
Esas No: 2014/16052
Karar No: 2015/2004
Karar Tarihi: 29.1.2015
Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2014/16052 Esas 2015/2004 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, asıl dava ile davalıdan satın aldığı taşınmazda metrekarenin anlaşmaya aykırı şekilde az olduğunu, sonradan yapılan değişikliklerle konum farkı yaratıldığını ve bu surette bahçe katı olduğu için tercih ettiği zemin katın istinat duvarına baktığını, sığınak ve kapalı otoparkın taahhüde aykırı şekilde her daireye tahsisli şekilde tapuda gösterilmediğini, dış cephe kaplamasının da sözleşmeye uygun olmadığını ileri sürerek, tüm bunların değerinin tespiti ile zararının davalıdan tahsiline karar verilmesini, birleşen dava ile ise, asıl davadaki fazlaya dair haklarını saklı tuttuğu asıl davadaki taleplerinin eki olarak metrekare azlığı nedeniyle kendisinden fazla tahsil edilen 17.490,00 TL nin iadesini, geç teslim nedeniyle kira tazminatının ve teslim almadığı döneme ait aidatların, 3.000,00 TL manevi tazminatla birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, Dairemizin usul bozmasına uyularak, asıl davanın kısmen kabulü ile yeşil alan kaybından doğan 4.304,00 TL ve kapalı garaja ilişkin değer kaybı 2.869,00 TL nin dava tarihinden itibaren faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, fazlaya dair tüm taleplerin reddine, birleşen davanın ise eksik metrekare istemi yönünden 20.604,00 TL üzerinden kabulüne, sair taleplerin reddine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafça temyiz edilmiştir.
1-Dava, tüketicinin açtığı tazminat istemine ilişkindir. Davacı birleşen dava ile dairenin yüzölçümünün sözleşmedeki taahhütten az olması nedeniyle kendisinden fazladan tahsil edilen 17.490,00 TL nin davalından tahsilini istemiş, mahkeme ise birleşen davadaki bu talebi 20.604,00 TL üzerinden kabul ederek taleple bağlılık ilkesine aykırı davranmıştır. Bu durum usul ve yasaya uygun olmayıp hükmün bozulmasını gerektirir.
2-6100 sayılı HMK’nun 294. maddesi gereğince mahkeme, yargılamanın sona erdiği duruşmada hükmü vererek tefhim eder. Hükmün tefhimi, her halde hüküm sonucunun duruşma tutanağına geçirilerek okunması suretiyle olur. Zorunlu nedenlerle sadece hüküm sonucunun tefhim edildiği hallerde, gerekçeli kararın tefhim tarihinden başlayarak bir ay içinde yazılması gerekir. HMK’nun 297/2. maddesi gereğince hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekir. Birleşen davada davacı manevi tazminat isteminde de bulunmuştur. Mahkemece eksik metrekare istemi yönünden 20.604,00 TL üzerinden kabulüne, sair taleplerin reddine karar verilmiş ise de manevi tazminat istemi yönünden ne hüküm ne de gerekçede değerlendirme yapılmamış olması kararın bozulmasını gerektirir.
3-Bozma nedenine göre davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci ve ikinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün bozulmasına, üçüncü bentte açıklanan nedenle davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan 475,00 TL harcın istek halinde iadesine, 29.1.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.