2021/... E sayılı dosyasından icra takibine konulduğu. Ayrıca davalı aynı şekilde başka bir boş senedi imzalayarak ... ... ... hakkında da Bursa 5. İcra Müdürlüğü 2021/... E sayılı dosyası Ve Bursa 5. İcra Müdürlüğü 2021/... E Sayılı dosyalarından icra takibi yaptığı. Davalı ve ... ... hakkında Kamu Kurum ve Kuruluşları, vb.Tüzel Kişiliklerin Araç Olarak Kullanılması Suretiyle Dolandırıcılık, Resmi Belgede Sahtecilik,Açığa İmzanın Kötüye Kullanılması, Güveni Kötüye Kullanılması ile ilgili suç duyurusunda bulunduğu. Soruşturma numarası alındığında mahkememize bildirileceği. Bursa 14. Asliye Ceza Mahkemesi 2021/841 E sayılı dosyasının 17/11/2021 tarihli duruşmasında şüpheli ... ... " 13/07/2021 tarihinde sabah saatlerinde yedek anahtarla müştekinin kullanımında bulunan aracı ... isimli arkadaşıyla birlikte giderek aldığı " şeklinde beyanda bulunduğu. Aynı tarihli duruşmada tanık olarak dinlenen ... ...' "Çalınan araçlarla ilgili kamera kayıtları incelediğinde görüntülerdeki kişilerin sanık ... Ve ... olduğunu kendisi tespit ettiği . ...'i zaman zaman kendisinden araç kiralaması sebebiyle tanıdığını ." şeklinde beyanda bulunduğu. Aynı tarihli duruşmada tanık olarak dinlenen ... ..." Araç kiraladığı müşteki kendilerini arayıp kiraladıkları aracın yerinde olmadığını kendilerine söyledikleri . Ayrıca karakolda sanık ... , ... ... Ve ... ' de şüpheli sıfatı ile beyanda bulunduğu" şeklinde beyanda bulunduğu. Hal böyle olunca; mahkemece kanıt yükünün davalı tarafta olduğu gözetilerek, davalının savını kanıtlayabilmesi için olanak verildiği, tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerektiği, kanıt yükünün tayininde yanılgıya düşülerek davanın reddine ilişkin önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırı olduğu. Dava, borçlu olmadığının tespiti istemi olduğu. Davalı hakkında Sulh Ceza Mahkemesi’ nde açığa atılan imzanın kötüye kullanılması suçundan açılan ceza davasında verilen kararın halen kesinleşmediği dosya kapsamından anlaşıldığı. Hukuk hakimi B.K.’ nun 53. maddesi uyarınca ceza mahkemesinde verilen beraat kararı ile bağlı olmadığı. Ancak mahkumiyet ve tesbit edilen maddi olgularla bağlı olduğu. Mahkemece ceza davasının sonucu verilecek karar beklenerek, ayrıca davalının ceza dosyasında verdiği ifadeler ile takibe konu senet ve dosya kapsamı bir bütün halinde değerlendirilerek sonuca uygun bir karar verilmesi gerektiği. Öncelikle İhtiyati Tedbiren belirtilen icra dosyasının telafisi imkansız zararlar doğurmaması için Öncelikli Olarak Suç Olan Bir Eylemle bononun ele geçtiği dikkate alınmakla Teminatsız Olarak, mahkeme aksi kanaatte ise makul bir teminatla, icra takibinin durdurulmasına ve vezneye giren paranın alacaklıya ödenmemesine, Davanın kabulü ile Bursa 4.İcra Müdürlüğü'nün 2021/... Es. sayılı dosyasının iptali ile takip konusu 50.000,00 TL tutarlı bonoya ve ferilerinden davacının borçlu olmadığının tespitine, Alacağın %20'sinden az olmamak kaydıyla davalının kötü niyet tazminatı ödemesine, Tüm yargılama masrafları ile avukatlık ücretinin de davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava edilmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; Huzurdaki davanın, tamamen kötüniyetli olduğu ve borcunu ödememek için işin esasında haksız da olsa bütün hukuki mekanizmaları kullanmayı amaçladığı davacının ikame etmiş olduğu haksız bir dava olduğu. Müvekkil ile Davacı arasındaki borç kambiyo senedine dayandığı. Söz konusu senet borcuna karşılık davacı tarafından müvekkiline verildiği. Vadesi geldiğinde ise müvekkil hukuki yollarla alacağını tahsil etme yoluna gittiği. Davacı tarafça müvekkilinin söz konusu senetleri usulsüz yollarla temin ettiği ve bu şekilde haksız bir yarar elde etmeye çalıştığı şeklindeki iddiaları gerçeği yansıtmadığı. Davacının borçlu olmadığını ancak ve ancak yazılı delil ile ispatlaması gerekirken müvekkili ile alakası olmayan ceza dosyaları ile borçtan kurtulmaya çalıştığı bununla da kalmayıp müvekkilimize yönelik ağır ithamlarda bulunduğu. Davacı tarafın iddia ettiğinin aksine Müvekkilinin söz konusu olaylara ilişkin sadece Bursa C. Başsavcılığının 2021/63400 Soruşturma sayılı dosyasından yargılanmış ve kendisi hakkında 06/10/2021 tarihinde Kamu Adına Kovuşturma Yapılmasına Yer Olmadığı kararı verildiği. Davacının dava dilekçesinde belirttiği diğer soruşturma ve kovuşturma dosyalarında taraf bile olmadığı. Davacı taraf dava dilekçesinde müvekkiline yönelik 4 adet araç çaldığı gibi ağır ithamlarda bulunduğu. Bu iftira ve ithamları kabul etmediği. Davacı tarafça dava dilekçesinde sunulan iddialar yazılı delil niteliğinde olmadığı gibi borcun olmadığını ispatlar nitelikte olmadığı.Müvekkilin talep ettiği alacak hukuken mevcut ve takip edilebilir bir alacak niteliğinde olduğu, borçlunun açmış olduğu menfi tespit davası haksız, yersiz ve hukuki dayanaktan yoksun olduğu. Öte yandan, müvekkilin alacağı likit ve haklı bir alacak olmasına rağmen davacı tarafından haksız ve mesnetsiz açılan bu dava sebebiyle müvekkilin alacağını geç tahsil etmesi söz konusu olduğu. Bu sebeple davanın reddine ve İİK m.72/4 uyarınca müvekkilin uğradığı zararın tazmini için davacı borçlunun %20 den aşağı olmamak üzere tazminata mahkûm edilmesi gerektiği. Davacı borçlunun haksız, yersiz ve hukuki dayanaktan yoksun davasının reddi ile müvekkilin alacaklı olduğunun tespitine, İşbu davanın açılmasında ve borcun ödenmemesinde tamamen kötüniyetli olan davacının İ.İ.K. md 72/4 uyarınca alacağın %20’ sinden az olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmolunmasına, Yargılama giderleri ile vekalet ücretinin de davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini, mahkememizden vekaleten talep etmişlerdir.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe:
İncelenen Dosya Kapsamına Göre
Davada öncelikle dava şartları hususunda değerlendirme yapmak gerekmiştir. Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. HMK.nun 114.maddesindeki dava şartlarından biri de mahkemenin davada görevli olmasıdır.
Derdest davada, kiralanan araç sözleşmesinin alt kısmındaki boş senedi bedeline yönelik davacının borçlu olmadığına dair menfi tespite ilişkindir. Taraflar arasında araç kiralama sözleşmesi mevcuttur.
Davada öncelikle dava şartları hususunda değerlendirme yapmak gerekmiştir. Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. HMK.nun 114.maddesindeki dava şartlarından biri de mahkemenin davada görevli olmasıdır.
Ticaret Mahkemelerinin görevi TTK.nun 4. ve 5.maddelerinde gösterilmiş olup, bu maddelerde belirtilen dava ve işlere bakmaya görevlidir.
Bir davanın Ticaret Mahkemesinde görülebilmesi için ya her iki tarafın tacir olup uyuşmazlığında ticari işletmeleri ile ilgili olması ( nispi ticari dava) yahut TTK'da düzenlenen işlerden kaynaklanması( mutlak ticari dava ) gerekmektedir. Derdest davada, takibe konu alacağın kaynağı kira ilişkisinden ( araç kiralama ilişkisi sebebiyle menfi tespit ) kaynaklanmaktadır.
"6100 sayılı HMK'nun "Sulh hukuk mahkemelerinin görevi" başlığı altındaki 4. maddesinde de "(1) Sulh hukuk mahkemeleri, dava konusunun değer veya tutarına bakılmaksızın; a) Kiralanan taşınmazların, 09.06.1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davaları.... görürler" hükmüne yer verilmiştir (1086 sayılı HUMK'nun 8/II-1 maddesinde de dava konusu şeyin değerine bakılmaksızın, kira sözleşmesine dayanan her türlü tahliye, akdin feshi yahut tespit davaları, bu davalarla birlikte açılmış kira alacağı ve tazminat davaları ve bunlara karşılık olarak açılan davaların Sulh Hukuk Mahkemelerinde görüleceği şeklinde benzer düzenlemeye yer verilmişti). Somut olayda;Talebe konu alacağın kira sözleşmesinden kaynaklandığı anlaşılmaktadır nitekim talep dilekçesi ekindede kira sözleşmesi sunulmuştur taraflar arasındaki temel hukuki ilişkinin araç kira sözleşmesine dayalı menfi tespit davası olduğu, dava ve davaya konu alacağın kiralama ilişkisinden kaynaklandığı anlaşılmaktadır.
Açıklanan hukuki ve maddi vakıalar karşısında; görev kurallarının kamu düzenine ilişkin olduğu ve yargılamanın her aşamasında re'sen gözetilmesi gerektiği, davada Sulh Hukuk Mahkemesi'nin görevli olduğu gözetilerek; HMK'nun 114/1-c maddesine göre, görevsizlik nedeniyle HMK'nun 115/2. maddesi gereğince dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
1-Davanın HMK'nun 114/1-c maddesi delaleti ile 115/2. Maddesi gereğince davanın usulden (görev yönünden) REDDİNE, görevli Bursa Sulh Hukuk Mahkemeleri olduğuna,
Karar kesinleştiğinde ve HMK'nun 20. Maddesinde öngörülen iki (2) haftalık kesin süre içerisinde müracaat edilmesi halinde dosyanın görevli Bursa Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmesine, kesinleşmeye mütakip süresi içerisinde gönderme talebinde bulunulmadığında dosya üzerinden davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin hatırlatılmasına,
Yargılama giderlerinin esas hakkında karar verecek mahkemece değerlendirilmesine,
Dair Davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf Yargı Yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 24/03/2022
Katip ...
E-imzalıdır
Hakim ...
E-imzalıdır
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.