4. Ceza Dairesi 2016/16571 E. , 2020/10902 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Kasten yaralama
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece bozma üzerine verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü;
1-Sanık hakkında katılan ... "a yönelik kasten yaralama suçundan kurulan mahkumiyet hükmü yönünden yapılan temyiz incelemesinde;
Sanık hakkında katılan ... "a yönelik kasten yaralama eyleminden kurulan 13/05/2010 tarihli beraat hükmüne yönelik herhangi bir temyiz talebi bulunmadığından, hükmün temyiz edilmeksizin kesinleştiğinin anlaşılması karşısında, yeniden aynı eylem nedeniyle sanık hakkında mahkumiyet kararı verilmiş ise de, bu kararın hukuken yok hükmünde olduğu belirlenerek, temyiz incelemesine konu bir hüküm bulunmadığı,
Anlaşıldığından, sanık ..."in temyiz davası isteği hakkında bir KARAR VERMEYE YER OLMADIĞINA,
2-Sanık hakkında katılan ... "a yönelik kasten yaralama suçundan kurulan mahkumiyet hükmünün temyizine gelince;
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede
a)Suç tarihinde sabıkası bulunmayan ve "şahsi, sosyal ve sabıkasındaki suçların suç tarihleri ve sabıkasındaki ilamların niteliği" sebebiyle cezası ertelenen, CMK"nın 231/5. maddesinin uygulanmasını talep eden sanık hakkında, ertelemeden daha lehe olan hükmün açıklanmasının geri bırakılması kurumu tartışılırken, "sanığa verilen hürriyeti bağlayıcı cezanın suçun işleniş biçimi verilen ceza miktarı, sanığa verilen cezanın niteliği şahsi ve sosyal ve sabıka ,ekonomik durumu ile sanığı suça iten sebepler ve cezaların caydırıcılık gücü ve suç işlemedeki yoğunlaşmış kastı ve suç tarihinden önce ve sonra taraflar arasındaki karşılıklı suç işlenmesi de göz önüne alınarak"" biçiminde, erteleme gerekçesiyle çelişki oluşturacak şekilde hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,
b)17.10.2019 gün ve 7188 sayılı Yasa"nın 24. maddesi ile 5271 sayılı CMK"nın 251. maddesinde "Basit Yargılama Usulü"ne ilişkin düzenleme getirilmiş ve 252. maddesinde de verilecek kararla ilgili özel yasa yolu (itiraz) getirilmiştir.
Ancak bu düzenlemenin uygulanmasıyla ilgili olarak, 7188 sayılı Yasa"nın 31. maddesiyle, 5271 sayılı CMK"na geçici madde 5"in (d) bendinde; "01.01.2020 tarihi itibariyle kovuşturma evresine geçilmiş, hükme bağlanmış veya kesinleşmiş dosyalarla seri muhakeme usulü ile basit yargılama usulü uygulanmaz" düzenlemesi getirilmiştir.
Konuyu somut norm denetimi yoluyla inceleyen AYM, (25.06.2020, 2020/16, 2020/33; R.G. 19.08.2020, Sayı:31218), sözü geçen geçici madde 5/d" deki düzenlemedeki, "kovuşturma evresine geçilmiş" ibaresinin aynı bentte yer alan, "basit yargılama usulü" yönünden Anayasa"nın 38 nci maddesine aykırı görerek iptaline karar vermiştir.
AYM kararında, hükme bağlanmış dosyalarla ilgili iptale karar verilmemiş ise de; hükme bağlanmış dosyalarla ilgili olarak kovuşturma evresi kesinleşmeye kadar devam ettiği için (5271, m.2/1-f), temyiz incelemesi devam eden dosyalar bakımından da lehe düzenleme getirilmesi ve mahkumiyet hükmü verildiği takdirde sonuç cezadan dörtte bir indirim öngörülmesi nedeniyle (5271, m.251/3), yeniden değerlendirme yapılması gerekir.
AYM"nin bu iptal kararında; sanık lehine getirilen, yeni düzenlemenin, geçici maddesiyle "kovuşturma evresine geçilmiş" dosyalar bakımından uygulanması gerektiğine işaret edildiğinden, temyiz incelemesi yapılan ve 5271 sayılı CMK"nın 251/1 maddesi kapsamına giren suç yönünden; Anayasa"nın 38. Maddesi ile 5237 sayılı TCK"nın 7 ve 5271 sayılı CMK"nın 251 vd. maddesi gereğince yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ..."in temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden HÜKMÜN, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayıp sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 07/10/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.