4. Hukuk Dairesi 2021/3088 E. , 2021/2536 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonucunda İtiraz Hakem Heyetince itirazın kısmen reddine dair verilen 19.10.2019 tarih ve 2019/İHK-12234 sayılı kararın davalı vekili ve katılma yolu ile davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmesi ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili 04.06.2007 tarihinde meydana gelen trafik kazasında davacının desteğinin (eş) yolcu olduğu otobüs içinde vefat etmesi nedeni ile destekten yoksun kaldığını şimdilik 5.000,00TLmaddi tazminatının başvuru tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Yargılama sırasında 31.05.2019 tarihli dilekçesi ile dava değerini 52.475,21TL ye yükseltmiştir.
Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyetince, başvurunun kabulü ile 52.475,21TL"nin 25.10.2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmiş; Uyuşmazlık Hakem Heyeti kararına davalı vekilince itiraz edilmiştir. İtiraz Hakem Heyetince itirazın reddine karar verilmiş, hükme karşı davalı vekili ile davacı vekili tarafından da katılma yolu ile temyiz yoluna başvurulmuştur.
1-Dava trafik kazasından kaynaklı destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
Destekten yoksun kalma zararının hesabında, destekten yoksun kalanlara müteveffanın sağlığında sağlamış olduğu/olacağı yardımın miktarı doğru şekilde belirlenmelidir.
Dairemizce kabul görmüş pay esasına göre; çocuksuz durumda destek, desteğin gelirini eşi ile ortak paylaşacağı varsayımına dayalı olarak, gelirden desteğin %50 ve eşin %50 pay alacağı kabul edilmektedir. Çocukların eş ile birlikte destek payı alacağı durumda ise destek gelirden eşi ile birlikte 2’şer pay alırken çocuklara birer pay verileceği, yine eş, çocuklar ile ana babanın pay alacağı durumlarda desteğe 2 pay, eşe 2 pay, çocukların her birine 1’er pay, ana ve babaya 1’er pay ayrılarak böylece gelirin tamamının dağıtılacağı esasına dayalıdır. Çocukların sayısı arttıkça hem desteğe ayrılan pay, hem de eş ve çocuklar ile ana ve babaya ayrılacak paylar düşecektir. Çocukların destekten çıkması ile birlikte destekten çıkan çocuğun payları destek, eş ve diğer çocuklara dağıtılacak, anne ve babaya verilmeyecektir. Böylece geriye kalan eş ve çocukların payları ile desteğin payı artacaktır. Bu pay esası Türk aile sistemine çok uygun düşmektedir. Çünkü Türk aile sisteminde desteğin geliri aile bireyleri tarafından birlikte paylaşılmakta, aile bireyleri arttıkça gelirden alınacak pay düşmekte, aile bireyi azaldıkça da gelirden alınacak pay yükselecektir. Ana ve babadan birinin destekten çıkması ile payı diğerine aktarılacak, ana ve baba ile çocukların tamamının destekten çıkması durumunda ise yine çocuksuz eş gibi desteğe 2 pay, eşe 2 pay esasına göre %50 pay desteğe, %50 pay eşe verilerek varsayımsal olarak gelir paylaştırılarak tazminat bu ilkelere göre hesaplanmalıdır.
Somut olayda desteğin vefat ettiği tarihte eşi, anne ve babası hayattadır. Hükme esas alınan 31.05.2019 tarihli aktüer raporunda,murisin destek miktarı 8 pay kabul edilip eşine ve kendisine 3/8 er anne ve babasına 1/8 er pay ayrılarak hesaplama yapılmış olup bu hesap şekli az yukarıda anlatılan paylaştırma usulüne uygun düşmemiştir.
Bu durumda İtiraz Hakem Heyetince; Dairemiz"in yerleşik uygulamaları ile belirlenen ve yukarıda ifade olunan destek payları esas alınmak suretiyle, davacının talep edebileceği tazminat miktarının belirlenmesi için bilirkişiden ek rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
2-Kabule göre, Uyuşmazlık Hakem Heyeti tarafından 52.475,21TL maddi tazminatın davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiş ve kendisini vekille temsil ettiren davacı yararına toplam 6.122,27TL vekalet ücretine hükmedilmiştir. Davalı vekilinin karara itiraz etmesi üzerine, İtiraz Hakem Heyeti davalı vekilinin itirazının reddine karar vermiştir.
5684 Sayılı Sigortacılık Kanunu 30/17 md. ve 19.01.2016 tarihli ve 29598 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 6. maddesi ile Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmeliğin 16. maddesinin 13. fıkrasına "(13) (Ek:RG-19/1/2016-29598) tarafların avukat ile temsil edildiği hallerde, taraflar aleyhine hükmedilecek vekâlet ücreti, her iki taraf için de Avukatlık Asgarî Ücret Tarifesinde yer alan asliye mahkemelerinde görülen işler için hesaplanan vekâlet ücretinin beşte biridir." hükmü eklenmiştir.
Uyuşmazlık Hakem Heyetince verilen kararda davacı lehine hükmedilecek vekalet ücreti için Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmeliğin 16.13 maddesinin uygulanması gerektiği gözönüne alınarak AAÜT"nin 17. maddesi gereğince hesaplanan vekalet ücretinin 1/5"i oranında vekalet ücretine hükmedilmesi, ancak hesaplanan miktarın maktu ücretin altında kalması halinde maktu ücrete hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde vekalet ücretine hükmedilmesi doğru olmamıştır.
3-Davacı vekilinin temyiz itirazlarına gelince, dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, kararın gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, hakem heyetince verilen karara itiraz yoluna başvurmadığı bu nedenle itiraz aşamasında ileri sürülmeyen sebeblerin temyiz aşamasında ileri sürülmesinin mümkün olmamasına göre davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1 ve 2 numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 3 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin katılma yolu ile temyizine ilişkin tüm temyiz itirazlarının reddine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacı ve davalıya geri verilmesine, 08.06.2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.