1. Ceza Dairesi 2015/2160 E. , 2016/339 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Ağır Ceza Mahkemesi
TARİHİ VE NO : 27/01/2014, 2013/172 (E) ve 2014/9 (K)
SUÇ : Kasten öldürme
TÜRK MİLLETİ ADINA
Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanık .."un maktul .."i kasten öldürme suçunun sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suçun niteliği tayin, cezayı azaltıcı haksız tahrik ve takdiri indirim sebeplerinin nitelik ve derecesi takdir kılınmış, savunmaları inandırıcı gerekçelerle değerlendirilip reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümde düzeltme nedeni dışında bir isabetsizlik görülmediğinden, katılanlar vekilinin haksız tahrik uygulanmaması gerektiğine, sanık müdafiinin bir sebebe dayanmayan ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, 24.11.2015 günlü Resmi Gazetede yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih, sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK"nun 53. maddesinin iptal edilen bölümleri nazara alındığında mahkemenin bu madde ile yaptığı uygulama yasaya aykırı ise de, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, CMUK"nun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak hüküm fıkrasında yer alan 5237 sayılı TCK.nun 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün "Anayasa Mahkemesinin iptal kararındaki hususlar gözetilerek 5237 sayılı TCK"nun 53/1-2-3. maddelerinin
tatbikine" şeklinde değiştirilmesine karar verilmek suretiyle DÜZELTİLEN hükmün tebliğnamedeki düşünceye uygun olarak ONANMASINA, ceza miktarına, temyiz incelemesi dışındaki tutukluluk süresine göre tahliye talebinin reddine, 01/02/2016 tarihinde üyeler ..ve .."ın eylemin TCK. nun 87/4. maddesi kapsamında değerlendirilmesi gerektiği yönündeki karşı oyları ve oy çokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY:
Sanığın kasten öldürme suçunu işlediği iddiasıyla açılan davada, yerel mahkeme sanığın kasten öldürme suçunu işlediğini kabul ederek, TCK"nun 81/1, 29, 62. maddelerini uygulamak suretiyle, sanığın 15 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına karar vermiştir.
Hükmün sanık müdafii ve katılanlar vekili tarafından temyizi üzerine, dosya dairemizce ele alınmış olup, dairemiz çoğunluğu hükmün onanmasına karar vermiştir.
Dairemizin hükmün onanmasına dair çoğunluk kararına katılmıyoruz. Şöyle ki;
Olayın hemen peşinden yapılan ölü muayene ve otopsi tutanağı ile klasik otopsi sonucunda Adli Tıp Kurumu Grup Başkanlığı tarafından düzenlenen otopsi raporu incelendiğinde, maktulün ölümünün künt kafa travması sonucu gelişen beyin kanamasından kaynaklandığı, maktulün doğrudan ölümüne neden olacak travmatik değişimlere rastlanmadığı, maktulün kafatası kemiklerinde kırık bulunmadığı anlaşılmaktadır.
Sanığın vurduğu darbelerin doğrudan ölüm neticesini doğuracak darbeler olmaması gözetildiğinde, öncelikle yerel mahkemenin darbelerin şiddetine göre yaraların TCK"nun 86/1. maddesi kapsamında kaldığı noktasında rapor aldırması, darbenin TCK"nun 86/1. maddesi kapsamında kaldığının anlaşılması halinde, suçta kullanılan bastonun silahtan sayılması nedeniyle TCK"nun 87/4. maddesinin ikinci cümlesinden ceza tayin etmesi gerekmektedir.
Yukarıda belirtilen açıklamalar ışığında, Yerel mahkemenin TCK"nun 81/1. maddesinden sanığın cezalandırılması doğrultusunda verdiği kararın onanmasına dair çoğunluk görüşüne katılmadığımız için karara muhalifiz.
01/02/2016 gününde verilen işbu karar Yargıtay Cumhuriyet Savcısı .."un huzurunda ve duruşmada savunmasını yapmış bulunan sanık .. müdafii Avukat .."ın yokluğunda 04/02/2016 gününde usulen ve açık olarak anlatıldı.