Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/114
Karar No: 2019/12084
Karar Tarihi: 17.12.2019

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2018/114 Esas 2019/12084 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2018/114 E.  ,  2019/12084 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki rücuen tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün, süresi içinde davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    -K A R A R-

    Davacı vekili; müvekkilinin sigortaladığı, davalı ... adına kayıtlı aracın 20.12.2006 tarihinde diğer davalı alkollü sürücü ... yönetimindeyken aşırı süratli şekilde ..."ya çarparak ölümüne neden olduğunu, davacı ... şirketinin ölenin mirasçılarına 10.830,00 TL tazminat ödediğini ve davalılara rücu hakkının bulunduğunu ileri sürerek, 10.830,00 TL"nin ödeme tarihi olan 02.08.2007 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalılar vekilleri cevap dilekçelerinde davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, toplanan delillere ve tüm dosya kapsamına göre, davanın kabulü ile; 10.830,00 TL maddi tazminatın ödeme tarihi olan 02/08/2007 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dava, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta poliçesinden kaynaklanan rücuen tazminat istemine ilişkindir.
    2918 sayılı KTK."nun 48. maddesinde; alkollü içki alması nedeniyle güvenli sürme yeteneklerini kaybetmiş kişilerin karayolunda araç sürmelerinin yasak olduğu ifade edilmiştir.
    Karayolları Trafik Yönetmeliği’nin 97. maddesinde; alkollü içki almış olması nedeniyle güvenli sürme yeteneğini kaybetmiş kişilerin karayolunda araç sürmelerinin yasak olduğu açıklandıktan sonra, konu ile ilgili olan "b-2" bendinde, alkollü içki almış olarak araç kullandığı tespit edilen araç sürücülerinden kandaki alkol miktarı 0.50 promil üstünde olanların araç kullanamayacakları açıklanmıştır.
    Motorlu Kara Taşıtları İhtiyari Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın 4.c. maddesinde; Aracın, alkollü içkilerin etkisi altında olup güvenli sürme yeteneklerini kaybetmiş olan veya uyuşturucu veya keyif verici maddeler almış kimseler tarafından sevk ve idare edilmesi halinde sebebiyet verilen zarar ve ziyana ilişkin taleplerin sigorta teminatı dışında olduğu belirtilmiştir.
    Bununla birlikte, İhtiyari Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının 4.c. maddesinin dayanağını teşkil eden KTK."nun 48. maddesinin yasaklamayı düzenleyen ilk fıkrasında, alkollü içki almış olması nedeniyle güvenli araç sürme yeteneklerini kaybetmiş kişilerin karayolunda araç sürmeleri yasaklanmış olup, aynı maddenin 2. fıkrasındaki yönetmelik düzenlenmesine olanak tanıyan hükümde, yasaklama yetkisi yönetmeliğe bırakılmış olmadığından, Karayolları Trafik Yönetmeliği’nin 97. maddesinde, yukarıda anılan yasa hükmü tekrarlandıktan ve müteakip, uyuşturucu veya keyif verici maddeler ile alkollü içkilerin oranlarının ne şekilde saptanacağı belirlendikten sonra, yasada yer alan hükmü dikkate almadan salt 0.50 promilin üstünde alınan alkol miktarına göre araç kullanma yasağı getirilmesinin yasal dayanağı bulunmadığından geçersiz bulunmaktadır. Geçersiz yönetmelik hükümlerinin yasaya aykırı bir şekilde genel şart olarak kabulü de mümkün değildir.
    O halde, zararın teminat dışı kalabilmesi için sürücünün sadece alkollü olması yetmeyip kazanın münhasıran alkolün etkisinde oluşması gerekmektedir. Üstelik, böyle bir durumda hasarın teminat dışı kaldığının ispat yükü TTK."nun 1281.maddesi hükmü gereğince sigortacıya düşmektedir.
    Yargıtay"ın yerleşik uygulamalarında; sürücünün aldığı alkol oranının doğrudan doğruya sonuca etkisi bulunmadığından, kazanın salt alkolün etkisiyle gerçekleşip gerçekleşmediğinin, alkol dışında başka unsurların da olayın meydana gelmesinde rol oynayıp oynamadığının saptanması gerektiği benimsenmektedir. (YHGK 23.10.2002 gün ve 2002/11-768-840; YHGK 7.4.2004 gün ve 2004/11-257-212, YHGK 2.3.2005 gün ve 2005/11-81-18; YHGK 14.12.2005 gün ve 2005/11-624-713).
    Somut olayda, ceza dosyasında davalı sürücü kaza sırasında "sarhoş" olduğunu beyan etmiş, Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinden aldırılan kusur raporunda, sanık sürücünün asli, kazada ölen ve yaralanan yayaların tali kusurlu olduğu, eldeki dosyada hükme esas alınan trafik, nörolog ve hukukçu bilirkişilerden oluşan heyet raporunda ise; davalı sürücünün %90, yayaların her birinin ise %10"ar oranda kusurlu oldukları, kazanın münhasıran davalının aldığı alkolün etkisiyle meydana geldiği ifade edilmiştir.
    Kaza sırasında sigortalı araç sürücüsünün alkollü olduğu saptanmış ise de, yukarıda açıklanan ilkeler ışığında, sürücünün alkollü olması yalnız başına hasarın teminat dışı kalmasını gerektirmez.
    Kazanın salt alkolün etkisiyle oluşması ve başka etmenlerin bulunmaması gerekir.
    Dosya kapsamından ve bilirkişi raporlarından, davalı sürücüsünün tek başına kazaya sebebiyet vermediği, kazada yaralanan ve ölen yayaların da %10"ar oranda, tali kusurlu davranışları ile olaya katılımlarının bulunduğu dolayısıyla, kazanın münhasıran alkolün etkisiyle meydana gelmediği anlaşılmaktadır.
    Bu durumda mahkemece, rücu şartlarının oluşmadığı kabul edilerek, davanın reddine karar vermek gerekirken, yanılgılı bilirkişi raporuna göre, kazanın münhasıran alkol etkisiyle meydana geldiği gerekçesiyle yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
    2-Bozma sebebine göre davalı ... vekilinin sair temyiz itirazlarının ise incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı ..."a geri verilmesine 17/12/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi