14. Hukuk Dairesi 2018/2805 E. , 2018/9150 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 26.10.2010 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil talebi üzerine bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 08.02.2018 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar ... ... vekili, ... vekili, ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, kadastral mülkiyet durumunun ihyasına yönelik tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
Davacı Hazine vekili, 1312 (1035) parsel sayılı taşınmazın 341.50 m2"lik kısmının, devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğu halde ... Büyükşehir Belediyesi adına ihdasen tescil edilerek, adı geçen belediyece yapılan imar uygulaması sonucu kamu alanında kullanılmak üzere terkin edildiğini, bu ihdas parselinin anılan miktarı üzerine de 5622 ada 4 sayılı imar parselinin oluşturulduğunu; ancak, belirtilen şuyulandırma işleminin ve öncesinde aynı bölgede ... Belediyesince yapılmış olan 37 no"lu imar düzenlemesinin idari yargı yerinde iptal edildiklerini ileri sürerek tapu iptali ve kök parsele geri dönüşümünü teminen Hazine adına tescil ile tapu kayıtlarının eski hale iadesinin sağlanmasını istemiştir.
Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, davanın kabulüne dair verilen kararın temyizi üzerine Dairemizin, 19.01.2015 tarihli, 2014/16283 Esas - 2015/500 Karar sayılı ilamı ile noksan soruşturmayla karar verilmesinin doğru olmadığı belirtilerek hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, davalı ... Belediyesi hakkında açılan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına, diğer davalılar hakkındaki davanın kabulüne dair verilen kararın temyizi üzerine Dairemizin, 07.11.2016 tarihli, 2016/4506 Esas - 2016/9202 Karar sayılı ilamı ile hükme esas alınan bilirkişi raporunun çelişkili olup dava konusu taşınmazın 775 sayılı Yasanın 3/2. maddesi uyarınca belediyeye devri gereken yerlerden olup olmadığı hususunda yapılan araştırmanın yeterli olmadığı gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, davalı ... Belediyesi hakkında açılan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına, diğer davalılar hakkındaki davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmü, davalılar ... ... vekili, ... vekili, ... vekili ayrı ayrı temyiz etmişlerdir.
1-Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya kapsamına göre davalılar ... ... vekili, ... vekili, ... vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2-Davalılar ... ... vekili, ... vekili, ... vekilinin diğer temyiz itirazlarına gelince;
Tapu sicilinin tutulması prensiplerinden biri tescil, diğeri sicilin aleniliği (güvenilirliği), bir diğeri Hazinenin kusursuz sorumluluğu, sonuncusu ise geçerli bir hukuki sebebinin bulunması, yani kaydın illetten mücerret olmamasıdır. İmar parselinin dayanağı olan idari işlemin iptal edilmesi ile sicilin dayanaksız kalacağı ve TMK"nin 1025. maddesi hükmü uyarınca yolsuz tescil durumuna düşeceği; bu durumda; dayanaksız kalan tapu kaydının iptal edilerek kadastral parselin geometrik ve hukuki durumunun ihyasına karar verilmesi gerekeceği tartışmasızdır.
Somut olaya gelince; hükme esas alınan 26.12.2017 tarihli fen bilirkişi raporunda dava konusu yerin kadastro çalışmaları sırasında tescil harici derede kaldığı belirtildiği anlaşıldığından kadastro sırasında dere olarak belirlenen yerlerin 3402 Sayılı Kadastro Kanununun 16/C maddesi hükmü uyarınca özel mülkiyete konu olmayan yerlerden olup, hakkında sicil oluşturularak özel mülkiyete konu edilemeyeceği gözetildiğinde, çekişmeli alanın niteliğinin dere vasfında olması nedeniyle kadastro harici bırakılmasına karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu üzere Hazine adına tesciline karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulmasına karar verilmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenle davalılar ... ... vekili, ... vekili, ... vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bent uyarınca davalılar Adana ... vekili, ... vekili, ... vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatıranlara iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
18.12.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.