11. Hukuk Dairesi 2016/8238 E. , 2017/1923 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 31/03/2016 tarih ve 2015/502-2016/123 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 24.01.2017 günü hazır bulunan davacı vekili Av. ... ile davalı vekili Av. ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, 09.11.2015 tarihli Hakem kararının iptaline, kararın bütünüyle iptal edilmemesi halinde kabili iptal kısımlarının kısmen iptaline, HMK m. 439/f. 4 uyarınca, teminat karşılığında Hakem kararının icrasının durdurulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, görevli mahkemenin asliye ticaret mahkemesi olduğunu, davacının iptal talebinin dürüstlük kuralına ve HMK"nın 409. maddesine aykırı olduğunu, davanın, HMK 439. maddesine aykırı şekilde açıldığını, taraflar arasındaki tahkim şartına göre hakem heyeti kararları kesin olduğundan davacının dava açma hakkı olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; hakem kararının iptali davalarında genel mahkemelerin görevli olduğu, bu sebeple davalının görev itirazının yerinde olmadığı, taraflar arasında düzenlenen geçerli hakem sözleşmesine göre sözleşmede belirlenen şekilde seçilen hakem heyeti tarafından usulüne uygun yürütülen yargılamada tarafların eşitliği ilkesi ve hukuki dinlenilme hakkına riayet edildiği, uyuşmazlığın Türk hukukuna göre tahkime elverişli olduğu, kararın kamu düzenine aykırı olmadığı ve tahkim süresi içinde verildiği, hakem heyeti tarafından tahkim sözleşmesi dışında kalan bir konuda karar verilmediği, dava konusu hakem kararının iptali hakkında HMK"nın 439/2. maddesinde düzenlenen sebeplerin bulunmadığı gerekçesiyle; hakem kararının iptali talebinin reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
1- Dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanununun 5. maddesi uyarınca, ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işleri dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesinde görülür. Yine, asliye ticaret mahkemesi ile asliye hukuk mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olup, bu durumda göreve ilişkin usul hükümleri uygulanır. 6100 sayılı HMK’nın 1/1. maddesi gereğince de mahkemelerin görevi, kanunla düzenlenir ve göreve ilişkin kurallar, kamu düzenine ilişkindir.
Dava, 09.11.2015 tarihli hakem kararının iptali istemine ilişkin olup, dava dışı limited şirket ortakları olan taraflarca, alınan şirket ortaklar kurulu kararları ile anlaşmalara aykırılık halinde çıkan uyuşmazlıkların tahkim yoluyla çözülmesi kararlaştırılmış, tahkime ilişkin şartların düzenlendiği protokolde söz konusu limited şirket ortaklar kurulu kararları ile anlaşmalara aykırılık halinde tarafların cezai şart ödeyeceği belirlenmiştir. Belirlenen cezai şartın tahsili amacıyla tahkime başvurulmuş, hakem heyetinin ret kararının ardından eldeki hakem kararının iptali davası açılmıştır. Bu suretle, uyuşmazlık limited şirket ortakları olan tarafların yine şirket ortaklar kurulunda alınan kararların ve anlaşmaların ihlaline dayanmakla açılan hakem kurulu kararının iptali davası ticari dava sayılacağından, mahkemece görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, işin esasına girilerek hüküm kurulması doğru görülmemiş, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
2- Bozma sebep ve şekline göre, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle kararın BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, takdir olunan 1.480,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 30/03/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.