Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/1404
Karar No: 2017/1908
Karar Tarihi: 29.03.2017

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2016/1404 Esas 2017/1908 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2016/1404 E.  ,  2017/1908 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen davada ... Asliye Hukuk Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 04/02/2015 tarih ve 2013/69-2015/24 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, davalılardan ...’in ... ile kredi sözleşmeleri imzaladığını, diğer davalıların da çekilen kredilerin kefili olduklarını, davalılara hesap kat ihtarı gönderilmesine rağmen borçların ödenmemesi nedeniyle davalılar hakkında icra takibi başlatıldığını, müvekkilinin ...’tan icra dosyasını devir ve temlik aldığını, banka tarafından açılan itirazın iptali davasında davanın açılmamış sayılmasına karar verildiğini ileri sürerek, asıl alacak, işlemiş faiz ve ... olmak üzere davalılardan ...’den 19.563,36 TL, davalı ...’den 4.108,20 TL, davalı ...’dan 1.267,50 TL, davalı ...’den 6.591 TL ve davalı ...’dan 7.452,90 TL alacağın faiziyle birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
    Davalılar vekili, talebin zamanaşımına uğradığını, varlığı iddia edilen alacağın ... ile bir kısım müvekkilleri arasında usul ve yasaya aykırı olarak imzalanan birleşik kredilerden kaynaklandığını, bu sözleşmelerde bankanın, krediler arasında para aktarımı yaparak müvekkillerinin borçlu olmadığı rakamlara ulaştığını, yine kredi sözleşmelerinde müvekkiline ait olmayan imzalar ile para çıkışları yapıldığını, daha önce açılan itirazın iptali davalarında davacı tarafça davaların takip edilmemesi nedeniyle açılmamış sayılmasına karar verildiğini ve o davalarda kredi sözleşmesi lehdarı olan bankanın alacağını ispatlayamadığını, ispatlanamayan bir alacağın temlikinin de geçersiz olduğunu, alacağın temliki şartlarının oluşmadığını savunarak, davanın usulden ve esastan reddini istemiştir.
    Mahkemece iddia, savunma, uyulan bozma ilamı ve tüm dosya kapsamına göre; kredi borçlusunun banka tarafından kredi verildiğine dair ödeme dekontlarındaki imzaları inkar ettiği, imza incelemesi yaptırılmak üzere ... ... Şubesi"nden sözkonusu dekontların istendiği, gelen cevabi yazıda dekontların on yıllık saklama süresi geçtiğinden dolayı imha edildiğinin bildirildiği, bu durumda imza incelemesinin yapılamayacağı, davacının davasını ispat edemediği gerekçesiyle ... yönünden dava tarihinden önce vefatı sebebiyle husumet nedeniyle davanın reddine, diğer davalılar yönünden davanın esastan reddine karar verilmiştir.
    .../...


    Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
    Dava, genel kredi sözleşmesi uyarınca kullandırılan kredi borçlarının temlik alan tarafından asıl borçlu ile kefillerden tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece uyulan Dairemizin 17.12.2012 tarih ve 2012/6945-2012/20993 E.K. sayılı bozma ilamında, davalı asıl borçlu ..."in bir kısım ödeme dekontlarındaki imzaları inkâr ettiği gözetilerek mahkemece bu savunma üzerinde durulup imza incelemesi yaptırılması ve diğer delillerin de değerlendirilip sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği belirtilmiştir. İmza incelemesi için dosyanın tevdi edildiği grafolog bilirkişisinin davaya konu 04.12.1997, 19.01.1997, 02.12.1997 ve 03.12.1997 (2 adet) tarihli tediye fişlerinin dosyada bulunmadığı yönünde ön rapor tanziminden sonra mahkemece anılan belgeler krediyi kullandıran bankadan istenmiş, ... T.A.Ş."nin "anılan belgelerin 10 yıl saklama zorunluluğu dolduğundan imha edildiği, detaylı araştırmanın yapılamadığı" yönündeki cevabi yazısı üzerine mahkemece "imza incelemesinin yapılamadığı, davanın ispat edilemediği" gerekçesiyle hayatta olan davalılar yönünden davanın esastan reddine karar verilmiştir.
    Her ne kadar ... T.A.Ş. tarafından tediye fişlerinin uhdelerinde bulunmadığı bildirilmişse de, dosyaya delil olarak sunulan, aynı taraflar arasında, aynı konuda açılmış ve davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş olan ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2007/248-2008/300 E.K. sayılı itirazın iptali davasında davalı borçluların aynı yönde savunma yaptığı, itirazın iptali dosyasına 5 adet belgenin ibraz edildiği, bu belgeler üzerinde Adli Tıp Kurumunca imza incelemesi yapıldığı ve 04.12.1997, 19.12.1997, 02.12.1997 ve 03.12.1997 (2 adet) tarihli belgelerin halen ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2007/248-2008/300 E.K. sayılı dosyanın içinde bulunduğu anlaşılmıştır. Bu durumda, itirazın iptali davasında davalı ..."in bu belgeler altındaki imzaları inkâr ettiği ve mahkemece dosya içinde bulunmadığı kabul edilen 5 adet belge aslının dosyada olduğu gözetilip davacının diğer tüm delilleri ile davalıların tüm savunmaları değerlendirilerek ulaşılacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, ibraz edilemeyen belgeler üzerinde imza incelemesinin yapılamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın bu yönden bozulmasını gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, ödediği peşin temyiz harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 29.03.2017 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

    KARŞI OY

    Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, özellikle Daire bozması sonrasında mahkemenin 21.05.2014 tarihli oturumunda davacı vekilinin "davamızın bu haliyle kabulüne karar verilsin" şeklinde beyanda bulunmuş olmasına, bu beyan öncesinde 21.02.2014 tarihli yazı ile alacağını temlik eden dava dışı bankanın dava konusu kredi ile ilgili tediye fişlerinin 10 yıllık saklama süresi dolduğundan imha edildiğini bildirmiş olması ve davacı vekilinin de tediye fişlerindeki imzanın incelenmesi yönünde açık temyiz itirazının bulunmamasına göre mahkeme kararının onanması görüşünde olduğumdan, sayın çoğunluğun bozma gerekçesine katılmıyorum.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi