11. Ceza Dairesi 2016/1436 E. , 2018/7538 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği, nitelikli dolandırıcılık
HÜKÜM : Asıl karar: mahkumiyet
Ek karar: temyiz talebinin reddi
Ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 24.11.2009 tarihli, 2009/11-164 esas ve 2009/275 sayılı ilamında belirtildiği üzere, hüküm fıkrasında kanun yollarının süresi, mercii ve şeklinin CMK"nin 232/6. madde ve fıkrasına uygun olarak ve tereddütte mahal vermeyecek biçimde gösterilmesi gerektiği, somut olayda katılan vekili yönünden hükmün yüze karşı verilmesine rağmen hüküm fıkrasında kanun yoluna başvuru süresinin “tebliğden itibaren 7 gün içinde” şeklinde gösterilmesi nedeniyle, katılan vekilinin temyiz talebinin süresinde olduğu kabulü ile, temyiz isteminin reddine ilişkin 03.07.2015 tarihli ek karar kaldırılarak yapılan incelemede:
1.Serbest muhasebeci olan sanığın sahte işe giriş bildirgeleri düzenleyerek, katılan ...’ın ortağı olduğu ... Ticaret Ltd. Şti.nde çalışmayan ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ......, ...,...,... ve ... isimli kişileri sigortalı olarak gösterdiği, adı geçen kişilerden bir kısmı için SGK’nin 1.656,05 TL sağlık harcaması (hastane masrafı) yaptığı iddia edilen olayda; gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlenmesi için;
a)Katılan ...’ın şikayeti üzerine SGK tarafından denetmen/müfettiş görevlendirilip görevlendirilmediğinin araştırılması, görevlendirme var ve inceleme yapılmış ise denetmen/müfettişin düzenlediği raporun ve eklerinin onaylı örneklerinin getirtilerek dosya içine konulması,
b)Soruşturma ve kovuşturma aşamasında dinlenmeyen ..., ..., ..., ..., ... ve ...’nın, CMK"nin 48. maddesi uyarınca çekinme hakkı hatırlatılarak, tanık sıfatıyla dinlenmeleri,
c) ..., ..., ..., ..., ..., ..., ...,..., ..., ..., ...,... ve ...’nın, .. Ticaret Ltd. Şti.nde çalıştıkları bildirilen dönemlerde başka bir iş yerinde fiilen çalışıp çalışmadıklarının araştırılması,
Sonucuna göre tüm deliller birlikte tartışılarak sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde hükümler kurulması,
2. Kabule göre de;
a)İşe giriş bildirgesinin katılan kuruma e-bildirge, imza ve şifre ile bilgisayar ortamında verilmesi halinde, sahte oluşturulmuş maddi varlığı haiz, somut bir belge olmadığından, ..., ..., ...,...,...,... adına sahte işe giriş bildirgesi düzenlemekten ibaret fiillerin TCK’nin 244/2-3 ve 43. maddeleri kapsamında sisteme veri yerleştirme suçunu oluşturacağı; işe giriş bildirgesinin katılan kuruma fiziki olarak verildiğinin tespiti durumunda ise, işe giriş bildirgesi verme yükümlülüğünün suç tarihinde yürürlükte bulunan 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu"nun 9. maddesi uyarınca işverene ait olması, 3568 sayılı Serbest Muhasebecilik, Serbest Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik Kanunu"nun 2-A maddesinde belirtilen "muhasebecilik ve mali müşavirlik mesleğinin konusu" kapsamındaki işlerden olmaması nedeniyle, aynı Kanun’un 47. maddesine göre, sözü edilen meslek mensuplarının görevleri sırasında veya görevleri sebebiyle işledikleri suç kapsamında sayılamayacağı cihetle, ... adına sahte işe giriş bildirgesi düzenlemekten ibaret fiilin ise TCK’nin 207/1. maddesi kapsamında özel belgede sahtecilik suçunu oluşturacağı gözetilmeden, suçun niteliği yanlış belirlenerek yazılı şekilde kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği suçundan hüküm kurulması,
b)1.656,05 TL hastane giderine sebep olduğu iddia edilen sanık hakkında dolandırıcılık suçundan kurulan hükümde, ilaç giderleri ve ödenmesi gereken prim borçları da zarar miktarının hesaplanmasına dahil edilerek, katılan kurumun 33.979,54 TL zarara uğradığı kabul edilip adli para cezasının bu miktara göre belirlenmesi,
c)Hükümden sonra 24.11.2015 tarihli ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli, 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı kararı ile, 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesinin bazı hükümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, bu maddenin uygulanması açısından, sanığın durumunun yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
d)Sanığın mahkûmiyetine hükmedildiği halde kendisini vekil ile temsil ettiren katılan lehine maktu vekalet ücretine hükmedilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, katılan vekili ve sanığın temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA, 02.10.2018 tarihinde oy birliği ile karar verildi.