11. Hukuk Dairesi 2015/13835 E. , 2017/1979 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 20/03/2015 tarih ve 2014/307-2015/197 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkiline ait fıstık bahçesinin davalı nezdinde bitkisel ürün sigorta poliçesi ile sigorta edildiğini, 30 Mart 2014 tarihinde görülen olumsuz hava koşulları, soğuk hava, don veya fırtına etkisi ile sigortalı ürünlerin hasara uğradığını, hasar, davalıya ihbar edilmesine rağmen davalının müvekkillerine herhangi bir ödeme yapmadığını ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 2.500,00 TL tazminatın ihbar tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davacı vekili 29.12.2014 havale tarihli ıslah dilekçesi ile, talep miktarını 37.590,00 TL"ye yükseltmiştir.
Davalı vekili, davaya dayanak poliçede dain-mürtehin kaydının bulunduğunu, dain-mürtehinin muvafakatı olmadığından davanın aktif husumet yokluğu nedeniyle reddinin gerektiğini, hasarın poliçe kapsamında bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, davacı tarafça yaptırılan delil tespiti sonrası sunulan bilirkişi raporunda, sigortalı ürünlerin fırtınaya bağlı aşırı soğuk, dolu ve don ve olumsuz hava koşulları nedeniyle hasara uğradıklarının açıklandığı, meteorolojiden gelen yazıdan da olay günü hava koşullarının olumsuz olduğu, sigortalı ürünlerde dolu ve fırtına nedeniyle oluşan zararın sigorta poliçesi kapsamında kaldığı zarar miktarının bilirkişi eliyle tespit edildiği gerekçesiyle, poliçedeki azami sorumluluk miktarı olan 34.000,00 TL"den, davalı tarafından ödendiği belirtilen 6.580,00TL"lik ödemenin düşülmesi suretiyle arta kalan, 27.420,00 TL tazminatın, hasat tarihi olan 20.07.2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
1- Dava, bitkisel ürün sigortasından kaynaklanan tazminat istemine ilişkin olup, mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ise de, davaya konu poliçe üzerinde ... Bankası AŞ. ... Şubesi dain-i mürtehin olarak gösterilmiştir. Dairemizin yerleşik uygulamaları uyarınca bu durumda, unvanı belirtilen bankanın rehin hakkı bulunduğundan, sigortadan tazminat talep etme hakkı da öncelikle ona ait olup, sigortalı ancak lehine rehin verilen alacaklının açık muvafakatini almak şartıyla ve kendi menfaati de zedelendiği takdirde tazminat isteme hakkına sahip olur (14.06.2010 gün ve 2009/430-6814 E.K., 12.10.2012 gün ve 2011/8534-16045 E.K., 08.03.2013 gün ve 2012/4175-4580 E.K.) Davacının aktif taraf sıfatının (husumet) varlığına ilişkin bu hususun dava şartı olması nedeniyle mahkemece re’sen gözetilmesi gerekir.
Somut uyuşmazlıkta dain-i mürtehinin davaya açık muvafakati yoktur. Bu nedenle davacının aktif dava ehliyetinin bulunmadığı söylenebilir ise de; borcun sona ermiş olması halinde rehin hakkı sahibinin izni aranmayacağından, davacının rehin hakkı sahibi bankaya olan kredi borcunu yargılama sırasında tamamen ödeyip ödemediğinin de araştırılarak, varılacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken; mahkemece yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, hükmün bu nedenle re’sen bozulması gerekmiştir.
2-Bozma sebep ve şekline göre davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) no’lu bentte açıklanan nedenlerle hükmün re’sen BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle bozma sebep ve şekline göre davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 10/04/2017 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
(M)
KARŞI OY
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, dain ve mürtehin kaydına rağmen davacının aktif dava ehliyetinin bulunduğuna ilişkin mahkeme gerekçesinin Türk Medeni Kanunu"nun 879 ve Türk Ticaret Kanunu"nun 1456 maddesinin konuluş amacına uygun olmasına, kaldı ki TMK 879 ve TTK 1456 maddesinin, ayni hak sahibinin davaya muvafakatının bulunmamasının tazminatın sigortalıya sadece ödenmesine engel görmesine göre usul ve yasaya uygun yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile bozulmasına ilişkin sayın çoğunluk görüşüne karşıyım.