17. Hukuk Dairesi 2018/5287 E. , 2019/12308 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün temyizen tetkiki taraflar vekillerince talep edilmiş, davalı ... vekilince de duruşma istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 17/12/2019 Salı günü davacılar vekili Av. ... ile davalı ... vekili Av. ... ve davalı ... Bankası A.Ş. vekili Av. ... geldi. Diğer davalı tarafından gelen olmadı. Temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraf vekilleri dinlendikten sonra vaktin darlığından dolayı işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmış olup dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Asıl davada, davacılar vekili; davalıların işleteni, sürücüsü ve trafik sigortacısı olduğu aracın, davacıların eşi/ babası ..."a çarpmasıyla ölümlü kaza meydana geldiğini, davacıların ölenin desteğinden yoksun kaldığını ve manevi zarara uğradıklarını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak ve davalı sigorta şirketi sadece maddi tazminattan sorumlu olmak kaydıyla davacı eş için 250.000,00 TL, çocuk için 30.000,00 TL. maddi tazminatın; davacı eş için 70.000,00 TL. ve çocuk için 40.000,00 TL. manevi tazminatın kaza (sigortacı için dava) tarihinden işleyecek avans faiziyle birlikte müteselsilen tahsilini talep etmiş; 16.04.2014 tarihli ıslah dilekçesiyle, davacı ... için maddi tazminat taleplerini 75.049,00 TL"ye yükseltmiştir.
Birleşen 2011/430 Esas sayılı davada, davacı vekili; asıl davaya konu kazada ölen ..."ın kardeşi olan davacı için 10.000,00 TL. manevi tazminatın kaza tarihinden işleyecek avans faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsilini talep etmiştir.
Birleşen 2010/400 Esas sayılı davada, davacılar vekili; asıl davaya konu kazada ölen ..."ın annesi/ babası/ kardeşi olan davacılardan ... için 20.000,00 TL, ... için 15.000,00 TL. ve ... için 10.000,00 TL. manevi tazminatın kaza tarihinden işleyecek avans faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsilini talep etmiştir.
Davalılar vekilleri, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; asıl davanın kısmen kabulü ile davacı ... için 216.646,82 TL. ve ... için 80.915,15 TL. maddi tazminatın kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsiline, davacı ... için 20.000,00 TL. manevi tazminatın kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı ... ve ... AŞ"den tahsiline, davacı ..."in tüm manevi tazminat talebinin davacı ..."in fazla manevi tazminat talebinin reddine; birleşen 2010/400 Esas sayılı davanın kısmen kabulü ile davacı ... için 4.000,00 TL, ... için 3.000,00 TL, ... için 3.500,00 TL. manevi tazminatın kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılar ... A.Ş. ve ..."dan müteselsilen tahsiline; birleşen 2011/430 Esas sayılı davanın kısmen kabulü ile davacı ... için 5.000,00 TL. manevi tazminatın kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılar ... ve ... AŞ"den müteselsilen tahsiline dair verilen hükmün, tüm taraf vekillerince temyizi üzerine, Dairemizin 26.09.2017 tarih, 2015/9539 Esas ve 2017/8160 Karar sayılı ilamı ile; "mahkemenin yargılamayı sonuçlandırdığı ve birleşen Ankara 5. ASHM"nin 2010/400 esas sayılı dosyası yönünden verilen kısa kararda, davacılardan ... için 3.000,00 TL. ve davacı ... için 3.500,00 TL. manevi tazminatın davalılar ... ve ... AŞ"den müştereken ve müteselsilen alınarak bu davacılara verilmesine karar verilmişken, gerekçeli kararda, "kısa kararda maddi hata yapıldığı" belirtilerek, davacı ... için 3.500,00 TL. ve davacı ... için 3.000,00 TL. manevi tazminatın davalılar ... ve ... A.Ş. Genel Müdürlüğü"nden müştereken ve müteselsilen alınarak bu davacılara verilmesine karar verildiği; bu durumun HMK"nın 294/3 maddesine aykırılık teşkil ettiği; 10.4.1992 gün ve 1991/7 Esas-1992/4 Karar sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu Kararı uyarınca kısa karar ile gerekçeli karar arasındaki çelişkinin giderildiği bir hüküm kurulması gerektiği" gerekçesiyle karar bozulmuştur.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda; asıl davanın kısmen kabulü ile davacılar ... için 216.646,82 TL. ve ... için 75.049,00 TL. maddi tazminatın, davalı sigorta şirketi yönünden dava ve diğer davalılar yönünden kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte (davalı sigorta şirketi yönünden poliçe limitiyle sınırlı olmak üzere) müteselsilen tahsiline; davacılar ... için 40.000,00 TL. ve ... için 25.000,00 TL. manevi tazminatın kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılar ... ve ..."ndan müteselsilen tahsiline; birleşen 2011/430 Esas sayılı davanın kısmen kabulü ile davacı ... için 5.000,00 TL. manevi tazminatın kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılar ... ve ... AŞ"den müteselsilen tahsiline; birleşen 2010/400 Esas sayılı davanın kısmen kabulü ile davacılar ... için (davacı vefat etmiş olup mirasçıları davaya devam etmektedir) 20.000,00 TL, ... için 5.000,00 TL, ... için 15.000,00 TL"nin kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılar ... A.Ş. ve ..."dan müteselsilen tahsiline karar verilmiş; hüküm, tüm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
1-Davacılar vekilinin temyiz talebi yönünden; hükmü temyiz eden davacılar vekilinin 21.10.2019 tarihli dilekçesiyle temyiz isteğinden feragat ettiğini bildirdiği ve davacılar vekilinin vekaletnamesinde temyizden feragate yetkili olduğu anlaşıldığından, temyiz isteminin feragat nedeniyle reddi gerekmiştir.
2-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına; bozma ilamına uyan mahkemenin, temyiz incelemesi yapılmayan ve önceki kararında hatalı gördüğü yönlerle ilgili yeni karar vermede serbestliğinin bulunmasına; 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu"nun 94 ve 95. maddeleri gereği, zarar gören 3.kişi konumunda olan davacılara karşı davalı trafik sigortacısının sorumlu olduğunun kabulünde ve KTK"nun 3. ve 85. vd. maddeleri gereği aracın fiili işleteni olan davalı banka ile araç sürücüsünün (haksız fiil faili olarak) zarardan sorumlu olduğunun kabulünde bir isabetsizlik görülmemesine; oluşa ve dosya kapsamına uygun olarak düzenlenen, önceki raporları da detaylı biçimde irdeleyen uzman bilirkişi heyeti raporundaki kusur tespitinin benimsenmesinde bir usulsüzlük bulunmamasına; davacılar desteğinin ölümü nedeniyle Polis Yardımlaşma Sandığı- can sigortası yapan sigorta şirketleri gibi kuruluşlarca davacılara yapılan ve rücuya tabi olmayan ödemelerin maddi tazminattan mahsup edilmeyişinin yerinde olmasına; aşağıdaki (3 nolu) bendin kapsamı dışında, davacı eş ve çocuğun maddi tazminat alacağının Dairemizin yerleşik uygulamalarındaki prensiplere uygun biçimde hesap edildiği uzman bilirkişi raporunun hükme esas alınmasında bir isabetsizlik görülmemesine; davacı eş ... dışındaki davacılar yönünden manevi tazminatın takdirinde TBK"nun 56. (BK"nun 47.) maddesindeki özel haller dikkate alınarak hak ve nasafet kuralları çerçevesinde hüküm kurulmuş olmasına; davacı eş ..."e desteğin çalıştığı kurumca 2330 sayılı Kanun kapsamında ödemenin (manevi tazminatı da kapsar biçimde) dava sırasında yapıldığı dikkate alındığında, manevi tazminatın tekliği ve bölünmezliği ilkesinin ihlal edildiğinden bahsedilemeyecek olmasına göre; davalı ... Sigorta A.Ş. vekili, davalı ...Ş. vekili ve davalı ... vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
3-Asıl dava, trafik kazası sonucu oluşan ölüm nedeniyle, ölenin yakınlarının destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Davacılar desteği ..."ın polis memuru olduğu ve ölümü üzerine bağlı olduğu kurum tarafından, 2330 sayılı Kanun kapsamında hak sahibi eş (davacı) ..."e 56.100,00 TL. nakdi tazminatın 29.09.2010 tarihinde ödendiği dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Davacı eşe yapılan bu ödemenin ne kadarının maddi ne kadarının manevi tazminat olduğu belli değildir. Mahkemece, bu husus kurumdan sorulup netleştirilmeden, 30.000,00 TL"lik kısmın manevi tazminat olduğu kabul edilerek davacı lehine manevi tazminatın belirlendiği; ayrıca, bu ödeme rücuya tabi olduğu için, kalan 26.100,00 TL"lik kısmın da maddi tazminat olduğu kabul edilerek yapılan düşüm sonucu davacı eş için belirlenen maddi tazminatın hüküm altına alındığı görülmektedir. Bu hususta mahkemece yapılan araştırma yetersiz ve değerlendirme hatalıdır.
Açıklanan vakıalar karşısında mahkemece; desteğin bağlı olduğu (2330 S.K. kapsamında ödeme yapan) kuruma yazı yazılarak, davacı eşe yapılan 56.100,00 TL"lik ödemenin ne kadarının maddi ve ne kadarının manevi tazminat olduğunun saptanması; bu tespitten sonra, davacı eşin manevi tazminat isteminin değerlendirilmesi ve maddi tazminat alacağının hesap edilmesi konusunda ek rapor alınıp oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle, yazılı şekilde hüküm tesisi bozmayı gerektirmiştir.
4-Birleşen 2010/400 Esas sayılı davada davacı ... (ölenin annesi) için, oğlu ..."ın ölümü nedeniyle 20.000,00 TL. manevi tazminat isteminde bulunulmuş; yargılamanın devamı sırasında (29.03.2016 tarihinde) davacı ... vefat etmiş; davacı için talep edilen manevi tazminat yönünden, mirasçısı sıfatıyla diğer davacılar tarafından davaya devam edildiği davacılar vekilince mahkemeye bildirilmiş olmasına rağmen, mahkeme ölü kişi hakkında hüküm tesis edilip alacağa karar verildiği görülmektedir.
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu"nun 27/1. maddesi gereğince, gerçek kişiler yönünden maddi hukuk bakımından hak ehliyeti ve usul hukuku bakımından da taraf ehliyeti ölümle son bulur. Bu nedenle, davaya ölen tarafa karşı veya onun tarafından devam edilmesine imkan yoktur. Ölü kişi adına hüküm kurulamaz. Yalnız öleni ilgilendiren, yani mirasçılara geçmeyen haklara ilişkin davalar, tarafın ölümü ile konusuz kalır. Yalnız ölen tarafı ilgilendirmeyen ve mirasçıların malvarlığı haklarını etkileyen davalar ise tarafın ölümü ile konusuz kalmaz, bu davalara, ölen tarafın mirasçıları tarafından veya ölen tarafın mirasçılarına karşı devam edilir.
Açıklanan hukuki ve maddi vakıalar karşısında mahkemece; davanın devamı sırasında ölen davacı ..."nin davada taraf olma ehliyetinin son bulduğu, davacının malvarlığına ilişkin olan tazminat haklarının mirasçılarına geçtiği, ölenin mirasçısı olan dava içindeki davacılar tarafından davaya devam edildiğinin bildirildiği gözetilerek, davacı ... için belirlenen manevi tazminatın mirasçısı olan davacılar lehine hüküm altına alınması gerekirken, hatalı biçimde, ölü kişi lehine hüküm tesisi doğru görülmemiştir.
Kabule göre; asıl davada davacı ..."in maddi tazminat isteminin kısmen kabulüne karar verildiği halde, reddolunan miktar üzerinden hesaplanacak red vekalet ücretinin davalı ... lehine hüküm altına alınmayışı; yine, davacı ..."in reddolunan manevi tazminat istemi yönünden, reddolunan miktara göre red vekalet ücretinin davalı ... lehine eksik hesapla hüküm altına alınması da doğru olmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin temyiz dilekçesinin feragat nedeniyle REDDİNE; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı ... Sigorta A.Ş. vekili, davalı ...Ş. vekili ve davalı ... vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine; hükmün, (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle, tüm davalılar yararına ve (4) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı ...Ş. ve davalı ... yararına BOZULMASINA ve 2.037,00 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak duruşmada vekille temsil olunan davalılar ... ve Türkiye ... A.Ş."ye verilmesine, duruşmada vekille temsil olunmayan ... Sigorta A.Ş. yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılar ve davalılar ... Sigorta A.Ş., ... A.Ş. ve ..."a geri verilmesine, 23/12/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.