Abaküs Yazılım
Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi
Esas No: 2018/292
Karar No: 2022/240
Karar Tarihi: 09.03.2022

BAM Hukuk Mahkemeleri Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/292 Esas 2022/240 Karar Sayılı İlamı

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/292 Esas
KARAR NO : 2022/240

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/02/2016
KARAR TARİHİ : 09/03/2022

İstanbul Anadolu .... Asliye Ticaret Mahkemesinin 21/03/2017 tarih ve ... esas ve .... karar sayılı yetkisizlik kararı ile dosya mahkememize gönderilmiş olup, mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkili davacının 38 yıldır eşarp, çanta, fular vb. ürünler ile tekstil sektöründe faaliyet göstermekte olduğunu, Türkiye çapında yaklaşık 80 mağaza ve bu mağazaları destekleyen imalathanesi ile ticari faaliyetlerini yürütmekte olan, sektöründe saygın, öncü ve uluslararası satışlar yapan bir firma olduğunu, bu doğrultuda hem kendisinin üretmiş olduğu ürünleri doğrudan 3. kişi nihai tüketicilere satmakta olduğunu, hem de kendisinden 3. kişi nihai tüketicilere satmak maksadıyla ürün isteyen firmalara da cari hesap ilişkisi kapsamında satış yapmakta olduğunu, müvekkilinin, davalılara dava dilekçesine ekli faturalarda adet ve nevileri belirtilen toplam 244.029,88 TL bedelli ürünleri aralarındaki mutabakat gereği teslim ettiğini, bu ürünlerin bedeline istinaden fatura tanzim ve tebliğ ettiğini, bu faturalara istinaden müvekkilinin 238.675,60 TL bakiye alacağının kalmış olduğunu, halen ödenmediğini, 2011 yılından beri süre gelen bu alacağın ödenmemesi üzerine İstanbul Anadolu .... İcra Müdürlüğü’nün ... E. sayılı dosyası ile davalılar aleyhine icra takibinin başlatıldığını, işbu takibe davalılar tarafından itiraz edildiğini, huzurdaki davayı açma zaruretinin hasıl olduğunu, davalı ...'in yetkiye itiraz etmediğini, davacı müvekkiline herhangi bir borcunun olmadığından bahisle borca, faize faiz oranına ve tüm ferilere haksız ve kötü niyetli olarak itiraz ettiğini, itirazın tarafça faiz özelinde kısmen kabul edilmiş olup, kalan bakiye bedel açısından tarafların ticari defterleri üzerinde yapılacak bilirkişi incelemesi ile davalının vaki itirazının yersiz ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunun açıkça anlaşıldığını, davalı ... ile davacı arasında evvelce yapılan bir sulh görüşmesinde borcunun 215.000,00 TL lik kısmı için taahhütname alındığını, bu ödemelerin de hiçbirinin belirtilen vadelerde ve de şimdiye değin yapılmadığını, davalının evvelce borcunun önemli bir kısmını açıkça ikrar ettiği bu belgeye rağmen, hali hazırda borcunu inkar ediyor olmasının iş bu itirazın kötü niyetle yapıldığının açık bir göstergesi olduğunu belirterek icra takibine vaki itirazların kısmen iptaline, icra takip tarihinden itibaren reeskont avans faizi ile tahsili ve takibin kısmen devamına, haksız ve kötü niyetli olan davalılar aleyhine kabul edilen asıl alacak miktar üzerinden %20'den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılara usulüne uygun olarak dava dilekçesi ve duruşma günü tebliğ olunmuş, davalı ... adına vekili tarafından süre uzatım talebinde bulunulmasına rağmen yazılı cevap dilekçesi sunulmamış, davanın reddi yönünde savunma yapılmış; davalı ... adına vekili tarafından süre uzatım talebinde bulunmasına rağmen ayrıca yazılı cevap dilekçesi sunulmamış, süre uzatım dilekçesi ile yetki ve zaman aşımı itirazlarında bulunulmuş ve davanın reddi yönünde savunma yapılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, cari hesap ekstresinden kaynaklanan fatura alacağının tahsili için girişilen icra takibine vaki itirazın İİK'nun 67.maddesi gereğince iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
Mahkememizce taraflara usulüne uygun davetiye tebliğleri yapılarak taraf teşkili sağlanmış ve davanın esasına başlanmıştır.
İstanbul Anadolu .... İcra Müdürlüğünün ... E. Sayılı Takip Dosyası celp edilmiş incelenmesinde; Alacaklı (davacı) ... Tekstil Tic. ve San. A.Ş. vekili vasıtası ile 19.11.2015 tarihinde borçlu (davalı) ... ve ... aleyhine İstanbul Anadolu ... İcra Müdürlüğü’nün ... E. sayılı dosyası ile ticari ilişkiden kaynaklı fatura alacağını dayanak göstererek, 238.675,60 TL fatura alacağı, 142.951,41 TL işlemiş faiz olmak üzere 381.627,01TL toplam alacağın, takip tarihinden itibaren asıl alacağa işleyecek yıllık %10,50 ticari faizi, icra, harç ve giderleri ile avukatlık ücreti birlikte tahsili amacıyla takibe geçmiş olup, ödeme emrinin borçlu davalılara 25/11/2015 tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçlu ... tarafından 30/11/2015 tarihli dilekçe ile yetkiye, borca, faize ve ferilere itiraz edildiği, davalı borçlu ... tarafından 30/11/2015 tarihli dilekçe ile borca, faize ve ferilere itiraz edildiği, vaki itirazlar üzerine takibin durduğu, itirazların alacaklı vekiline tebliğ olunmadığı, iş bu itirazın iptali davasının yasal süre içerisinde açıldığı görülmüştür.
İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğüne müzekkere yazılarak; davalı ... adına gerçek kişi ticari işletme kaydının bulunup bulunmadığı hususlarının araştırılarak mahkememize bu hususla ilgili bilgi verilmesi istenmiş, cevabi yazı dosyaya kazandırılmıştır.
Trabzon Ticaret ve Sanayi Odasına müzekkere yazılarak; davalı ... adına gerçek kişi ticari işletme kaydının bulunup bulunmadığı hususlarının araştırılarak mahkememize bu hususla ilgili bilgi verilmesi istenmiş, cevabi yazı dosyaya kazandırılmıştır.
Karadeniz Vergi Dairesi Müdürlüğüne müzekkere yazılarak; davalı ... adına gerçek kişi ya da şahıs firması olarak tacir kaydının bulunup bulunmadığı, vergi mükellefi olup olmadığı, hangi defterleri tuttuğu, işletme hesabına göre mi bilanço usulüne göre mi defter tuttuğu, Vergi Usul Kanunu'nun 176-177.maddeleri kapsamında esnaf mı yoksa tacir mi olduğu hususlarının araştırılarak mahkememize bu hususla ilgili bilgi verilmesi istenmiş, cevabi yazı ile davalının 17/05/2010-07/01/2013 tarihleri arasında .... Mahallesi ... Cad. No:... E. D:6 Ortahisar/Trabzon adresinde ... ve ... adi ortaklığı ünvanı ile tuhafiyecilik faaliyetinde bulunduğu ve gerçek usulde ve gelir vergisi mükellefi olduğu, bilanço esasına göre defter tuttuğunun bildirildiği görülmüş cevabi yazı dosyaya kazandırılmıştır.
Mahkememiz dosyası iddia, savunma, sunulan ve toplanan deliller, dosya kapsamı belgeler, İstanbul Anadolu ... İcra Müdürlüğünün ... esas sayılı takip dosyası ve ...-... adi ortaklığına ait ticari defter ve kayıtlar incelenmek sureti ile davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı, alacağın miktarı hususlarında SMMM bilirkişiye tevdi edilerek rapor düzenlenmek üzere Trabzon Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yolu ile gönderilmiş, ticari defterlerin kendisinde olduğu belirtilen davalı ... tarafından verilen kesin süre içerisinde uyuşmazlık dönemine ilişkin ticari defter ve kayıtlar Talimat Mahkemesine sunulmamış, defter ve kayıtların nerede olduklarına dair beyanda bulunulmamış, dosya Mahkememize bila ikmal iade edilmiştir.
Mahkememizin 20/01/2021 tarihli duruşma ara kararı ile; Mahkememiz dosyası tarafların iddia ve savunmaları, sunulan ve toplanan deliller, dosya kapsamı belgeler, İstanbul Anadolu ... İcra Müdürlüğünün ... esas sayılı takip dosyası ve davacı ticari defter ve kayıtları ile davalı ... ticari kayıt ve defterleri incelenmek suretiyle; tarafların ticari defterlerinin usulüne uygun tutulup tutulmadığı, lehlerine delil niteliğinde olup olmadığı hususları ile takip tarihi itibariyle davacının alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise alacağın miktarı, davacının talep edebileceği faiz var ise, türü, oran ve miktarı hususlarında rapor düzenlenmek üzere SMMM bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından düzenlenen rapor mahkememiz dosyasına ibraz edilmiş;
26/03/2021 tarihli bilirkişi raporunun incelenmesinde özetle; "...Davacının 2011 yılı yevmiye, defteri kebir, 2012, 2013, 2014 ve 2015 yılları ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğu, 2011 yılı envanter defteri kapanış tasdiki yaptırılmadığından 2011 yılı envanter defterinin lehine delil niteliğinin bulunmadığı, davacının ticari defterlerine göre; takip tarihi (19.11.2015) itibariyle davacının davalıdan 238.678,60 TL alacağının bulunduğu, davacının takip konusu alacağı oluşturan faturaları davalıların “... Eşarp” ünvanlı ...-... Ortaklığı’na düzenlemiş olduğu, davacının takip dayanağı 2011 ve 2012 yılı faturalarının tamamının İrsaliyeli Fatura olduğu, mezkur faturaların tamamının “teslim alan” kısmının boş olduğu, diğer bir ifade ile davacının takip konusu malları davalılar ortaklığına teslim ettiğine dair vesika bulunmadığı, dava dilekçesi ekinde bila tarihli taahhüt yazısında; Temmuz/2014 – Haziran/2016 dönemini kapsar şekilde aylık 5.000 TL ila 15.000 TL arasında değişen tutarda toplam 215.000,00 TL ödeme yapılacağına ilişkin “Bu vadelerin ödenmesini taahhüt ediyorum” beyanı ile ... isim ve imzasına haiz belgenin bulunduğu, Neticeten; davacının ticari defterlerine göre 2011 ve 2012 yılı faturalarından kaynaklı olarak davacı ticari defterlerinde davalıdan 238.678,60 TL alacaklı görülmekle birlikte, davacının takip konusu alacağa dayanak faturaların içeriğinin davalılara teslimine ilişkin dayanak bulunmadığı, dava dilekçesi ekinde yer alan davalılardan ...’nun imzasına haiz bila tarihli taahhütnamenin 215.000 TL borç tasfiyesine ilişkin olduğu, ancak bu taahhütnamenin davacıya hangi amaçla verildiğine dair bir bilginin yazıda yer almadığı, tüm bu hususlar çerçevesinde davacı yanca davalılara mal tesliminin ve takibe konu alacağın ispata muhtaç olduğu" değerlendirme ve tespitlerinin yapıldığı anlaşılmıştır.
Davalı ... vekili UYAP sistemi üzerinden gönderdiği 21/01/2021 havale tarihli dilekçe ile ticari defter ve kayıtların ... uhdesinde bulunduğuna dair beyanda bulunmuştur.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş, davacı vekili ile davalı ... vekili tarafından bilirkişi raporuna karşı beyan ve itiraz dilekçeleri sunulmuştur.
Karadeniz Vergi Dairesi Müdürlüğünden ... ve ... adi ortaklığının 2011 yılına ait BA/BS formları celp edilerek dosya kapsamına kazandırılmıştır.
15/09/2021 tarihli celse ara kararı gereğince ... ve ... adi ortaklığına ait BA/BS formlarının incelenerek ve davacı vekilinin itirazları doğrultusunda ek rapor hazırlanmak üzere dosyanın SMMM bilirkişiye tevdine karar verilmiş, bilirkişi tarafından düzenlenen ek rapor mahkememiz dosyasına ibraz edilmiş;
20/09/2021 havale tarihli ek bilirkişi raporunun incelenmesinde özetle;"... Davalıların oluşturduğu ...-... Ortaklığı’na ait Karadeniz Vergi Dairesi müdürlüğünce dosyaya celp edilen ...-... Ortaklığı’na ait 2011 ve 2012 yılları BA formlarında davalıların davacıdan 2011 yılında 74 adet 273.211,00 TL (KDV Hariç) Mal/Hizmet alışında bulunduğu ve 2012 yılında Mal/Hizmet alışında bulunmadığı, Karadeniz Vergi Dairesi Müdürlüğünce dosyaya celp edilen davalılara ait BA formları incelendiğinde takip konusu faturalardan Şubat/2011, Mart/2011, Nisan/2011, Mayıs/2011, Haziran/2011, Ağustos/2011, Eylül/2011, Ekim/2011 ve Kasım/2011 aylarında davacı tarafından davalılara düzenlenen faturaların davalıların kabulünde olduğu, Aralık/2011 ve Ocak/2012 aylarında davacı tarafından düzenlenen faturaların BA/BS kapsamındaki (aylık KDV hariç 5.000,00 TL) limitinin altında kaldığından ve davalının BA formlarına girmediğinden mezkur faturaların davalının kabulünde olup olmadığının BA formları ile tespit edilemediği, Neticeten; davacı şirket tarafından davalılara düzenlenen faturalardan BA/BS kapsamına girmeyen faturalar davacı ispatına muhtaç olduğundan mezkur faturaların davacının alacağından mahsubu neticesinde davacının davalıdan 233.222,49 TL alacaklı olduğu" görüş ve kanaatine varıldığını bildirmiştir.
Bilirkişi ek raporu taraflara tebliğ edilmiş, davacı vekili ile davalı ... vekili tarafından bilirkişi raporuna karşı beyan ve itiraz dilekçeleri sunulmuştur.
26/03/2021 tarihli kök ve 20/09/2021 havale tarihli ek bilirkişi raporları dosya kapsamına uygun ve denetime elverişli bulunmuştur.
Öncelikle şunu belirtmek gerekir ki bir ticari ilişki ve bu ilişkiden kaynaklı alacağının olduğunu iddia eden taraf bunu usulü dairesinde ispat etmesi gerekir. İspatın konusu, ispat yükünün kimde olduğu ve ispat vasıtalarının neler olduğu 6100 sayılı HMK.nun 187, 190 ve 200'ncü maddelerinde açıkça belirtilmiştir.
İspatın konusu HMK.nun 187'nci maddesinde “İspatın konusunu tarafların üzerinde anlaşamadıkları ve uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek çekişmeli vakıalar oluşturur ve bu vakıaların ispatı için delil gösterilir. Herkesçe bilinen vakıalarla, ikrar edilmiş vakıalar çekişmeli sayılmaz” şeklinde belirtilirken, ispat yükünün kimde olduğu ise HMK.nun 190'ncı maddesinde “İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir. Kanuni bir karineye dayanan taraf, sadece karinenin temelini oluşturan vakıaya ilişkin ispat yükü altındadır. Kanunda öngörülen istisnalar dışında, karşı taraf, kanuni karinenin aksini ispat edebilir.”düzenlemesi ortaya konmuştur.
Yemin delili, HMK'nın 225. ve devamındaki maddelerde düzenlenmiş olup, yemin kesin delil niteliğindedir. Bir vakıayı ispat yükü kendisine düşen taraf, o vakıayı başka delillerle ispat edemezse, diğer tarafa yemin teklifinde bulunabilir. Bununla birlikte, iddia veya savunmasını ispat edemeyen tarafa yemin teklif etme hakkının hatırlatılabilmesi için, yemin deliline açıkça dayanılmış olması da zorunludur.
İİK'nun 67. maddesinde "Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir." hükmüne yer verilmiştir.
İcra ve İflas Kanunu'un 67/2.maddesinde "Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir." hükmüne yer verilmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama, iddia, savunma, sunulan ve toplanan deliller, yukarıda açıklanan yasal düzenlemeler, İstanbul Anadolu ... İcra Müdürlüğünün ... esas sayılı takip dosyası, 26/03/2021 tarihli kök ve 20/09/2021 havale tarihli ek bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamına göre; taraflar arasında tekstil ürünleri alım satımına dayalı ticari bir ilişki bulunduğu, bu ilişki kapsamında davacı tarafından cari hesap bakiye alacaklı olduğu iddia edilerek davalılar hakkında icra takibine girişildiği, davalı tarafça borca ve ferilerine itiraz edilmesi üzerine işbu itirazın iptali istemli davanın açıldığı, taraflar tacir olup delil olarak ticari defterlere dayanıldığından TTK'nun 83 ile 85 ve HMK'nun 222'nci maddeleri uyarınca tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verildiği, 26/03/2021 tarihli kök ve 20/09/2021 havale tarihli ek bilirkişi raporlarında, davacının 2011 yılı yevmiye, defteri kebir, 2012, 2013, 2014 ve 2015 yılları ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğu, davacının ticari defterlerine göre; takip tarihi (19.11.2015) itibariyle davacının davalıdan 238.678,60 TL alacağının bulunduğu, davacının takip konusu alacağı oluşturan faturaları davalıların “.... Eşarp” ünvanlı ...-... Ortaklığı’na düzenlemiş olduğu, davacının takip dayanağı 2011 ve 2012 yılı faturalarının tamamının irsaliyeli fatura olduğu, davalıların oluşturduğu ...-... Ortaklığı’na ait Karadeniz Vergi Dairesi müdürlüğünce dosyaya celp edilen ...-... Ortaklığı’na ait 2011 ve 2012 yılları BA formlarında davalıların davacıdan 2011 yılında 74 adet 273.211,00 TL (KDV Hariç) Mal/Hizmet alışında bulunduğu ve 2012 yılında Mal/Hizmet alışında bulunmadığı, Karadeniz Vergi Dairesi Müdürlüğünce dosyaya celp edilen davalılara ait BA formları incelendiğinde takip konusu faturalardan Şubat/2011, Mart/2011, Nisan/2011, Mayıs/2011, Haziran/2011, Ağustos/2011, Eylül/2011, Ekim/2011 ve Kasım/2011 aylarında davacı tarafından davalılara düzenlenen faturaların davalıların kabulünde olduğu, Aralık/2011 ve Ocak/2012 aylarında davacı tarafından düzenlenen faturaların BA/BS kapsamındaki (aylık KDV hariç 5.000,00 TL) limitinin altında kaldığından ve davalının BA formlarına girmediğinden mezkur faturaların davalının kabulünde olup olmadığının BA formları ile tespit edilemediği, neticeten; davacı şirket tarafından davalılara düzenlenen faturalardan BA/BS kapsamına girmeyen faturalar davacı ispatına muhtaç olduğundan mezkur faturaların davacının alacağından mahsubu neticesinde davacının davalıdan 233.222,49 TL alacaklı olduğu hususlarının tespit edildiği, davalı tarafça ihtara rağmen ticari defter ve kayıtların Mahkemeye sunulmadığı, davalının defterlerini sunmayarak davacının ticari defter kayıtlarının HMK'nın 222/3. maddeye göre lehine delil oluşturup oluşturmadığının tam olarak incelenebilmesine 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu 2. maddesi ile 6100 sayılı HMK' nın 29. maddesi kapsamında dürüstlük-hakkaniyet ilkesine aykırı bir şekilde engel olduğu, Aralık/2011 ve Ocak/2012 aylarında davacı tarafından düzenlenen faturaların BA/BS kapsamındaki (aylık KDV hariç 5.000,00 TL) limitinin altında kaldığından ve davalının BA formlarına girmediğinden mezkur faturaların davalının kabulünde olup olmadığının BA formları ile tespit edilemediği, bu faturalar yönünden davacı vekiline yemin teklif etme hakkının hatırlatıldığı, davacı vekilinin 09/03/2022 tarihli duruşmada yemin teklifinde bulunmadıklarına dair beyanda bulunduğu, bu durumda davacı şirketin ticari defter kayıtları ve BA/BS formları ile 233.222,49 TL alacağın varlığının ispatlandığı, TBK'nın 146. maddesi uyarınca davanın on yıllık zamanaşımı süresi içinde açıldığı sonucuna varılarak denetime uygun ve hüküm kurmaya elverişli bilirkişi raporları dikkate alınarak davanın kısmen kabulü ile davalıların İstanbul Anadolu 12.İcra Müdürlüğünün ... esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazının kısmen iptali ile takibin aynı koşullarla devamına, taraflar arasındaki uyuşmazlık konusu alacağın faturaya dayalı olması sebebiyle alacağın likit ve bilinebilir olduğu dikkate alınarak asıl alacağın % 20'si oranında, borçlu davalıların icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde tüm hususları içerir hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-DAVANIN KISMEN KABULÜ İLE;
Tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla davalıların İstanbul Anadolu ... İcra Müdürlüğünün ... esas sayılı takip dosyasına yapmış oldukları İTİRAZIN 233.222,49-TL asıl alacak yönünden KISMEN İPTALİ ile; takibin bu miktar üzerinden takip tarihinden itibaren takipteki koşullar üzerinden faiz uygulanmak suretiyle DEVAMINA,
Alacağın likit ve muayyen olduğu anlaşılmakla hüküm altına alınan asıl alacağın % 20'si oranında icra inkar tazminatının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
Fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
2-Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 15.931,42-TL harçtan davacı tarafça peşin yatırılan 2.167,85-TL peşin harç ile icra dosyasına yatırılıp mahsup edilen 1.908,14-TL harcın mahsubu ile bakiye 11.855,43-TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
3-Davacı tarafça yatırılan 2.167,74-TL peşin harç, 29,20-TL başvuru harcı, 1.908,14-TL icra dosyasına yatırılan peşin harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafça sarf edilen 1.400,00-TL bilirkişi ücreti, 407,50-TL posta gideri olmak üzere toplam 1.807,50-TL yargılama giderinden red ve kabule göre hesaplanıp takdir olunan 1.766,10-TL (%97,71 KABUL ) yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, kalan miktarın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davanın kabul miktarı dikkate alınarak karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca tayin ve takdir olunan 24.775,57-TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
6-Davanın reddedilen miktarı dikkate alınarak karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca tayin ve takdir olunan 5.100,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı ...'e verilmesine,
7-Kullanılmayan gider avansının HMK 333. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra yatıran tarafa iadesine,
8-HMK'nın uygulanmasına dair yönetmeliğin 58/1 maddesi gereğince taraflardan birinin talebi halinde gerekçeli kararın taraflara tebliğine,
Dair; 6100 sayılı HMK.'nun 341. ve devamı maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzlerine karşı diğer davalının yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 09/03/2022


Katip ...
¸


Hakim ...
¸






Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi