11. Hukuk Dairesi 2019/2604 E. , 2020/417 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada ... 4. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 25/12/2017 tarih ve 2016/134 E. - 2017/515 K. sayılı kararın davalı TPMK vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair ... Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi"nce verilen 15/03/2019 tarih ve 2018/926 E- 2019/298 K. sayılı kararın Yargıtay"ca incelenmesi davalı TPMK vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin Türkiye’de gıda sektörünün öncü firmalarından olduğunu, bünyesinde binlerce markayı barındırdığını, bunların arasında "ONEO" ve "ONE" asıl unsurlu markaların bulunduğunu, davalı şirketin ise "ONETEA" ibaresinin tescili için diğer davalı Kuruma başvurduğunu, 2014/80303 numarası başvuruya müvekkilince yapılan itirazın davalı Kurum tarafından reddedildiğini, oysa müvekkili adına tescilli “ONE” ibareli birçok seri markanın olduğunu, dava konusu başvuruda da müvekkili markalarının asli unsurunu oluşturan “ONE” ibaresinin kullanıldığını, başvuru ile müvekkili markaları arasında ayırt edilemeyecek derecede benzerlik bulunduğunu, 556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesi koşullarının somut olayda gerçekleştiğini, dava konusu başvurunun tescili halinde müvekkilinin seri markası olarak algılanacağını, ayrıca müvekkili markalarının imajından ve toplumdaki pozitif algısından haksız kazanç elde edeceğini ileri sürerek, YİDK’in 2016-M-1179 sayılı kararının iptaline, tescili halinde dava konusu markanın hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı TPMK vekili, dava konusu başvuru ile davacının itirazına mesnet markalar arasında iltibasa yol açacak düzeyde benzerlik bulunmadığını savunarak Kurum kararının karşı açılan davanın reddini istemiştir.
Davalı şirket, davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; tescilli bir marka ile başvuru konusu işaret arasında iltibasa sebebiyet verebilecek derecede görsel, sescil ve anlamsal benzerlik olup olmadığının, her ikisinin ayırt edici ve baskın unsurları nazara alınarak münferit unsurlardan ziyade bütünü itibariyle bıraktığı izlenimin nazara alınarak belirlenmesinin gerektiği, buna göre davalının "ONETEA" ibareli başvurusu ile davacının itirazına mesnet "ONEO" ve "ONE" asıl unsurlu markalar arasında görsel ve sescil olarak ortalama tüketicileri iltibasa düşürecek derecede bir benzerlik bulunduğu, her iki markanın işletmesel kökenlerinin aynı olduğu veya idari ve ekonomik açıdan birbirleriyle bağlantılı bulundukları şeklinde algılanabileceği, 556 sayılı KHK"nın 8/I maddesindeki koşulların oluştuğu gerekçesiyle bilirkişi raporunun iltibas yoktur değerlendirmesine itibar edilmemiş ve davanın kabulüne, YİDK"in 2016-M-1179 sayılı kararının iptaline, dava konusu başvuru tescil edilmediğinden hükümsüzlük talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Karara karşı davalı TPMK vekili, istinaf kanun yoluna başvuruda bulunmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince, "ONETEA" ibareli başvuru ile davacının özellikle "ONE" asıl unsurlu markaları arasında 556 sayılı KHK"nın 8/1-b maddesi anlamında ortalama alıcılar nezdinde görsel, işitsel ve anlamsal olarak bıraktıkları genel izlenim itibariyle ilişkilendirilme ihtimalini de içerecek şekilde iltibas tehlikesinin olduğu, başvuru kapsamındaki mallarla, itiraza mesnet markaların kapsamlarındaki mallar arasında da benzerlik bulunduğu, bu itibarla 556 sayılı KHK"nın 8/1-b maddesi koşullarının somut olayda gerçekleştiği gerekçesiyle davalı TPMK vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine karar verilmiştir.
Kararı, davalı TPMK vekili temyiz etmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK"nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davalı TPMK vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK"nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK"nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 10,00 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalı TPMK"dan alınmasına, 15/01/2020 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.