15. Ceza Dairesi 2017/26678 E. , 2020/11360 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık
HÜKÜM : TCK"nın 158/1-f-son, 62, 52/2 ve 53/1-2-3. maddeleri gereğince mahkumiyet
Sanığın nitelikli dolandırıcılık suçundan mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanığın suç tarihinde, katılanın sahibi olduğu ve internet üzerinden ürün pazarlaması yapan ... Ticaret isimli firmanın internet sayfasına girerek, ... ismini kullanıp saat 02:14’de 358,27 TL bedelli 1 adet Ipod 4 ve saat 13:08’de 650 TL bedelli 1 adet müzik seti siparişi verdiği, verdiği siparişlerin bedelini de ... adına düzenlenmiş... nolu kredi kartıyla ödediği, sanığın sipariş verdiği ürünlerin katılan tarafından bildirilen adrese gönderildiği, adreste kurye görevlisinin ürünleri sanığa teslim ettiği, daha sonra Yapıkredi Bankası kredi kartları operasyon yönetimince söz konusu satışlara kart hamili tarafından itiraz edildiğinden bahisle ödenen tutarın katılandan geri alındığı, sanığın bu şekilde atılı suçu işlediği iddia edilen olayda;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Başkasına ait banka veya kredi kartını kullanma suçu TCK’nın 245. maddesinde düzenlenmiş olup; TCK‘nın 245/1. maddesinde düzenlenen kredi kartını kötüye kullanma suçunun oluşabilmesi için başkasına ait kredi kartı kullanılarak menfaat sağlanması gerektiği, TCK"nın 245/2. maddesindeki suçun oluşumu için failin sahte belgelerle başvurarak, başkası veya olmayan bir kimse adına bankaya kart düzenletmesi gerektiği, TCK"nın 245. maddesinin üçüncü fıkrasında ise, sahte oluşturulan veya üzerinde sahtecilik yapılan bir banka veya kredi kartının kullanılması suretiyle kendisine veya başkasına yarar sağlama suçunun düzenlendiği, bu fıkranın uygulanabilmesi için, sahte kartın kullanılmış olması da gerekeceği,
Gerçek kartların manyetik şerit bilgilerini kopyalamak, şifrelerini elde etmek ve elde etmiş oldukları kart bilgilerini beyaz kart tabir edilen kartlar ile değişik amaçlarla ellerinde bulunan diğer kartlara kopyalayıp bankalarda bulunan hesaplarla ilişkilendirerek ATM cihazlarından para çekme veya alışverişte kullanması hallerinde suçların mağdurlarının ilgili bankalar olup, kartları basılan bankalar sayısınca TCK’nın 245/2. maddesi ile aynı bankanın birden fazla kartının değişik zamanlarda basılması halinde 43. maddesinin, bu şekilde üretilmiş aynı bankaya ait birden fazla kartın veya bir kartın değişik zamanlarda birden fazla kullanılması halinde ise, TCK’nın 245/3, 43. maddelerinin uygulanması gerektiği,
5237 sayılı TCK’nın 245/1. madde ve fıkrasında düzenlenen başkasına ait banka veya kredi kartını kötüye kullanmak suçunun mağdurunun ise hesap sahibi kişiler olup, farklı kişilere tahsis edilmiş kartların kullanılmasında bağımsız suç, aynı kişiye ait farklı bankalarca tahsis edilmiş birden fazla banka veya kredi kartının değişik tarihlerde kullanılması halinde zincirleme suç hükümlerinin uygulanabileceği, ancak kart ve kullanım sayısı ile yarar miktarının TCK’nın 61. maddesi uyarınca temel cezanın ve zincirleme suç hükümleri nedeniyle cezada yapılacak artırım oranının değerlendirilmesi gerektiği,
Bu açıklamalar ışığında somut olaya bakıldığında, sanığın internet üzerinden yapmış olduğu alışverişte Mehmet Kavuk adına düzenlenmiş 5243471000965615 numaralı kredi kartını kullandığının anlaşılması karşısında, iddiaya konu banka kredi kartının gerçek olup olmadığı, haksız ele geçirilip geçirilmediği, Bankalar Arası Kart Merkezi ve kartların kullanıldığı POS cihazlarının bağlı olduğu bankalardan araştırılması, kullanıma itiraz olup olmadığının sorulması ve banka kartının gerçek olması halinde kart hamilinin mağdur sıfatıyla beyanına başvurulmasından sonra, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken, suç vasfının tayininde yanılgıya düşülmek suretiyle bilişim sistemlerinin araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık suçundan yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kabul ve uygulamaya göre de;
5237 sayılı TCK"nın 158/1-f-son maddesi gereğince hükmolunan adli para cezasının, elde edilen haksız menfaatin iki katından az olamayacağı gözetilmeyerek sanık hakkında eksik adli para cezasına hükmedilmesi,
Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, aynı kanunun 326/son maddesi gereğince ceza miktarı bakımından sanığın kazanılmış hakkının gözetilmesine, 11/11/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.