
Esas No: 2019/1210
Karar No: 2022/226
Karar Tarihi: 24.03.2022
BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/1210 Esas 2022/226 Karar Sayılı İlamı
T.C.
İSTANBUL
21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/1210 Esas
KARAR NO : 2022/226
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/11/2019
KARAR TARİHİ : 24/03/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile, davalı şirketin 20.01.2017 tarihinde imzaladığı sipariş formu, sözleşme ve taahhütname kapsamında müvekkili şirketten veri merkezi hizmeti aldığını, davalının aldığı hizmete ilişkin 02.05.2017 tarih ... fatura numaralı 910,37 ₺, 05.05.2017 tarih ... fatura numaralı 1.257,76 ₺, 01.06.2017 tarihli, ... fatura numaralı, 911,30 ₺, 01.07.2017 tarih ... fatura numaralı 937,09 ₺, 07.08.2019 tarih ... fatura numaralı 981,36 ₺, 01.09.2017 tarih ... fatura numaralı 971,52 ₺ fatura borcunu ve işlemiş faizini müvekkili şirkete ödemediğini, müvekkili şirketin söz konusu alacaklarının tahsili amacıyla ... İcra Müdürlüğünün 2017/... E. Sayılı dosyası ile icra takibine başladığını ancak davalının haksız ve kötü niyetli itirazı ile takip durduğunu, davalının haksız ve kötü niyetli itirazının iptalini, .... İcra Müdürlüğü'nün 2017/... E. Sayılı dosyası ile başlatılan icra takibinin devamını, İ.İ.K mad. 67 kapsamında %20'den az olmamak kaydı ile davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile, Müvekkilinin davacıya borcu bulunmadığını aksine davacının müvekkiline ait ... marka server cihazını yeddinde haksız olarak tutması ve tüm taleplere rağmen iade etmemesi nedeniyle cihazı teslim ya da eşdeğerinin bedelini müvekkiline ödeme borcu bulunmadığını, dava konusu faturalar içerisinde müvekkiline ulaşan bir fatura olmadığını, nitekim e-fatura olarak kesilerek gönderildiği iddia edilen faturaların TTK'nun kabul ettiği usulü müvekkili sözleşmede belirttiği e-posta adrese hatta fiziki olarak müvekkilinin adresine dahi gönderildiğini, müvekkilinin davaya konu edilen faturalarda geçen hizmeti iki nedenle almadığını, birinci neden olarak davacı müvekkiline taahhüt edilen nitelikte hızlı ve kesintisiz internet hizmeti sunamadığını, davacının taahhüt ettiği nitelikte hizmet sunamaması, kah bağlantı kesilmesi kah internet hızının yavaşlığı, üstüne bir de mesnetsiz ve tek taraflı fiyat arttırımları uygulamaya çalışması sonucunda müvekkilinin bu hizmeti artık almayacağını bildirdiğini, davacının da bunu kabul ettiğini ve hizmet vermeyi sonlandırdığını açıkladığını, davaya cevaplarının yasal süresi içerisinde verildiğinin kabulünü, tarafların aynı olması ve aynı hukuki ilişkiden doğmuş olması nedenleriyle aralarında irtibat bulunan dava dosyası ile birleştirilmesini, yapılacak yargılama sonucunda haksız davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, davacı tarafından başlatılan ... İcra Müd. dosyasına davalı yanca yapılan itirazın İİK 67 ve devamı maddeleri uyarınca iptaline karar verilmesi isteminine ilişkindir.
... İcra Müdürlüğü'nün 2017/... E. Sayılı dosya aslı celp edilmiş ve incelenmesinde; alacaklısı ... A.Ş tarafından, borçlu ... Ltd. Şti. Aleyhine 6.134,63 TL üzerinden asıl alacağa takip tarihi olan 16.11.2017 tarihinden itibaren %9,75 Avans faizi işletmek kaydıyla tahsili talebi ile icra takibi başlatıldığı, yasal süresinde borçlunun borca ve ferilerine itiraz ettiği, itiraz sonucu icra takibinin durduğu, mahkememiz nezdinde görülen davanın İİK.m67 uyarınca 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açıldığı anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın halli bakımından dosya Mali Müşavir bilirkişiye tevdii edilmiş olup, 28.07.2020 tarihli bilirkişi raporunda özetle; "...davalı şirketin, defter ve belgelerini ibraz etmediğinden dolayı, alacağın davalı defter ve belgelerinde yer alıp almadığı, hangi belgelere dayandığı ve miktarı hususlarında inceleme yapılamadığını, dosyaya sunulan deliller, icra takip dosyası ve davacı şirketin defter ve belgeleri üzerinde yapılan inceleme neticesinde; davacı şirketin Türk Ticaret Kanunu'na göre tutulması gereken ticari defterlerini yasal süreleri içerisinde tasdik ettirdiğini, yevmiye defterlerinin kapanış tasdikini de yasal süresi içerisinde yaptırdığı dolayısıyla davacı şirketin ticari defterlerinin sahibi lehine delil olma özelliğini taşıdıkları görüldüğünü, davacı tarafından davalı ile aralarındaki ticari ilişkiye istinaden düzenlenen faturalar, davacı şirket defterlerinde usulüne uygun olarak kayıt altına alındığını, davacı şirketin, davalı şirketten takip tarihi (15.11.2017) itibariyle 5.969,40 TL (taleple bağlılık ilkesi gereği) asıl alacak, 165,23 TL (taleple bağlılık ilkesi gereği) işlemiş faiz olmak üzere toplam 6.134,63 TL (AltıbinyüzotuzdörtTLaltmışüçKr) alacağının olduğu hesaplandığını, takdiri Sayın Mahkemenize ait olmak üzere, davacının asıl alacağına takip tarihinden itibaren, 3095 sayılı yasa gereği yıllık %9,75 oranından başlayacak değişen oranlardan faiz işletilmesi gerekeceği..." şeklinde görüş bildirmiştir.
Taraf itirazları doğrultusunda kök rapor hazırlayan bilirkişiden ek rapor hazırlanması istenilmiş olmakla, 02.03.2021 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle; "... dosyaya sunulan yeni bilgiler ve deliller ile davalı şirketin defter ve belgeleri üzerinde yapılan inceleme neticesinde, kök raporumuzdaki tespitlerimize ek olarak tespitler yapılmış ve aşağıdaki sonuçlara ulaşıldığını, davacı ve davalı şirketlerin, Türk Ticaret Kanunu'na göre tutulması gereken ticari defterlerini yasal süreleri içerisinde tasdik ettirdikleri dolayısıyla davacı ve davalı şirketin ticari defterlerinin sahipleri lehine delil olma özelliğini taşıdıkları görüldüğünü, davacı şirket defter ve belgelerine göre, davacı şirket işbu davanın konusu olan icra takibinde, 5.969,40 TL asıl alacak, 165,23 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 6.134,63 TL tutar talep ettiğini, davacı şirketin icra takibinde talep cttiği tutar ile icra takip talebi tarihinde davalı şirketten cari alacak tutarı arasındaki farkın, davacı şirket tarafından 03.11.2017 tarihli ve ... nolu faturanın icra takibine konu edilmemesi olduğunu, davalı şirket defter ve belgelerine göre ise, takip tarihi (15.11.2017) itibariyle itibariyle davalı şirketin davacı şirketten 1.805,40 TL alacaklı olduğunu, defterlerinde davacı şirket tarafından düzenlenen faturalardan sadece 0l.02.2017 tarih ve ... nolu faturanın yer aldığını, bu faturanın ödemesinin yapıldığını, sonrasında ise davacı defterlerinde yer alan ... nolu ve ... nolu faturaların toplam tutarı olan 1.805,40 TL ödemenin yapıldığını ve davacı şirket larafından düzenlenen başkaca bir faturanın kaydının bulunmadığını, taraf defterlerindeki bakiye farklılıklarının bu nedenlerden kaynaklardığı tespit edildiğini, davacı şirketin dosyaya sunduğu mail yazışmaları ile hizmetin verildiğine dair bilgi ve belgeler ile faturaların davalı tarafa tebliğ edildiğine dair bilgilerin değerlendirilmesinin uzmanlık alanımız dışında olması sebebi ile takdirinin mahkememize ait olduğunu, mahkememizin yapacağı değerlendirmeler neticesinde davacı şirketin haklığına karar vermesi halinde; kök raporundaki nihai görüşün değişmediğini ve davacı şirketin, davalı şirketten lakip tarihi (15.11.2017) itibariyle 5.969,40 TL (taleple bağlılık ilkesi gereği) asıl alacak, 165,23 TL (faleple bağlılık ilkesi gereği) işlemiş faiz olmak üzere toplam 6.134,63 TL alacağının olduğu hesaplandığını, takdiri Mahkememize ait olmak üzere, davacının asıl alacağına takip tarihinden itibaren, 3095 sayılı yasa gereği yıllık Y69,75 oranından başlayacak değişen oranlardan faiz işletilmesi gerekeceği..." kanaatine varıldığını bildirmiştir.
Davalı itirazları dikkate alınarak özellikle de faturalara konu hizmetin davacı yanaca davalıya verilip verilmediğinin tespiti noktasında bir Bilişim Uzmanı, bir Mali Müşavir ve bir Nitelikli Hesap Uzmanı bilirkişiden yeni bir rapor alınmasına karar verilmiş olup, 25.10.2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle: "...davacının 2017 yılı ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğunu, davacının ticari defterlerine göre; davacı yan tarafından takibe konu edilen faturaların davacı yanın ticari defterlerinde kayıtlı olduğunu, davacının davalı yandan takip tarihi 15.11.2017 itibariyle 8.093,40 TL cari hesap bakiye alacaklı olduğunu, davalının 2017 yılı ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğunu, davalının ticari defterlerine göre; davalı yanın incelenen kendi ticari defterlerine göre, sadece davacı yan tarafından davalı adına tanzim edilen 01.02.2017 tarih ... no.lu 902,70 TL tutarlı faturanın kayıtlı olduğu görüldüğünü, davacı yan tarafından tanzim edilmiş diğer faturaların kayıtlı olmadığı, davalı yan takip tarihi (15.11.2017) itibariyle davacı yandan 1.805,40 TL cari hesap yönünden alacaklı gözüktüğünü, davacı yan kendi ticari defterlerine göre davalı yandan takip tarihi 15.11.2017 itibariyle 8.093,40 TL alacaklı gözükmesine karşın davalı yan ise kendi ticari defterlerine göre takip tarihi 15.11.2017 itibariyle davacı yandan 1.805,40 TL alacaklı halde olduğunu, bu durumda taraflar arasındaki cari hesap farklılığının (8.093,40 TL * 1.805,40 TL<) 9.898,80 TL olup, taraflar arasındaki cari hesap farklılığının aşağıda detaylarına yer verilen davacı yan tarafından davalı adına tanzim edilen faturaların davalı yanın ticari defterlerine kayıtlı olmadığından kaynaklı olduğu anlaşıldığını, teknik yönden yapılan incelemelerde; dosyaya sunulan belgeler üzerinden yapılan incelemelerdeki tespit edilen hususlar bütün olarak değerlendirildiğinde, taraflar arasında yapılan Veri Merkezi Hizmet Sözleşmesi olduğu ve dava konusu ilgili hizmetin davacı tarafından davalıya verilmiş olduğunu, teknik verilere göre hizmetin başlangıcın sözleşme ile uyumlu olduğu ve yine teknik verilere (trafik grafiklerine) göre 31.08.2017 tarihine kadar hizmetin verildiği kanaatine varıldığını, dava konusu hizmetin teknik olarak ayıplı olduğu hususunda dosyada sunulmuş herhangi bir delile rastlanılmadığını, takip konusu 6 adet faturanın davalıya tebliğ edildiğinin ispat edilemediğini, bu durumda ticari defter hükümleri (TTK.64 vd) ve/veya TTK.21/2 yardımıyla davanın ispat edilemeyeceğini, birbiriyle çelişkili defter kayıtlarının birbirini çürüteceği, tek ispat aracının hizmetin alınıp alınmadığına dair teknik tespit olacağı, teknik tespit hizmetin alındığı yönünde olduğu için takibe konu 6 adet fatura bedeli toplam 5.969,40- TL asıl alacak kaleminin haklı olduğunu, taraflar arasında yapılmış bir vade farkı anlaşması sunulmamış, temerrüt ihtarı çekildiği ve faturaların tebliğ edildiği hususları da ispatlanamamış olduğundan, itiraz edilen 165,23- TL işlemiş faiz kaleminin haksız olduğu, buna karşılık takipte ticari faiz istenmesinin TTK ve 3095 sayılı Kanun'a uygun olduğu..." şeklinde görüş bildirmişlerdir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasında Veri Merkezi Hizmet Sözleşmesi bağıtlandığı, bu sözleşme çerçevesinde davacının ödenmeyen fatura alacakları için davalı hakkında icra takibi başlattı ve davalının itirazı sonucu takibin durdurulmasına karar verildiği hususlarında ihtilaf bulunmamaktadır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık davacının sözleşmeye konu hizmeti davalıya verip vermediği, verildi ise davalı yanca verilen hizmet bedelinin davacıya ödenip ödenmediği, icra takibine yapılan itirazın haklı olup olmadığı noktalarındadır. Bunun tespiti için öncelikle mali müşavir bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmiş, davacı defterlerine göre alacağın bulunduğu ancak davalının icra takibi ve dava konusu edilen faturaları ticari defterlerine işlemediği belirlenmiştir. Bu noktada fatura konusu hizmetin verilip verilmediği önem arz etmiştir. Bunun somut olarak ortaya konabilmesi için bu defa dosyanın bilişim uzmanı bilirkişinin de içinde bulunduğu heyete tevdiine karar verilmiş, alınan bilirkişi raporunda davacının hizmeti sunduğu ortaya konmuştur. Davalı her ne kadar hizmetin verilmediği ve verildiği süre içinde de hizmetin ayıplı olduğu iddiasında bulunmuş ise de bilirkişi raporunda hizmetin verildiğinin net olarak teknik veriler ile açıklandığı yine davalının ayıplı hizmet iddiasına ilişkin olarak ise dosyaya bir bilgi, belge sunulmadığı yönündeki teknik bilirkişi raporu mahkememizce de benimsenmiştir. Davacının davalıya sözleşme konusu hizmeti verdiği sabit olmasına karşın davalı yanca hizmet bedelinin ödendiğine ilişkin belge sunulmadığı gibi buna yönelik bir beyanda da bulunulmamıştır. Davacı takip öncesi faiz isteminde bulunmuş ise de davalının takipten önce temerrüde düşürülmediği dikkate alınarak bu istem yerinde görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle davacının davasının asıl alacak miktarı üzerinden kısmen kabulü ile alacağın likit olması dikkate alınarak bu miktar üzerinden % 20 icra inkar tazminatına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis etmek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının kısmen kabul kısmen reddi ile;
A-Davalının ... İcra Müdürlüğünün 2017/... e. Sayılı dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptaline, takibin 5.969,40 ₺ asıl alacak üzerinden bu alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek yıllık %9,75 oranında faiz uygulanmak suretiyle devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
B-Hükmolunan alacağın %20'si nispetinde hesaplanacak icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Kabul edilen dava değeri üzerinden hesaplanan 407,76 ₺ harçtan peşin alınan 104,77 ₺'nin mahsubu ile bakiye 302,99 ₺ harcın davalıdan alınarak hazineye ödenmesine,
3-Davacı tarafça peşin olarak yatırılan 104,77 TL peşin harç ile 44,40 TL başvurma harcının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından tebligat, müzekkere, bilirkişi ücreti ve sair giderler için sarfedilen toplam 3.916,50 TL yargılama giderinin kabul/red oranına göre 3.810,75 ₺'nin davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine, bakiye kalanın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Zorunlu Arabuluculuk başvurusu nedeniyle harcanan 1.320,00TL'nın davanın kabul ve red oranına göre hesaplanan 35,51 ₺'sinin davacıdan; 1.284,49 ₺'sinin ise davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
6-Kabul edilen dava değeri ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesap ve takdir edilen 5.100,00 ₺ vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Reddedilen dava değeri ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13. Maddesine göre hesap ve takdir edilen 165,23 ₺ vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Dosyada artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda HMK 341 maddesi uyarınca miktarı itibari ile KESİN olmak üzere karar verildi, verilen karar usulen okundu anlatıldı.24/03/2022
Katip ...
¸e-imzalıdır
Hakim ...
e-imzalıdır
"Bu belge 5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır."
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.