4. Ceza Dairesi 2016/15120 E. , 2020/10917 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Tehdit
HÜKÜM : Beraat
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
A-Tehdit suçunun manevi öğesi genel kasttan ibaret olup, suçun yasal tanımındaki unsurlarının bilerek ve istenerek işlenmesini ifade eder. Olayda tasarlamanın varlığı aranmadığı gibi, saikin de önemi yoktur.
Somut olayda, şikayetçi ..."ın "sanık ... 2008 yılında telefonla mesaj gönderip beni ölümle tehdit etti. Bundan sonra da tehdit etmiştir" şeklindeki anlatımı, sanığın da "sadece 2008 yılında, ölümünüz benim elimden diye mesaj atmıştım, başka bir eylemim olmadı" diyerek suçunu kısmen ikrar etmesi karşısında, zamanaşımı ve teselsül konularının değerlendirilebilmesi açısından müşteki ve şüphelinin babası olan tanık ..."den özellikle suça konu mesajdan sonra tehdit eylemlerinin devam edip etmediği hususunun sorularak, sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden, sanığın altı yıl önce gönderdiği mesajdaki TCK"nın 106/1-1. cümle kapsamında kalan tehdit sözlerinin şikayetçi üzerinde korku ve endişe oluşturmadığı şeklindeki kanuni temelden yoksun gerekçe ile beraat karar verilmesi,
B- Bozma kararına uyularak, tehdit suçunun oluştuğunun kabul edilmesi durumunda ise,
1-17.10.2019 gün ve 7188 sayılı Yasa"nın 24. maddesi ile 5271 sayılı CMK"nın 251. maddesinde "Basit Yargılama Usulü"ne ilişkin düzenleme getirilmiş ve 252. maddesinde de verilecek kararla ilgili özel yasa yolu (itiraz) getirilmiştir.
Ancak bu düzenlemenin uygulanmasıyla ilgili olarak, 7188 sayılı Yasa"nın 31. maddesiyle, 5271 sayılı CMK"na geçici madde 5"in (d) bendinde; "01.01.2020 tarihi itibariyle kovuşturma evresine geçilmiş, hükme bağlanmış veya kesinleşmiş dosyalarla seri muhakeme usulü ile basit yargılama usulü uygulanmaz" düzenlemesi getirilmiştir.
Konuyu somut norm denetimi yoluyla inceleyen AYM, (25.06.2020, 2020/16, 2020/33; R.G. 19.08.2020, Sayı:31218), sözü geçen geçici madde 5/d" deki düzenlemedeki, "kovuşturma evresine geçilmiş" ibaresinin aynı bentte yer alan, "basit yargılama usulü" yönünden Anayasa"nın 38 nci maddesine aykırı görerek iptaline karar vermiştir.
AYM kararında, hükme bağlanmış dosyalarla ilgili iptale karar verilmemiş ise de; hükme bağlanmış dosyalarla ilgili olarak kovuşturma evresi kesinleşmeye kadar devam ettiği için (5271, m.2/1-f), temyiz incelemesi devam eden dosyalar bakımından da lehe düzenleme getirilmesi ve mahkumiyet hükmü verildiği takdirde sonuç cezadan dörtte bir indirim öngörülmesi nedeniyle (5271, m.251/3), yeniden değerlendirme yapılması gerekir.
AYM"nin bu iptal kararında; sanık lehine getirilen, yeni düzenlemenin, geçici maddesiyle "kovuşturma evresine geçilmiş" dosyalar bakımından uygulanması gerektiğine işaret edildiğinden, temyiz incelemesi yapılan ve 5271 sayılı CMK"nın 251/1 maddesi kapsamına giren suçlar yönünden; Anayasa"nın 38. maddesi ile 5237 sayılı TCK"nın 7 ve 5271 sayılı CMK"nın 251 vd. maddesi gereğince yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu,
2-Kabule göre de; 02/12/2016 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanunun 34. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK"nın 253. maddesi ve maddeye eklenen fıkraya göre uzlaşma hükümleri yeniden düzenlenmiş ve sanığa isnat edilen TCK"nın 106/1. maddesi kapsamındaki tehdit suçunun uzlaştırma kapsamında bulunduğu anlaşılmış olmakla, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 2 ve 7. maddeleri de gözetilerek, uzlaştırma işlemi uygulanarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun bu kapsamda tekrar değerlendirilip belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, o yer Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 08/10/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.