20. Ceza Dairesi 2015/16217 E. , 2016/353 K.
"İçtihat Metni"Tebliğname No : KD - 2008/223332
İtiraz Eden : Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı
İtirazla İlgili Mahkeme Kararı: İzmir 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 14.04.2008-2008/10 esas ve 2008/110 karar sayılı kararı
Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma
İtiraz yazısı ile dava dosyası incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A) KONUYLA İLGİLİ BİLGİLER:
Uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan sanıklar R.. Ö.., Ş.. Y.., N.. K.. ve G.. U.. hakkında İzmir 3. Ağır Ceza Mahkemesi"nce yapılan yargılama sonucu 14.04.2008-2008/10 esas ve 2008/110 karar sayılı kararı ile verilen mahkûmiyet hükümleri sanıklar tarafından temyiz edilmiştir.
Dairemizin 20.10.2015-2015/1315 esas ve 2015/4176 karar sayılı kararı ile sanıkların temyiz isteğinin kabulüyle hükümlerin bozulmasına karar verilmiştir.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nca Dairemizin kararına itiraz edilmiştir.
B) İTİRAZ NEDENLERİ:
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın itiraz yazısında özetle; "Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı ile Yargıtay 20.ceza dairesi arasındaki görüş farklılığının CMK’nın 116, 117 ve 119. maddelerine uygun şekilde "adli arama kararı"" ve ""yazılı adli arama emri"" nin bulunup bulunmadığı ve mevcut arama kararı ile elde edilen delillerin sanığın cezalandırılmasına yeterli olup olmadığıdır.
Dosya içinde bulunan olay yakalama ve el koyma tutanağında belirtildiği gibi sanıkların üzeri ve aracın Selçuk sulh ceza mahkemesinin 20.8.2007 tarih 2007/319 değişik iş kararı ile önleme aranmaya başlandığı uyuşturucu maddenin tespit edilmesi üzerine derhal 26.8.2007 günü saat 01.20 de Cumhuriyet savcısı bilgilendirilip dosya içinde bulunan Cumhuriyet savcısı ile yapılan görüşme alınan emirler onay tutanağından anlaşılacağı gibi adli arama kararı alındığı görülmüştür.
5271 SK 119 maddesi "Hakim kararı üzerine veya gecikmesinde sakınca bulunan hallerde Cumhuriyet savcısının .....yazılı emri ile yapılabilir." denilmektedir.
Olay tutanağının incelenmesinde olayın başlangıç 25.8.2007 saat 22.00 olup tutanağın imzalandığı saatin 26.8.2007 02.00 olduğu Cumhuriyet savcısından alınan adli arama kararının da 26.8.2007 saat 01.20 olduğu görülmektedir. Bundan" da anlaşılacağı gibi gecikmesinde sakınca bulunan hal olayımızda gerçekleşmiştir.
Bu nedenle hukuka uygun olarak yapılan arama sonucu ele geçirilen uyuşturucu suçun maddi konusu ve suçun delili olarak kabul edilmesi gerekip işin esasına geçilerek bir karar verilmesi gerekir.
Kişinin Anayasa, yasa ve Avrupa insan hakları sözleşmesinde korunan hakları kişiye sıkı sıkıya bağlı masum, meşru ve yasal olan haklarıdır. Kişi yasalar ile korunan meşru hakkının kötüye kullanarak suç işlemiş ise veya suç işlediği konusunda makul şüphe var ise artık bu hakkı korunan bir hak olmayıp bu hak sınırlanabilen bir haktır.
Örnek vermek gerekirse, üzerinde patlamaya hazır canlı bomba, infilak etmeye yönelmiş bomba yüklü bir araç, üzerindeki silah ile kalabalık üzerine ateş etmeye hazırlan kişi veya kişiler ile üzerinde, bindiği araçta uyuşturucu olan bir kişinin artık masum meşru ve yasalar ile korunan bir hakkından bahsedilemez. Bu kişinin üzeri, eşyası aranabilir ve belirtilen haklarına sınırlama her zaman getirilir getirilmelidir de.
Burada güvenlik güçleri Anayasanın 20.maddesi, CMUK,116 ve devamı maddeleri 2559 sayılı Polis vazife ve selahiyetleri hakkındaki kanun 4/A maddesinin 6. fıkrası ve Karar alınmadan arama yapılabilecek durumlar ile ilgili önleme arama yönetmeliğinin 8.maddesi ile (f)- bendi ve 27. Maddenin (g) bendi gereğince üst araması, araç araması bunun sonucu olarak suça konu maddeye el koyup derhal yasada belirtilen amirlerine ve Cumhuriyet savcısına bilgi verir.
Bu şekilde elde edilen delil hukuka aykırı yasak delil olmayıp hükme her zaman esas alınabilir delillerdir. Aksinin kabulü halinde suç delillerini görmezden gelinip şüpheli korunmuş olur bunu hiç bir hukuk devleti kabul etmez.’’ gerekçesiyle sanıklar hakkında beraat kararı verilmesi şeklindeki kararın kaldırılarak tebliğnamede belirtilen şekilde İzmir 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nin belirtilen kararının BOZULMASINA karar verilmesi istenmiştir.
C) İTİRAZIN VE KONUNUN İRDELENMESİ:
Dairemizin itiraza konu kararının, itiraz yazısında ileri sürülen tüm nedenler tartışılıp değerlendirilerek verildiği ve kararda bir yanlışlık bulunmadığı anlaşıldığından, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın itirazı yerinde görülmemiştir.
İtirazın incelenmesi için dosyanın Yargıtay Ceza Genel Kurulu"na gönderilmesine karar vermek gerekmektedir.
D) KARAR: Açıklanan nedenlerle;
1- Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın itirazının YERİNDE GÖRÜLMEDİĞİNE,
2- 5271 sayılı CMK"nın 308. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca, itirazın incelenmesi için dosyanın Yargıtay Ceza Genel Kurulu"na GÖNDERİLMESİNE, 26.01.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.