14. Hukuk Dairesi 2016/10074 E. , 2018/9232 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 04.03.2014 gününde verilen dilekçe ile su hattına elatmanın önlenmesi ve kal talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 21.01.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, su boru hattına elatmanın önlenmesi ve kal istemine ilişkindir.
Davacı vekili, müvekkili ile davalılar ... ve ..."nın kardeş olup diğer davalı ..."nın ise ölen kardeşlerinin oğlu olduğunu, tarafların ... ve ... köyündeki bağ ve arazilerini sulamak amacıyla 2000 yılında müvekkilinin eşi ... "nın paydaşı olduğu 118 ada 5 parsel sayılı taşınmaz üzerine bir sulama pompası yaptırdıklarını, akabinde suyun arazilerine ulaşması için yaklaşık 3 km uzunluğunda yer altı sulama borusu döşediklerini, 2007 yılına kadar arazilerini müvekkilinin elektrik aboneliğindeki sulama pompasından suladıklarını, ancak elektrik borcunun 100.000,00TL civarına ulaştığını ve borcun ödenmemesi nedeniyle de alacaklı TEDAŞ tarafından müvekkili aleyhine icra takibi başlatıldığını, davalıların kendi üzerlerine düşen elektrik borcunu ödeyemeceklerini bildirmeleri üzerine müvekkilinin bu borcu ödemesi karşılığında yer altı sulama borusu ile sulama pompası üzerindeki ortaklık haklarını müvekkiline vermeye razı olduklarını ve bu hususta sözlü bir anlaşma yaptıklarını, bunun üzerine müvekkilince elektrik borcunun ödendiğini, davalıların 2009 yılından 2014 yılına kadar arazilerini müvekkiline ait su pompası ve yer altı borusundan bedelini ödemek suretiyle suladıklarını, 2014 yılının Şubat ayında davalıların başka bir taşınmaz üzerine yeni bir sulama pompası yaptırdıklarını, ancak suyu arazilerine götürecek boru hattı bulunmadığından müvekkiline ait yer altı boru hattını kesmek suretiyle sulama borusu eklediklerini, bu şekilde müvekkiline ait boru hattından bedelsiz yararlanmaya çalıştıklarını ileri sürerek davalıların müdahalesinin önlenmesini ve ekledikleri boruların kaldırılmasını talep etmiştir.
Davalılar vekili, tarafların birlikte yaptırdıkları sulama pompası ile yer altı boru hattının idaresinin 2008 yılına kadar kardeşleri ..."da olduğunu, onun ölümü üzerine davacının idaresine geçtiğini ve bir yandan su satıp gelir elde ettiğini, diğer yandan elektrik giderleri ile diğer masrafları kazandığı paradan karşılaması gerekirken borcun ödenmemesi nedeniyle elektriğin kesildiğini, bunun üzerine müvekkillerinin başka bir yere sulama pompası yaptırdıklarını ve suyu arazilerine götürebilmek için eski boru hattından yararlandıklarını, davacının iddia ettiği gibi aralarında sözlü bir anlaşma yapmadıklarını, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, her ne kadar davacı tarafından, boru hattının bağlandığı su pompasının elektrik borcunu ödemesi karşılığında davalılarca kendisine bırakıldığı iddia edilmiş ise de bu hususun ispat edilemediği, buna karşın birlikte meydana getirilen sulama borusu hattının adi ortaklık hükümlerine tabi olduğu, buna göre de boru hattı üzerinde tüm ortakların birlikte tasarrufta bulunabileceği ve boru hattında ekleme ve değişiklik yapılabilmesi için ortakların oybirliği ile karar alması gerektiği; öte yandan, bir kısım tanıkların su pompası ve yer altı boru hattının tarafların babasının sağlığında ve onun bağının geliri ile yapıldığını beyan ettikleri, bu kabul edilse dahi su boru hattının elbirliği mülkiyeti esaslarına tabi olduğu ve tüm mirasçıların oybirliğiyle boru hattı üzerinde değişiklik yapılmasına karar verilebileceği, davacının su borusu hattı üzerine ekleme yapılmasına rıza gösterdiğinin ispat edilemediği, bu nedenle yapılan eklemenin hukuka aykırı olup ortaklık malına ortaklardan birkaçı tarafından haksız elatma niteliğinde olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile taraflarca birlikte döşenen sulama borusu hattına davalıların başka bir boru hattı döşemek suretiyle vaki müdahalelerinin men"ine, eklenen kısmın önceki sulama borusu hattından kal"ine karar verilmiştir.
Hükmü, davalılar vekili temyiz etmiştir.
Somut olayda, mahallinde yapılan keşifte dinlenen taraf tanıkları ortak beyanlarında, dava konusu sulama pompası ile yeraltı boru hattının, tarafların babasının sağlığında ve ona ait bağdan elde edilen gelirle yapıldığını, tarafların bu sulama sistemini ortaklaşa kullanmak suretiyle arazilerini suladıklarını, sulama sisteminin ölümünden önce büyük kardeşleri ... tarafından idare edildiğini, onun ölümü üzerine de davacının idaresine geçtiğini, elektrik borcunun ödenmemesi nedeniyle sulama pompasının elektriğinin kesildiğini ve sulama sistemini kullanamadıklarını, taraflar arasındaki uyuşmazlığın da bu sebepten kaynaklandığını ifade etmişlerdir.
Dosya kapsamındaki tüm bilgi ve belgelerden, davaya konu su hattının 118 ada 5 ve 3 parsel sayılı taşınmazlar üzerinde kurulduğu, davacının ise anılan taşınmazlarda kayıt maliki olmadığı gibi dinlenen tanıkların beyanlarına göre de sulama sisteminin taraflarca birlikte tesis edildiği açıkça anlaşılmaktadır. Davacı, biriken elektrik borcunu ödemesi karşılığında dava konusu sulama sisteminin kullanım hakkının davalılarca tamamen kendisine bırakıldığını ileri sürerek davalıların su hattına elatmasının önlenmesini istemiş, ancak davalılarla aralarında yaptıklarını iddia ettiği bu anlaşmaya ilişkin yazılı bir belge ibraz edememiştir.
Bu durumda, davaya konu sulama sistemi üzerinde tarafların müşterek yararlanma hakkı bulunduğu anlaşıldığından mahkemece, davanın reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile müşterek yararlanma hakkı bulunan davalıların müdahalesinin önlenmesine ve eklenen su borularının kal"ine karar verilmesi doğru görülmemiş; bu nedenle hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatıranlara iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 19.12.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.