17. Hukuk Dairesi 2019/1997 E. , 2019/12302 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki trafik kazası sonucu oluşan cismani zarar nedeniyle maddi tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda kararda yazılı nedenlerle, davanın kabulüne ilişkin verilen hüküm, davalı vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davalının ihtiyari mali sorumluluk sigortacısı olduğu aracı sevk ve idare eden davacının yaptığı kazada yaralandığını, tedavisi hala devam ettiği için çalışamadığını ve kazanç kaybına uğradığını, davacının çalışma gücünü kaybı nedeniyle de zarara uğradığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 1.000,00 TL. tazminatın dava tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş; 06.10.2015 tarihli ıslah dilekçesiyle, poliçe limiti gereği taleplerini 20.000,00 TL"ye yükseltmiştir.
Davalı vekili, poliçedeki ferdi kaza teminat limitinin 20.000,00 TL. olduğunu ve sorumluluklarının limitle sınırlı olduğunu, İMSSGŞ gereği davacı zararının teminat dışı olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davanın kabulü ile 20.000,00 TL. tazminatın dava tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava, daimi maluliyet nedeniyle, ferdi kaza sigorta poliçesi gereği maddi tazminat istemine ilişkindir.
Ferdi Kaza Sigortası Genel Şartları"nın 8/B maddesinin 3. bendinde "daimi maluliyet nisbetlerinin tayininde sigortalının meslek ve san"atı nazarı itibara alınmaz" düzenlemesi yapılarak maluliyet tespitinde zarar görenin mesleğinin etkili olmayacağı kabul edilmiştir.
Davacının daimi maluliyet oranının belirlenmesi konusunda mahkemenin hükme esas aldığı 26.06.2015 tarihli bilirkişi heyeti raporunda ise; Çalışma ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerine göre ve davacının mesleği motorlu araç şoförlüğü kabul edilerek maluliyetin % 18 olarak belirlendiği görülmektedir. Esas alınan bu rapordaki maluliyet oranı tespiti, Ferdi Kaza Sigortası Genel Şartları"nın yukarıda anılan maluliyet belirleme biçimine uygun olmadığından, mahkemenin bu husustaki araştırması yetersizdir.
Açıklanan vakıalar karşısında; davacının kazada oluşan sol kol kırığı şeklindeki yaralanmasından kaynaklanan maluliyet oranının, Ferdi Kaza Sigortası Genel Şartları"nın 8/B maddesindeki ilkelere ve bu maddedeki cetvele göre tespit edilmesi için, daha önce rapor düzenleyen bilirkişi heyetinden ek rapor alınıp oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle hüküm tesisi doğru görülmemiştir.
2-Ferdi Kaza Sigortası Genel Şartları"nın 8/B maddesinde daimi maluliyet teminatı "işbu poliçe ile temin edilen bir kaza, sigortalının derhal veya kaza tarihinden itibaren iki sene zarfında daimi surette maluliyetine sebebiyet verdiği takdirde tıbbi tedavinin sona ermesini ve daimi maluliyetin kat"i surette tesbitini müteakip, daimi maluliyet sigorta bedeli aşağıda münderiç nisbetler dahilinde kendisine ödenir" şeklinde düzenlenmiş ve poliçe kapsamına girecek yaralanmalar nedeniyle oluşan maluliyetin derecesine göre sigorta tazminatının miktarının ne kadar olacağı cetvel halinde belirlenmiştir.
Sigorta kapsamına giren bir kaza sonucu oluşan daimi maluliyet nedeniyle sigortacının tazminat sorumluluğunun doğması için FKSGŞ"nın 8/B maddesindeki cetvelde belirtilen oranlarda bir maluliyet doğması gerekir. Cetvelde yer almayan bir maluliyet ya da yine cetvelde belirlenen oranda olmayan maluliyet halinde ise, sigortacının zarardan sorumlu tutulması mümkün değildir.
Mahkemece hükme esas alınan 28.09.2015 tarihli hesap bilirkişi raporunda; 26.06.2015 tarihli maluliyet raporuyla saptanan % 18 oranındaki daimi maluliyet üzerinden ve davacının bakiye ömür süresinin tamamı için tazminat hesaplamasının yapıldığı; bu raporun, işgücü kaybı zararına ilişkin esaslara dayalı hesaplamalar içerdiği ve FKSGŞ 8/B maddesindeki esaslara göre bir hesaplamayı içermediği görülmektedir. Davalının düzenlediği poliçede yer alan ferdi kaza teminatı kapsamında yargılamanın yürütülüp tazminata hükmedildiği dikkate alındığında, esas alınan hesap raporu da somut olaya ve davanın mahiyetine uygun değildir.
Bu durum karşısında mahkemece; yukarıdaki bentte açıklanan biçimde davacının sol kol arızasına ilişkin daimi maluliyet oranının belirlenmesinden sonra, davaya konu edilen bu maluliyete ilişkin olarak FKSGŞ"nın 8/B maddesindeki cetvelde yer alan esaslara göre (sol koldaki hareket kısıtlılığının tam olmayıp belli bir oranda olması halinde, gerekli oranlama da yapılmak suretiyle), davacının talep edebileceği tazminat miktarının saptanması için, konusunda uzman başka bir bilirkişiden rapor alınıp karar verilmesi gerekirken, tamamen hatalı tespitleri içeren rapora göre karar verilmesi de bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ : Yukarıda (1) ve (2) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 23/12/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.