17. Hukuk Dairesi 2019/761 E. , 2019/12303 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hüküm davacı vekili ve davalı ... AŞ. vekilince temyiz edilmiş, davalı ... AŞ. vekilince de duruşma talep edilmiş olmakla duruşma için tayin edilen 23.10.2018 Salı günü davacı vekili Av. ... geldi. Davalılar tarafından gelen olmadı. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davacı vekili dinlendikten sonra eksiklik nedeniyle iade edilen dosya ikmal edildikten sonra tekrar gelmekle dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davacıya ait olup davalılar tarafından sigortalanan fabrikada, cam eritmede kullanılan fırındaki sızıntı nedeniyle oluşan yangında, işyerindeki birçok makinenin hasar gördüğünü, tespit dosyasında hasarlı unsurların ve bedellerinin saptandığını, davalılara başvuru yapıldığı halde davalı ..."nın alevli yangından oluşmayan hasardan sorumlu olmadıkları gerekçesiyle talebi reddettiğini, diğer davalının ise talebi sürüncemede bıraktığını, davalıların zarardan sorumlu olduklarını belirterek belirsiz alacak davası olarak açtıkları davada şimdilik makine ve ekipman hasarı- emtia hasarı- kar kaybı olmak üzere toplam 150.000,00 TL. tazminatın hasar ihbar tarihi olan 28.04.2014"ten işleyecek ticari faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsilini talep etmiş; 08.03.2016 tarihli artırım dilekçesiyle, davalı .... yönünden toplam taleplerini 8.955.587,97 TL"ye yükseltmiştir.
Davalı .... vekili, davaya konu edilen hasarın alevli yangın sonucu meydana gelmediğini, YSGŞ gereği alevli yangının neden olduğu hasar bulunmadığı için de zarardan sorumlu olmadıklarını ve hasarın teminat dışı olduğunu, hasarın molten hasarı olduğunu ve davalının düzenlediği poliçede molten teminatının bulunmadığını, diğer davalı tarafından düzenlenen poliçedeki makine kırılması teminatı kapsamındaki hasardan şirketlerinin sorumluluğu bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı .... vekili, işyerinin daha önce diğer davalıya sigorta ettirilmiş olması nedeniyle çifte sigorta bulunduğunu, ilk sigorta geçerli olduğundan şirketlerinin zarardan sorumlu olmadığını, sigortalıya ait cam eritme fırınındaki erimiş cam hammaddesinin sızarak çevreye yayılması ile oluşan molten hasarı için poliçede verilmiş teminat olmadığını, emtia hasarı dolaylı zarar olduğu için teminat dışı olduğunu, poliçedeki bakım klozu gereği bakımsızlıktan doğan hasar teminat dışı olduğu gibi bakımdan iki hafta önce davacı tarafın şirketlerine bildirim yapmakla yükümlü olduğu halde bunu yerine getirmediğini, istenen bedellerin fahiş olduğunu, kabul anlamına gelmemek kaydıyla her hasarda % 10 muafiyet uygulanması gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davaya konu edilen olayın alevli yangın olmadığı ve davalı .... tarafından düzenlenen sigorta poliçesinin kapsamında kalmadığı gerekçesiyle, davalı .... hakkındaki davanın reddine; davalı .... yönünden açılan davanın kısmen kabulü ile makine hasarı ve elektrik hasarı tamirat tutarı 8.932.547,97 TL, emtia tutarı 23.040,00 TL. bedelin 28.04.2014 tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte bu davalıdan tahsiline, davacıya TTK"nın 1427. maddesi gereğince ödenmesine karar verilen anayapı, makine ve tesisat hasar tutarı ile kimyasal ham madde ve emtia hasar toplamının avans olarak ödenen %50 tutarının tazminattan mahsubuna, mahsup edilen tazminata 28.04.2014 tarihinden ödeme tarihine kadar yasal faiz uygulanmasına, davacının kâr kaybı ile ilgili talebinin feragat nedeniyle reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ve davalı .... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına; davaya konu edilen hasarın oluş sebebinin, konusunda uzman bilirkişi heyetleri tarafından düzenlenen birbiriyle uyumlu raporlarla saptanmış ve bu raporların hükme esas alınmış olmasına; davalı .... tarafından düzenlenen, makine kırılması teminatını da içeren Kapsamlı İşyeri Sigorta Poliçesi"nde, molten hasarının teminat dışı olduğuna dair özel şart bulunmadığı ve hasar ile oluş sebebinin, Makine Kırılması Sigortası Genel Şartları"ndaki teminat dışı hallerden birine uymadığı dikkate alındığında, davalının zarardan sorumlu olduğu ve zararın teminat kapsamında olduğuna ilişkin mahkeme kabulünde bir isabetsizlik görülmemesine göre; davalı .... vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar verme gerekmiştir.
2-Dava, makine kırılması teminatını da içeren işyeri sigorta poliçesi kapsamında tazminat istemine ilişkindir.
Davacı, sigortalı işyerinde davaya konu olay sonucu hasar gören makine- ekipman bedelleri ile emtia hasarından oluşan zararlarının tazmini istemiyle açtığı davada, yargılamanın devamı sırasında, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu"nun 1427. maddesi uyarınca, ileride hüküm altına alınacak tazminattan mahsup edilmek üzere sigorta bedelinin % 50"sinin avans olarak ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, 17.06.2015 ve 03.07.2015 tarihli ara kararlarla, 12.949.935,34 TL"lik (tespit dosyasındaki rakamlar toplamı) zarar miktarının % 50"sinin avans olarak davalı ..."den tahsiline karar verilmiş; alınan bilirkişi raporlarıyla tazminat miktarının saptanmasından sonra, esasa ilişkin hüküm tesis edilirken de avans olarak hükmedilen bu bedellerin, belirlenen tazminattan mahsubuna karar verilmiştir.
Yargılamanın devamı sırasında avans olarak ödenmesine karar verilen bedelin tazminattan mahsubuna karar verilmesi yerinde olmakla birlikte; avans olarak ödenmesine karar verilen miktarın iki ayrı tarihte farklı biçimde belirlendiği, ilk olarak belirlenen bedelin bir kısmının sonradan (03.07.2015 tarihli arakararla) reddine karar verildiği, davacının talep edebileceği tazminat miktarından düşülecek avans ödemesi miktarının hükme açıkça yazılmadığı, hükümdeki ifadelerde karar verilen avans miktarının % 50"sinin tazminattan düşülmesi izlenimi yaratacak anlatıma yer verildiği dikkate alındığında, avans ödemesinin mahsubuna ilişkin mahkeme hükmü tereddüt yaratıcı mahiyettedir.
Açıklanan vakıalar karşısında mahkemece; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 297/2. maddesi gereği, hükmün tereddüt uyandırmayacak açıklıkta olması zorunluluğuna ilişkin yasal düzenleme de dikkate alınarak, TTK"nın 1427. maddesi kapsamında daha önce hüküm altına alınan avans ödemesi miktarının hükümde açıkça belirtilmesi; bu miktarın tazminattan düşülmesiyle belirlenecek davacının bakiye tazminat alacağı miktarının hükme açıkça yazılması; ayrıca, hem avans olarak ödenmesine karar verilen miktar hem de bakiye tazminat yönünden faiz başlangıç tarihlerinin tereddüte mahal vermeyecek biçimde (ayrı ayrı ve açıkça) hükümde gösterilmesi gerekirken, anılan yönlerden tereddüt yaratıcı mahiyette hüküm tesisi doğru görülmemiştir.
3-Davacının poliçe kapsamında talep edebileceği zarar miktarının tespiti bakımından alınan 10.02.2016 tarihli bilirkişi heyeti raporu hükme esas alınmıştır. Mahkemenin benimsediği bu rapor incelendiğinde; delil tespiti dosyasında yer alan bilirkişi raporundaki, kısmi hasarlı sigortalı makinelerin hasarını yüzdesel oran olarak belirleyen tespitler üzerinden değerlendirme yapıldığı; makinelerin yüzdelik hasar oranlarının, makinelere ilişkin fatura bedelleriyle oranlanmasıyla her bir makine için hasar bedelinin belirlendiği ve bu bedellerden poliçedeki % 10"luk muafiyetin düşülmesiyle sonuç tazminatın saptandığı; zarar kalemleri arasında asıl yekünü tutan (olay nedeniyle tamamen kullanılamaz hale gelen) cam fırınının yeniden temin ve kurulum bedelinin belirlenmesinde ise, hasar tarihindeki bedel ile yine o tarihteki döviz kuru üzerinden değil, rapor tarihindeki kurulum bedeliyle döviz kuru üzerinden hesaplama yapıldığı görülmektedir.
Makine Kırılması Sigortası Genel Şartları"nın 14. maddesinde, kısmi ve tam hasar halleri için tazminatın hesap biçimi detaylıca düzenlenmiştir. Anılan maddenin (b) bendinde, tam hasar halinde makinenin "hasar anındaki yeni kıymetinin" tazminat olarak ödeneceği açıkça belirtilmiş olup; hükme esas alınan raporda, cam fırını için bu ilke dahilinde hesaplama yapılmamış ve hasar tarihindeki döviz kuru yerine hesap tarihindeki kur esas alınmış olduğundan, benimsenen rapordaki hesap hatalıdır. Diğer yandan; MKSGŞ"nın 14/a maddesi gereği kısmi hasar halinde ise; hasarın niteliğine göre yapılması gereken onarımda kullanılacak yedek parça tutarları- işçilik masrafları- nakliye bedeli vs. gibi bedellerin toplamından (makinenin hasardan önceki haline getirilmesi için gerekli bedelden), tekrar kullanımı mümkün olan parçaların sovtaj bedelinin indirilmesiyle tazminatın belirleneceği kabul edilmiştir. Bu itibarla; kısmi hasarlı kabul edilen makinelerdeki hasarın onarımı için gerekli bedeller ile yeniden kullanımı mümkün parçaların sovtaj bedelini ayrı ayrı belirleyip tazminatı hesaplamak yerine; kısmi hasarlı makinelerdeki hasarın düzeyini yüzdesel olarak belirleyip, makinelerin alım faturalarındaki miktarlara bu yüzdeleri oranlayarak tazminat hesabı yapan ve hesaplanan bedellerden sovtaj indirimi de yapmayan bilirkişi raporu, hüküm kurmaya elverişli değildir.
Açıklanan vakıalar karşısında mahkemece; poliçe gereği gerçek zararı ödemekle yükümlü olan davalı ... şirketinin sorumlu olacağı zarar miktarının, taraflar arasındaki poliçe hükümleri (özellikle, her bir makinenin değerine göre farklı muafiyet miktarı ve oranı belirlenmiş olduğundan) ile yukarıda açıklanan MKSGŞ"nın 14. maddesindeki ilkeler dahilinde hesap edilmesi için, daha önce rapor düzenleyen bilirkişi heyetinden, gerekçeli ve denetime elverişli bir ek rapor alınıp karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle, yazılı biçimde hüküm tesisi bozmayı gerektirmiştir.
4-Taraflar arasındaki poliçenin makine kırılması teminatını da içeren işyeri sigorta poliçesi olduğu; Makine Kırılması Sigortası Genel Şartları"nda davalının temerrüt tarihi yönünden özel hüküm bulunmadığı; somut olay bakımından uygulama alanı bulan Yangın Sigortası Genel Şartları"nın B.8. maddesi gereği, "sigortacının kesinleşen tazminatı en geç 1 ay içinde ödemesi gerektiği" düzenlemesi dikkate alınarak davalı sigortacının temerrüt tarihinin saptanmasıyla faize karar verilmesi gerekirken, davacının davalıya başvuru tarihinden temerrüt faizine karar verilmesi, doğru olmamıştır.
5-Davanın her iki tarafının da tacir olduğu ve uyuşmazlığın ticari işletmelerini ilgilendiren sigorta sözleşmesinden kaynaklandığı dikkate alındığında, davalı ... şirketi için temerrüt faizi olarak ticari faize karar verilmesi gerekirken, yasal faize hükmedilmesi de isabetli değildir.
SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı .... vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE; hükmün, (2), (3) ve (4) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle, davalı .... yararına; (5) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı yararına BOZULMASINA, 1.630,00 TL vekalet ücretinin davalı ... AŞ."den alınarak duruşmada vekille temsil olunan davacıya verilmesine, duruşmada vekille temsil olunmayan davalı ... AŞ. yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı ... AŞ. ve davacıya geri verilmesine 23/12/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.