14. Hukuk Dairesi 2016/4170 E. , 2018/9218 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 23.07.2014 gününde verilen dilekçe ile mirasın hükmen reddi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 07.04.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili, davalı ... Vergi Dairesi vekili ve davalı... Bankası AŞ vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacılar vekili, 06.02.2014 tarihinde vefat eden muris ..."nun terekesinin borca batık olduğunun tespiti ile mirasın hükmen reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı SGK vekili cevap dilekçesinde, murisin kurumlarından emekli maaşı aldığını, ... sicil numarasıyla da işveren kaydının bulunduğunu, kayıtlarda yapılan sorgulamada murisin borç kaydının çıkmadığını, kurumun neden davalı gösterildiğinin belirtilmediğini ve bunun davacı tarafa açıklattırılması gerektiğini, murisin kuruma borcunun olmadığının anlaşılması halinde pasif husumet yokluğundan davanın reddedilmesini, aksi halde davanın 3 aylık yasal süre içerisinde açılmadığını, murisin ölüm tarihinde ödemeden aciz halde olduğunun açıkça belli olmadığını ya da bunun tespit edilmediğini, davanın yasal şartlarının oluşmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı ... Vergi Dairesi vekili cevap dilekçesinde, davacıların avukata verdiği vekaletnamede özel yetkinin bulunmadığını, ... Vergi Dairesinin tüzel kişiliği bulunmadığından davanın husumetten reddinin gerektiğini, muris adına kayıtlı ... plakalı aracın bulunduğunu, mahkemece dava şartlarının oluşup oluşmadığının tespit edilmesini, davanın niteliği gereği aleyhlerine yargılama gideri ve vekalet ücreti hükmedilmemesinin doğru olacağını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı ... Bankası A.Ş. vekili cevap dilekçesinde, murisin ölüm tarihinde ödemeden aciz halde olduğunun açıkça belli olmadığını ya da bunun tespit edilmediğini beilrterek davanın reddini savunmuştur.
Davacı vekili 22.09.2014 havale tarihli cevaba cevap dilekçesinde, davalı ... Vergi Dairesinin cevap dilekçesinde belirttiği, murise ait olduğu iddia edilen ... plakalı aracın murisin öümünden yaklaşık 15 sene önce satıldığını, murisin SGK"ya ... sicil numaralı işyerinden kaynaklanan 342,76 TL asıl, 9.513,06 TL gecikme zammı olarak toplam 9.855,82TL borcunun bulunduğunu belirtmiştir.
Mahkemece, davaınn kabulüne karar verilmiştir.
Hükmü, davalı SGK vekili, davalı Ödemiş Vergi Dairesi vekili ve davalı Ziraat Bankası A.Ş. vekili temyiz etmiştir.
Dava, TMK"nun 605/2. maddesi gereğince açılan mirasın hükmen reddi istemine ilişkindir. Ölüm tarihinde miras bırakanın ödemeden aczi açıkça belli veya resmen tespit edilmiş ise, miras reddedilmiş sayılır (TMK m. 605/2). Mirasçılar Türk Medeni Kanunu"nun 610. maddesinde yazılı aykırılık da bulunmadıkça yani zımnen mirası kabul etmiş duruma düşmüş olmadıkça her zaman murisin ödemeden aczinin tespitini isteyebilir. Türk Medeni Kanunu"nun 606. maddesinde belirtilen süre bu davada uygulanmaz. Dava alacaklılara husumet yöneltilerek görülür. Bu davada yetkili mahkeme ise alacaklıların davanın açıldığı zamandaki ikametgahı mahkemesidir. Ayrıca Türk Medeni Kanununun Velayet Vesayet ve Miras Hükümlerinin Uygulanmasına İlişkin Tüzüğün 39/2. fıkrası gereğince mirasın reddi yetkisini içeren özel vekaletname sunulması da zorunludur.
Davanın kabulüne karar verilmiş ise de mahkemece yapılan araştırma ve incelemeler hüküm kurmaya yeterli değildir. Mahkemece, terekenin aktifi ve pasifinin belirlenmesi amacıyla zabıt katibinden rapor alınması, bu raporda murise ait ... plakalı araca da değer biçilmesi HMK 226. vd maddeleri ne uygun değildir. Mirasın hükmen reddine ilişkin olarak açılan davalarda, terekenin açıkça borca batık olup olmadığının araştırılması gerekmektedir. İcra takibi sonunda aciz vesikası düzenlenmesi halinde terekenin borca batık olduğu kabul edilir. Aksi halde terekenin murisin ölüm tarihinde borca batık olup olmadığı, murisin malvarlığı bulunup bulunmadığının usulüne uygun olarak, bankalar, trafik tescil müdürlüğü, vergi daireleri, belediyeler, tapu müdürlüğü v.b. kurum ve kuruluşlardan sorulması, murisin alacak ve borçları zabıta marifetiyle de araştırılarak aktif malvarlığı ile takibe konu borç miktarı gözönünde tutularak aktif ve pasifinin tereddüde neden olmayacak şekilde belirlenmesi, mirasçının mirası kabul anlamına gelen davranışlarda bulunup bulunmadığının araştırılması gerekir.
Somut olayda, mahkemece terekenin aktifi ve pasifinin araştırılırken ölüm tarihinin baz alınmadığı, cevaba cevap dilekçesinde ... sicil numaralı işyerinden dolayı murisin SGK"ya borcunun bulunduğu belirtilmesine rağmen borç kaynağının ve miktarının araştırılmadığı anlaşılmaktadır. O halde mahkemece; murisin ölüm tarihi itibariyle üzerine kayıtlı gayrımenkul, araç, banka kaydının olup olmadığın tespiti için ilgili tapu, emniyet ve banka müdürlüklerine yazı yazılmalıdır. Muris adına kayıtlı taşınmazın, aracın bulunduğunun anlaşılması halinde konusunda uzman bilirkişiler refakatiyle keşif yapılmalı, taşınmazın, aracın ölüm tarihi itibariyle değerinin tespiti açısından rapor alınmalıdır. Muris adına kayıtlı araç için keşif yapılmasının mümkün olmadığının anlaşılması halinde dosya üzerinden konusunda uzman bilirkişiden rapor alınmalıdır. Murisin davalılara olan borçlarının ölüm tarihinin miktarı, davalı SGK"ya ve ... Vergi Dairesine olan borçların kaynağı, davacıların mirası kabul anlamına gelebilecek davranışlarda bulunup bulunmadıkları araştırılarak sonuca göre bir karar verilmelidir.
Kabule göre, davanın niteliği gereği davalı-alacaklıların, murisin terekesinin borca batık olduğunu bilmediği, bilmesinin mümkün olmadığı, yapılan yargılama sonrasında terekenin borca batık olup olmadığına karar verildiği göz önünde bulundurularak harç ve yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılması ve davacı lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Ayrıca, davacıların Av. ...’e verdiği vekaletnamede mirasın reddini içeren özel yetki bulunmadığından davacılar vekiline özel yetkiyi içeren vekaletname sunması için süre verilmesi ve bu eksikliğin tamamlattırılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekir.
Mahkemece, belirtilen hususlar üzerinde durulmadan eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bu nedenlerle hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 19.12.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.