Abaküs Yazılım
4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/950
Karar No: 2016/5989
Karar Tarihi: 03.05.2016

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2016/950 Esas 2016/5989 Karar Sayılı İlamı

4. Hukuk Dairesi         2016/950 E.  ,  2016/5989 K.
"İçtihat Metni"



MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalılar ... ve diğeri aleyhine 22/03/2009 gününde verilen dilekçe ile tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 17/03/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı ve davalılar vekilleri tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davacının tüm, davalılardan ... vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
2- Davalı ... vekilinin diğer temyiz itirazına gelince;
Dava, haksız fiil nedeni ile maddi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, istemin kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı ve davalılar tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı vekili, muhtelif adreslerde bulunan içme suyu şebeke hatlarına davalılarca hasar verildiğini belirterek maddi tazminat isteminde bulunmuştur.
Davalılar zamanaşımı ve esas yönünden davanın reddine karar verilmesini savunmuşlardır.
Mahkemece, davanın her iki davalı yönünden kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Haksız fiilden kaynaklanan tazminat davalarında kural olarak gerçek zarar ilkesi geçerlidir. Zarar gören ancak haksız fiil sebebiyle uğradığı gerçek zararını haksız fiil sorumlularından isteyebilir. Zarar görenin zararı giderebilmek için kendi çalıştırdığı işçilerine ödediği ücretler genel idare giderleri olup, haksız fiil meydana gelmese dahi ödenmesi gereken giderlerdir. Bunların zarar ile ilgisi bulunmamaktadır. Özel olarak adam tutulup çalıştırıldığı kanıtlanmadıkça haksız fiil meydana gelmeseydi dahi yapılacak bu nitelikteki giderler zarar kapsamına dahil edilemez. Somut olayda davacı taraf kendi işçileri dışında adam tutulup çalıştırıldığını kanıtlayamamıştır. Kaldı ki yerel mahkeme de gerekçeli kararında “Dava haksız fiilden kaynaklanan maddi tazminat alacağının tahsili istemine ilişkin olup somut olayda hasarın giderilmesi için özel olarak işçi tutup çalıştırma veya harcama yapma söz konusu ise bunların kanıtlanması gerekir. Davacı taraf dosya kapsamına göre bu durumu ispat edememiştir. Davacı ... vekili dosyaya ibraz ettiği 15/01/2013 havale tarihli dilekçesinde davacı idare ile yüklenici firma .. inşaat arasında akdedilen sözleşme gereği yapılan hasar onarım ödemelerini tekil bazda değil aylık olarak müdürlüğün sorumluluk alanındaki bütün yapım bakım ve rehabilitasyon işleri için toplam olarak yapıldığını, bu nedenle yapılan ödemeye ait tek bir fatura yada hak ediş bulunmadığını belirtmiş olduğundan hüküm kurulurken genel idare giderleri hesaba dahil edilmemiştir, %50 ilave yapılmamıştır.” diyerek bu konuda ret kararı verdiğini açıklanmasına rağmen hasar onarım gideri çizelgelerindeki işçilik bedellerini de kapsayacak şekilde kabul kararı verilmiştir. Bu durum usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
3) Davalı .. vekilinin temyiz itirazına gelince;
Davacı .. 18.maddesi uyarınca tacirdir. Dava konusu olaylardan sonuncusu 15/04/2007 günü meydana gelmiş ve 17/04/2007 tarihli hasar tespit tutanağı davacı çalışanları tarafından düzenlenerek, hasara sebebiyet verenin davalılar olduğu belirtilmiştir. Davacı bu haliyle fiili ve faili hasar tespit tutanağının düzenlendiği tarihte öğrenmiş bulunmaktadır.
Uyuşmazlık haksız eylemden kaynaklanmakta olup olay ve dava tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayılı B.K."nın 60. maddesi uyarınca, haksız eylemden doğan zararın tazminine ilişkin dava, zarar görenin zararı ve zarar vereni öğrendiği tarihten itibaren bir sene ve her halde haksız fiil tarihinden itibaren on senede zamanaşımına uğrar. Somut olay en son olarak 15/04/2007"de meydana gelmiş, 17/04/2007 günlü hasar tespit tutanağı ile zarar ve zarara sebebiyet veren tespit edilmiştir.
Davacı tüzel kişi tacirdir. T.T.K."nın 18. maddesi anlamında tacir sayılan davacının basiretli tacir olarak hasar tespit tutanağı ile haberdar olduğu zararı nedeniyle zarar veren hakkında Borçlar Kanunu"nun 60. maddesinde belirtilen bir yıllık zamanaşımı süresi içerisinde icra takibine girişmesi veya dava açması gerekir. Tacir olanlar için dava açma konusunda emir vermeye yetkili makamın olur tarihinin zamanaşımı süresinin başlangıcı için esas alınması doğru değildir. Zira, tacirler basiretli davranmak, işletmeleri ile ilgili zararların takibinde gerekli özeni göstermek durumundadırlar. Eldeki dava 22/03/2009 gününde açılmış, dava dilekçesi davalı .. 24/04/2009 tarihinde tebliğ olunmuş, davalı .. vekili ise 07/07/2009 tarihli cevap dilekçesi ile zamanaşımı definde bulunmuştur. Her ne kadar süresi geçtikten sonra zamanaşımı definde bulunulmuş ise de 07/07/2009 tarihli celsede davacı vekiline elden tebliğ edilen zamanaşımı defini içeren savunmaya süresinde yapılmadığı konusunda açıkça karşı çıkılmamıştır. Bu nedenle davalı .. zamanaşımı defi süresinde kabul edilmelidir. Şu durumda, davanın açıldığı günde, fail ve fiilin öğrenildiği son olay tarihinden itibaren bir yıllık zamanaşımı süresinin geçmiş olduğu gözetilerek, davalı .. yönünden istemin zamanaşımı nedeniyle reddedilmesi gerekirken, yerinde olmayan gerekçeyle hükmedilen tazminat ile sorumlu tutulmuş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden karar bu nedenle de bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda (2) sayılı bentte gösterilen nedenlerle davalı .. , (3) sayılı bentteki gösterilen sebeplerle davalı .. yararına BOZULMASINA, davacının tüm, davalı .. vekilinin öteki temyiz itirazlarının ilk bentte açıklanan nedenlerle reddine ve davalılardan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 03/05/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.










Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi