17. Hukuk Dairesi 2018/5161 E. , 2019/12243 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki hakem kararına itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı itirazın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, 28.01.2011 günü davacı yayaya davalı ... şirketine trafik sigortalı aracın çarpması sonucu davacının ağır yaralandığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 50.000,00 TL bakıcı gideri tazminatının davalıdan tahsilini istemiş, ıslah dilekçesi ile talebini yükseltmiştir.
Davalı vekili, başvurunun reddini savunmuştur.
Uyuşmazlık Hakem Heyetince, iddia, savunma ve toplanan kanıtlara göre; başvurunun kabulü ile 79.615,75 TL bakıcı gideri tazminatının 14.07.2014 tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte ... Sigorta A.Ş"den alınarak başvuru sahiibine ödenmesine karar verilmiş; karara, davacı vekili ile davalı vekili tarafından itiraz edilmiştir. İtiraz Hakem Heyetince, davalı vekilinin itirazının kısmen kabulüne karar verilmiş; itirazın kısmen kabulüne dair karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-) Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde bir usulsüzlük bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-) Dava, trafik kazasından kaynaklanan bakıcı gideri tazminatı istemine ilişkindir.
Sorumluluğu doğuran olayın, zarar görenin vücut bütünlüğünü ihlal etmesi hali BK m. 46/I’de özel olarak hükme bağlanmıştır. Bu hüküm gereğince “Cismani bir zarara düçar olan kimse külliyen veya kısmen çalışmaya muktedir olamamasından ve ileride iktisaden maruz kalacağı mahrumiyetten tevellüt eden zarar ve ziyanını ve bütün masraflarını isteyebilir”. Bu hüküm gereğince, vücut bütünlüğünün ihlali halinde mağdurun malvarlığında meydana gelmesi muhtemel olan azalmanın ve dolayısıyla maddi zararın türleri; masraflar, çalışma gücünün kısmen veya tamamen kaybından doğan zararlar ve ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan zararlar şeklinde düzenlenmiştir. Borçlar Kanunu"nun 46. maddesinde belirtilen “bütün masraflar” deyimi çok geniş kapsamlıdır. Bu giderlere zarara uğrayanın katlanmak zorunda kaldığı bütün giderler dahildir. Bu bakımdan zarara uğrayan, işlerini görememesi nedeniyle tutmak zorunda kaldığı yardımcı ya da hastabakıcı için ödemek zorunda kaldığı giderleri de isteyebilir. Ayrıca tedavi için yapılan ulaşım giderlerinin de bu kapsamda değerlendirilmesi gerekmektedir.
Somut olayda; davacın dava dilekçesi ekindeki 15.12.2011 tarihli Kızıltepe Devlet Hastanesi Özürlü Sağlık Raporunda; davacının araç dışı trafik kazası sonrası kafa tramvası sonucu %96 malul olduğu belirtilmiş; davalı ... şirketinin tarafından özel tıbbi danışmanlık şirketinden aldığı sağlık raporunda ; davacının %57 maluliyeti olduğu belirtilmiş; yine dosya kapsamında bulunan Diyarbakır Eğitim Araştırma Hastanesi 05.04.2012 tarihli sağlık kurulu raporunda davacının % 81 oranında malul olduğu belirtilmiştir. Hakem Heyetince bu raporlar arasında çelişki olduğu ve itirazın değerlendirilebilmesi için Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu raporları Hakkında Yönetmelik"in 10/2. Maddesi gereği Hakem Hastaneden başvuranın özür oranı hakkında rapor alınmasına karar verilmiş; Hakem Hastanesi raporu beklenirken, başvuran vekili 15.01.2016 günlü dilekçesi ile müvekkilinin fiziksel, ruhsal ve ekonomik olarak zor durumda olduğunu, tekrar rapor almak için hastaneye gidebilecek durumda olmadığını, her iki rapor arasında bakıma muhtaçlık bakımından fark bulunmadığını bu sebeple, sigorta şirketinin sunduğu % 81 özür oranına göre değerlendirme yapılmasını istediğini bildirmiş, bu dilekçeye karşı sigorta şirketi bir beyanda bulunmamıştır. Böylece, davacının ömür boyu bakıma muhtaç olup olmadığı değerlendirilmeksizin davacı lehine bakıcı giderine hükmedilmiştir. Bu durumda mahkemece Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Dairesi’nden rapor aldırılarak davacının maluliyeti nedeniyle bakıcı hizmetine ihtiyaç duyup duymayacağı, duyacaksa süresinin net olarak tespiti istenerek sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde eksik inceleme ile karar verilmesi doğru görülmemiş ve bozma nedeni yapılmıştır.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 19/12/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.