11. Ceza Dairesi 2018/4166 E. , 2018/7489 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Hüküm kurulmasına yer olmadığına
Hüküm kurulmasına yer olmadığına dair verilen kararlar temyize tabi olmadığından, katılanın vaki temyiz isteminin 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 317. maddesi uyarınca REDDİNE, Başkan Vekili ..."nın karşı oyu ve oy çokluğu ile 02.10.2018 tarihinde karar verildi.
KARŞI OY GEREKÇESİ
A) Tartışmanın Konusu:
Tartışmanın konusunu; açılan bir dava nedeniyle yapılan yargılama sonunda “hüküm kurulmasına yer olmadığına” ilişkin kararın temyiz edilip edilemeyeceği oluşturmaktadır.
B) İddia ve Yargılama Süreci:
1-Sanık hakkında 11.09.2009 tarihinde Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından düzenlenen tespit tutanağını, tespit isteyen ve kardeşi olan Turhan Önal kendisiymiş gibi imzaladığı iddiasıyla “resmi belgede sahtecilik” ve “resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunma” suçlarından kamu davası açılmış; yapılan yargılaması sonucu sanık hakkında “resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunma” suçundan dolayı “hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiş, “resmi belgede sahtecilik” suçundan ise beraat hükmü kurulmuş; beraat hükmünü katılan vekilinin temyizi üzerine Dairemiz tarafından 12.09.2017 tarihinde sanığın eyleminin bütünüyle “resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan” suçunu oluşturduğu ve bu suç nedeniyle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği gözetilmeden, resmi belgede sahtecilik suçundan ayrıca hüküm kurulması yasaya aykırı bulunarak hüküm bozulmuş; bozmaya uyan Mahkeme tarafından “resmi belgede sahtecilik” suçundan “”hüküm kurulmasına yer olmadığına” karar verilmiş ve bu karar katılan tarafından temyiz edilmiştir.
Dairemiz çoğunluğunca, “karar verilmesine yer olmadığına dair kararların temyize tabi olmadığı” gerekçesiyle, katılanın “temyiz isteminin reddine” karar verilmiştir.
C) Konunun Değerlendirilmesi:
1-5271 sayılı CMK"nin 260. maddesinde, mahkeme kararlarına karşı kanun yollarının açık olduğu; 267. maddesinde, mahkeme kararlarına karşı ancak kanunun gösterdiği hallerde itiraz yoluna gidilebilceği; 223. maddesinin birinci fıkrasında beraat, ceza verilmesine yer olmadığı, mahkûmiyet, güvenlik tedbirine hükmedilmesi, davanın reddi ve düşmesi kararlarının hüküm olduğu; 272. maddesinin birinci fıkrasında ilk derece mahkemelerinden verilen ve istisna tutulanlar dışındaki hükümlere karşı istinaf yoluna başvurulabileceği; 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesinin birinci fıkrasında bölge adliye mahkemelerinin göreve başlama tarihinden önce verilen kararlar hakkında, kesinleşinceye kadar 1412 sayılı CMUK"nin 305-326. maddelerinin uygulanacağı (temyiz yoluna gidilebileceği) belirtilmiştir.
Tartışmaya konu olan ve ilk derece mahkemesi tarafından verilen karar, bölge adliye mahkemelerinin göreve başlamasından önce verildiği için, kanun yolu bakımından 1412 sayılı CMUK hükümlerine tabidir.
2- Bu düzenlemelere göre;
a)Mahkeme kararlarına karşı kural olarak temyiz kanun yoluna başvurulubilir. Ancak kanun, mahkeme kararının kesin olduğunu belirtmiş ise olağan kanun yoluna başvurulamaz; itiraz yolunu öngörmüş ise itiraz kanun yoluna başvurulabilir.
b)CMK"nin 223. maddesinin birinci fıkrasında hüküm olduğu belirtilen kararlar, bu fıkrada sayılanlardan ibaret değildir.
c)Muhakeme hukukunda kural olarak kıyas mümkündür. CMK"nin 260. maddesi ile 223. maddesinin 1. fıkrası birlikte değerlendirildiğinde; açılan bir dava üzerine, mahkemenin davayı sonuçlandıran tüm kararlarının hüküm niteliğinde olduğunun ve kanunda aksi öngörülmemiş ise bu kararlara karşı temyiz kanun yoluna başvurulabileceğinin kabul edilmesi gerekir.
3-Yargıtay ilgili dairesinin hükmü bozması üzerine, bozmaya direnilmesine karar veren yerel mahkemenin hüküm kurmadığı durumlarda, ortada bir hüküm bulunmadığı halde, Ceza Genel Kurulu tarafından istikrarlı olarak direnme kararları bozulmaktadır. Böylece direnme kararlarının da davayı sonuçlandırdığı için hüküm niteliğinde olduğu ve temyiz edilebileceği kabul edilmektedir.
C) Sonuç:
Katılan vekilinin temyizi nedeniyle, hükmün esasının incelenmesi gerekirken, “hüküm kurulmasına yer olmadığına dair kararların temyize tabi olmadığı” gerekçesiyle, “katılan vekilinin temyiz talebinin reddine” ilişkin çoğunluk görüşüne katılmıyorum. 02.10.2018