Abaküs Yazılım
İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi
Esas No: 2020/28
Karar No: 2022/168
Karar Tarihi: 04.03.2022

BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/28 Esas 2022/168 Karar Sayılı İlamı

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/28 Esas
KARAR NO : 2022/168

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/01/2020
KARAR TARİHİ : 04/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili tarafından davalı-borçlu yan aleyhine ... 22. İcra Müdürlüğü’nün ...E. sayılı dosyası ile faturaya dayalı olarak ilamsız icra takibi başlatıldığını, takibe dayanak faturada borcun nedeninin “... İli ... İlçesi, 675,679, 680 ve 2959 Parsellerin olduğu alanda 10.04.2019 tarihinde trafo yerlerinin aplikasyonu ve plankote haritası yapımı (5.000 TL), 12.04.2019 tarihinde panel noktalarının aplikasyonu ve bu noktalardan kot okunması işleri (1.100 TL)” olduğunu, müvekkili şirketin davalı-borçlu şirkete hizmetlerin yer aldığı faturayı gönderdiğini, davalının plankote hizmeti almadığından bahisle faturayı müvekkili şirkete kötüniyetli olarak ... 44. Noterliğinin ... yevmiye nolu ... tarihli ihtarnamesi ile iade ettiğini, müvekkili tarafından plankote hizmetinin verilmiş olduğuna dair ve ödemeyi müvekkil şirketin İBAN numarasına göndermelerine ilişkin ... 2. Noterliğinin ... yevmiye nolu ... tarihli cevabi ihtarname çekildiğini, davalı/borçlu şirket müvekkili şirkete herhangi bir ödeme yapmadığından icra takibi yapmak zorunda kaldığını, davalı-borçlu şirketin müvekkili şirkete 09.04.2019 tarihinde gönderdiği iletide İpsala’daki arazi için plankote yapılması talebinin mevcut olduğunu, müvekkili şirketin yine aynı tarihte gönderdiği cevabi iletide plankote işlemine ilişkin 5.000 TL + KDV talep ettiğini, akabinde de tarafların uzlaşması üzerine talep ettiği hizmetlerin yerine getirildiğini belirterek, davalının takibe yapmış olduğu haksız ve kötü niyetli itirazının iptali ve takibin kaldığı yerden devamına, takibe itiraz eden davalı şirket aleyhine alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra-inkar ve kötü niyet tazminatlarına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafından davalı müvekkili aleyhine ... 22. İcra Müdürlüğü’nün...E. Sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, başlatılan icra takibinin haksız olduğunu, müvekkili tarafından takibe itiraz edildiğini, davacının iddialarının tamamen isabetsiz olduğunu, müvekkilince yapılan itirazın haksız ve kötü niyetli olmadığını, davacı şirket tarafından düzenlenen faturada hizmet verilmiş gibi gösterildiğini ancak faturada gösterilen hizmetin alınmadığından söz konusu fatura davacı tarafa iade edildiğini, sözleşme konusu arazinin köşe noktaları ile panel taşıyacak çelik ayakların geleceği koordinatların tespiti için davacı ile anlaşıldığını, dava konusu işin yapılacağı arazide hafriyat bittikten sonra ise “plankote” çalışması için anlaşma yapıldığını, plankote haritası hizmetinin verilmediğini, davacının ise işini yapmadan her iki işi yapılmış gibi fatura düzenlediğini, sadece yapılan iş için ödeme yapılabileceği karşı tarafa iletilmesine rağmen haksız kazanç saiki ile tüm iş için fatura düzenlendiğini, bu nedenle de davalı müvekkili şirket tarafından faturaya itiraz edildiğini, hafriyat devam ederken “plankote” çalışması yapmaması, tespit işi yapıldıktan sonra faturasının düzenlenmesi hususu defalarca davacı tarafa iletilmesine rağmen sözleşmeye ve talimata aykırı olarak tüm iş yapılmış gibi fatura düzenlendiğini, davacı yanın alacağını, alacağın kaynağı olan sözleşmeyi ve sözleşme ile üstlendiği edimleri yerine getirip getirmediğini ispatlaması gerektiğini, herhangi bir hizmet sunmadan ve üstlendiği edimleri yerine getirmeden salt kendi düzenlediği faturaya dayalı alacak talebinde bulunmasının hukuken korunacak bir yanının olmadığını, yargılama aşamasında yapılan keşif ve bilirkişi incelemesi ile de fatura içeriği hizmetin verilmediğinin ispat edileceğini, davacının vermediği hizmetin bedelini talep ettiğini belirterek, davanın reddine, %20 kötü niyet tazminatı talebinin reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Cevap dilekçesinde alacakla ilgili kısmen kabul anlamına gelen beyanlar bulunduğundan davalı vekiline süre verilerek HMK md 31-33 kapsamında açıklaması istenmiş, davalı vekilince sunulan 25/12/2020 tarihli dilekçede, faturadaki 2.000,00 TL+KDV olan plankote hariç diğer işlerle ilgili bedelin, bunlarla ilgili ayrı fatura düzenlenmesi halinde ödeneceğinin davacıya bildirilmesine rağmen ayrı fatura düzenlenmediğinden ödenmediği beyan edilmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, tacirler arası hizmet alım sözleşmesinden kaynaklanan fatura alacağına dayalı başlatılan takibe itirazın iptali istemine ilişkindir.
... 22. İcra Müdürlüğü’nün... E. takip dosyası celbedilip incelendiğinde, faturaya dayalı 7.198,00 TL asıl alacak, 101,37 TL işlemiş faiz talebiyle başlatılan takibe davalının yasal sürede itirazı üzerine takibin durdurulduğu, davanın 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açılmış olduğu görülmüştür. Dava dilekçesinde dava değeri olarak sadece asıl alacak bildirilmişse de sonuç kısmında itirazın iptali talep edildiğinden davadaki talep HMK md 31-33 kapsamında davacı vekiline açıklatılmış, 05/11/2021 tarihli celsede işlemiş faiz yönünden de itirazın iptali talepleri olduğu beyan edildiğinden, eksik peşin harç davacı vekiline yatırtılmıştır.
Takip dosyası, davacı vekilince sunulan e-posta yazışmaları, fiyat teklifi, yapılan işler listesi, davanın konusu olan 21/05/2019 tarihli 7.198,00 TL bedelli fatura, CD içeriğinde sunulan ayrıca renkli çıktısı sunulan harita, noter ihtarları incelenmiş, duruşmaya katılan davalı şirket yetkilisinin HMK md 144 kapsamında duruşmada beyanı alınmış, tarafların ticari defter ve belgelerinin incelenmesi suretiyle mali bilirkişiden ve uyuşmazlık konusu plankote haritası hizmetine ilişkin harita mühendisi bilirkişiden oluşturulan bilirkişi kurulundan kök rapor ve harita mühendisi bilirkişiden ek rapor alınmıştır.
Bilirkişi kurulundan alınan kök raporda özetle; her iki tarafın incelenen 2019 ticari defter ve kayıtlarının muhasebe usul ve esaslarına uygun tutulmuş, noter açılış-kapanış tasdikleri yasal sürede yaptırılmış, sahibi lehine delil teşkil eder mahiyette olduğu, davacının uyuşmazlık konusu faturasının davacı defterinde kayıtlı ve takip tarihi itibariyle kendi defterine göre bu faturadan doğan KDV dahil 7.198,00 TL alacaklı göründüğü, davalı faturaya itiraz-iade ettiğinden defterinde kayıtlı olmadığı, davacıya gönderdiği noter ihtarında "plankote hariç diğer hizmet bedeli olarak 2.000,00 TL+KDV ödemeyi kabul ettiğini" bildirmiş olduğu, davacının tüm fatura alacağı haklı görülürse davalının 7.198,00 TL borçlu olduğu, davacının faturası tamamen kabul edilmezse davalının noter ihtarındaki beyanına göre davalının borcunun 2.000,00 TL+360,00 TL KDV=2.360,00 TL olduğu; uyuşmazlık konusu CD içeriğinde ve kağıt ortamında sunulan haritanın ... İli ... İlçesi 675,679,680,2959 parseller için düzenlenmiş kotlu, koordinatlı 1248 noktadan oluşan plankote haritası olduğu ve davalıya verildiği tespit ve görüşleri bildirilmiştir.
Davalı vekilince kök rapora yasal sürede itiraz edilmiş olup itiraz dilekçesinin 4 nolu maddesinde, plankote hizmeti alınması konusunda tarafları anlaşmış olmakla birlikte, müvekkiline sağlanan bir hizmet bulunmadığı, tespit işini yaptıktan sonra faturasının düzenlenmesi hususunda davacı şirkete talimat verildiği, bunun aksine bir plankote hizmeti için onay verilmediği, davacının her iki iş yapılmış gibi fatura düzenlediği beyan ve iddia edilmiştir.
Davalı vekilinin rapora yasal sürede itiraz ettiği de gözetilerek, Mahkememizce oluşturulan 27/04/2021 tarihli celse arası ara kararla, harita mühendisi bilirkişiden, tüm dosya kapsamı, sunulan deliller, tarafların iddia ve savunmaları tek tek incelenmek, raporda açıklanmak, davalı tarafın kök raporla ilgili itirazlarını tek tek değerlendirip cevaplamak ve açıklamak suretiyle; dosyaya davacı vekilince sunulan CD içeriğinin hangi taşınmaza ilişkin hangi hizmeti içerdiğinin yani CD içeriğinin açıklanması, plankote haritasının ne demek olduğunun, hangi tür işler için ve hangi inşaat seviyesinde düzenlenmesi gereken bir harita olduğunun, konuyla ilgili sektör uygulaması ve ticari teamül ile konuyla ilgili mevzuatı da rapora alınmak suretiyle açıklanması, dosyada düzenlediği kök raporda "davalıya davacı tarafından plankote haritası hizmetinin verildiği" görüşüne ne şeklide vardığını açıklaması, plankote haritasının taşınmaza gidilip gerekli ölçümler yapılmadan sadece bilgisayar üzerinden düzenlenebilecek bir harita olup olmadığının açıklanması, dosyaya davalı tarafça sunulan deliller incelenmek ve açıklanmak suretiyle, davacının plankote haritasını taşınmazdaki inşaat seviyesi itibariyle olması gereken zamanda düzenleyip düzenlemediğinin, dava konusu taşınmazdaki inşaat seviyesi itibariyle, dosyaya davacı tarafça CD içinde sunulduğu belirtilen plankote haritasının hazırlanmasının davalıya fayda sağlayıp sağlamayacağının, davacı tarafından plankote haritası yapıldıysa bile uygun inşaat seviyesine gelinmeden harita yapılması nedeniyle davacının edimini sözleşmeye aykırı yerine getirdiğinden sözedilip edilemeyeceğinin açıklanması, tüm bu hususlarda uzman sıfatıyla bilimsel ve teknik bilgi ve görüşlerini rapora yazarak teknik bilirkişi incelemesinden elde edilmek istenen amacı gözetmesi, ayrıntılı, gerekçeli, denetime açık ve hüküm kurmaya elverişli ek rapor düzenlemesi istenerek dosya teknik bilirkişiye tekrar tevdi edilmiştir.
Harita mühendisi bilirkişiden alınan ek raporda özetle; plankote haritasının projelere altlık teşkil etmek amacıyla hazırlanan, arazinin topografik durumu ile birlikte tüm detaylarını kapsayan, arazinin tapu kadastro bilgileriyle birlikte arazide bulunan yol,bina,şev,direk,çeşme gibi sembollerle tanımlanan nesneleri ve belirli aralıklarla mevcut kotlarını gösteren bir harita türü olduğu, ayrıca bu haritanın kübaj (hacim) hesabı için de kullanıldığını, kübaj hesabında kullanıldığında önce harita mühendisince arazinin siyah kot tabir edilen ham durumunun ölçüldüğünü, daha sonra hafriyat işlemleri tamamlandıktan sonra kırmızı kot tabir edilen nihai durumun ölçüldüğünü, iki kot değerleri arasındaki hacim hesabının ilgili programlarla hesaplandığını, plankote haritasının ne şekilde (inşaatın hangi seviyesinde) hazırlanacağının ilgilisince ölçüm ekibine baştan açıklanmasının gerektiği, dosyadaki haritanın sahadaki inşaat çalışmalarının hangi seviyesinde yapıldığının dosyadaki verilerle bilinmesinin mümkün olmadığı, plankote haritasının taşınmaza gidilmeden sadece bilgisayar üzerinden düzenlenebilecek bir harita olmadığını, hassas ölçüm gerektirdiğini, sunulan CD içeriği haritada arazide yukarı ve yatay olarak ortalama 8 metre aralıklarla ölçüm yapıldığının görüldüğünü, dosyada mevcut e-posta yazışmalarında davalının davacıdan 4 parsel için aplikasyon, plankote, çelik ayak koordinatı için fiyat teklifi istediği, davacının aynı gün e-posta ile teklifi ilettiği, ayrıca aplikasyon ile plankote aynı gün yapılırsa fiyatta mutabık kalındığının belirtilmiş olduğu, davalı vekilince kök rapora itiraz dilekçesinde arazideki hafriyatın kalkış-işin bitim tarihinin 21/04/2020 olduğu, bu tarihten sonra dava dışı Sevinç Hafriyat firmasınca plankote haritası yapıldığı" ileri sürülmekteyse de, plankote haritasının hangi seviyede-tarihte yapılması konusunda anlaşıldığına dair tarafların arasında bir sözleşme bulunmadığı, sunulan e-posta yazışmalarında ise davacının plankote haritası yapması konusunda 09/04/2019'da anlaşıldığının, 10/04/2019 tarihinde de davacının haritayı yaptığının görüldüğü, arazide hafriyat çalışması devam ederken plankote haritası düzenlenmesinin, hafriyat devam ettikçe arazi topoğrafyası ve kotlar değişeceğinden arazi sahibine fayda sağlamayacağı, ancak dava konusu olayda davacının plankote haritası düzenlediği tarihte davalının arazisinde hafriyat çalışması olup olmadığının açıklığa kavuşturulması gerektiği, haritanın yapıldığı tarihte arazide hafriyat çalışması devam etmekteyse, davacının neden hafriyat devam ederken bu haritayı yaptığını açıklaması gerektiği tespit ve görüşleri bildirilmiştir.
18/02/2022 tarihli celseye katılan davalı şirket yetkilisi Haluk ÖRS beyanında "Davalı şirketin eşimle birlikte %50'şer hisseyle ortağıyım, eşim aynı zamanda yüksek mimardır, ben de ... Üniversitesi mühendislik fakültesinde profesörüm, elektrik enerjisi üretecek olan güneş santrali kurulmasına ilişkin temel işin kurulumunu bizzat biz yürütüyoruz, bu kapsamda davacıyla da akdi ilişki kurduk, sahaya çelik ayakların döşenmesi için delikler açılması gerektiğinden öncelikle sahada sondaj işlemleri yapılması gerektiğinden sondaj konusunda anlaştığımız başka bir taşeron şirket sahada sondaj çalışmaları yapmaktaydı, o taşeron şirketin çalışanı bize sahaya açılması gereken deliklerin özellikle ilk deliğin açılacağı yerde problem yaşanmayıp düzenli inşaatın devam etmesi açısından bir tanıdığı olduğunu söyledi, çağırabileceğini söyledi, burada davacı şirketin adı bile geçmedi, ben de çağırmasını söyledim, bir sonraki gün genç bir arkadaş geldi, sahada hatta beraber çalıştık, deliklerin çakılması gereken noktalara ilişkin bir çalışma yaptıktan sonra gitti, ama bu çalışmayı birlikte yaptık, hatta biz üç kişiydik, benim elemanlarım da yanımdaydı, davacı taraftan gelen kişi ise bir kişiydi, o aşamada yaptığımız işlem sadece deliklerin açılacağı koordinatların tespitinden ibaretti, plankote haritası tamamen farklı bir işlemdir, bizim davacıdan plankote haritası hizmeti almamız ve bu hizmeti talep etmemiz söz konusu değildir, zira plankote haritası planın yükseltilmesi demektir, o aşamada plankote haritasına ihtiyacımız bile yoktu, dolayısıyla davacıdan plankote haritası hizmeti istemedik ve almadık, daha sonra bu kişi yarım günlük bir çalışmadan sonra şirket elemanı olduğunu belirterek şirket adına bu işi yaptığını söyledi, sonrasında dava konusu fatura ile muhatap kaldık" şeklinde beyanda bulunmuş, bu beyanının HMK md 144 kapsamında taraf beyanı niteliğinde olduğu değerlendirilmiştir.
Taraflar arasında yazılı bir sözleşme sunulmamış olup, takip ve dava konusu faturada iş ayrıntıları belirtilmekte olup KDV dahil 7.198,00 TL olan toplam bedelin "1.100,00 TL+%18 KDV=1.298,00 TL'si 12.04.2019 tarihinde parsel noktalarının aplikasyonu ve bu noktalardan kot okunması" işleri için, "5.000,00 TL+%18 KDV=5.900,00 TL'si 10.04.2019 tarihinde trafo yerlerinin aplikasyonu ve plankote haritası" işleri için talep edilmektedir. Dava öncesi davalının gönderdiği noter ihtarındaki ve dosyaya sunulan savunma açıklama dilekçesindeki beyanıyla davalı bağlı olup, toplam bedelin 2.000,00 TL+%18 KDV=2.360,00 TL'si davalının kabulünde olup, uyuşmazlık konusu olan kısım ise plankote haritasına ilişkin KDV dahil 4.838,00 TL'lik kısımdır.
Taraflar arasında yazılı bir sözleşme sunulmamışsa da, davacı vekilince sunulan deliller ve davalı tarafın beyanlarından da görüldüğü üzere, davalının yaptıracağı (içinde plankote haritası işi de dahil olan) işlerle ilgili davacıdan 09/04/2019 tarihinde e-posta ile fiyat teklifi istemesi ve alması üzerine sözlü olarak akdi ilişkinin kurulmuş olduğu, davalı tarafça da akdi ilişkinin kurulduğunun (plankote haritası dışındaki işlerin yaptırıldığının ve bedelin davalının açıkça kabulünde olduğu sabittir) kabul edildiği, uyuşmazlığın ise bu akdi ilişkide plankote haritası hizmetinin inşaatın hangi seviyesinde yapılması gerektiği konusunda tarafların anlaşmış olduğu, davacının düzenlediği plankote haritasının tarafların anlaşmasına (sözleşmeye) aykırı olarak davalıya fayda sağlamayacağı aşamada yapılmış sayılıp sayılamayacağı, davalının bu nedenle ödemezlik de'i ileri sürüp süremeyeceği konularında toplanmaktadır.
Davalı tarafça davacıya keşide edilen noter ihtarında "plankote haritası tarafımızca istenmemiştir" şeklinde beyan bulunmaktaysa da, tarafların (faturadaki diğer hizmetler yanında) plankote haritası hizmeti alınması konusunda da anlaşmış oldukları davalı vekilinin kök rapora itiraz dilekçesindeki açık beyanından ve davacı vekilince sunulan, ek raporda içerikleri belirtilen dosyada mevcut fiyat teklifi ve işlerin detayını da içeren e-posta yazışmalarından anlaşılmaktadır. Davalı vekilince plankote haritasının arazideki hafriyat bittikten sonra yapılması konusunda anlaşıldığı, davacının bu hizmeti hiç vermediği, buna rağmen hafriyat bitmeden plankote haritası yapmış gibi fatura düzenlediği ileri sürülmüşse de, anlaşma aşamasında arazide hafriyat çalışmasının devam ettiği, hafriyat çalışmasının hangi tarihte biteceği, plankote haritasının hafriyat bittikten sonra yapılmasının istendiği hususlarında davacıya talimat verildiği iddiasını ispatlar herhangi bir delil yargılama boyunca dosyaya davalı tarafça sunulmamıştır, tüm iddialar sadece beyandan ibarettir. Davacı vekilince sunulan ve davalı tarafça da yargılama boyunca inkar edilmemiş olan, HMK md 199 kapsamında belge (takdiri delil) niteliği taşıyan e-posta yazışmalarına göre, taraflar arası iş-fiyat teklifi e-postaları 09/04/2019 tarihli, plankote haritası 10/04/2019 tarihli, haritanın diğer işlerle birlikte davalıya gönderildiğine ilişkin e- postalar 29/04/2019 tarihli olup, bu tarihlerden sonra davalı şirket yetkilisinin eşi olduğu nüfus kayıtlarından görülen ve şirkette %50 hisseli ortak olduğu beyan edilen kişi tarafından 06/05/2019 tarihinde davacıya gönderilen e-postada "arazide iki kere yarım gün çalışma yapıldığı, tarafların günlük 1.100,00 TL+KDV şeklinde anlaştığı, bu nedenle sadece iki gün çalışma bedelinin ödeneceği, plankote haritasının sonraya bırakıldığı, hafriyat çalışması devam ettiğinden bitince plankote yaptıracakları, sadece hafriyat çalışmasına yön vermek için nokta okuması yaptırdıkları" belirtilmektedir. İşin en başında anlaşma kısmında hangi tarihte yapılacağı konusunda talimat vermek iş sahibinin yükümlülüğü olup, davalı taraf ileri tarihte yapılmasını istediği ve bu şekilde anlaşıldığını ispatlayamamış, davacı ise plankote haritasını araziye giderek yaptığını ve davalıya teslim ettiğini sunduğu delillerle ve teknik bilirkişinin açıklamaları da gözetildiğinde ispatlamıştır. Harita mühendisi bilirkişiden alınan ek raporda, plankote haritasının iki amaçla kullanıldığı, kübaj hesabında kullanıldığında hafriyat işinin işin başında ve sonunda iki kere plankote haritası yaptırılması uygulamasının da bulunduğu bildirilmekle, davacının yaptığı haritanın bu kapsamda davalı tarafından yaptırılmış bir harita da olabileceği anlaşılmaktadır.
Teknik bilirkişiden alınan ek raporun sonuç kısmında "davacının plankote haritasını yapmış olduğu, ancak hafriyat çalışması bittikten sonra ve davalıya fayda sağlayacağı tarihte yaptığını kanıtlaması gerektiği" şeklinde görüş belirtilmişse de, bu raporun ilk sayfalarında plankote haritasının kübaj hesabı amaçlı yaptırıldığında hafriyatın başında ve sonunda iki kere yapılması gereken bir harita türü olduğunun da açıklanmış olduğu görülmektedir.
Harita mühendisi bilirkişinin verdiği kök ve ek raporda davacının plankote haritasını hazırladığı, davalıya teslim ettiğinin dosyada mevcut delillerle belli olduğunu, tespit ettiğini açıklamasına rağmen, dava konusu olayda plankote haritasını yaptığını ve davalıya teslim ettiğini, hizmet bedelini ispat yükü hizmeti veren davacıya, "davacıyla plankote haritası konusundaki anlaşmanın hafriyat çalışması bittikten sonra yapılması konusunda akdi ilişki kurulmuş olmasına rağmen davacının hafriyat devam ederken haritayı yaptıysa bile müvekkiline fayda sağlamayacağından davacının sözleşmeye aykırı davrandığı, bu nedenle davacıdan bu hizmetin hiç alınmadığı" iddiaları yönünden ispat yükü, bu iddialardan lehine sonuç çıkarmak isteyen davalıya geçmiş durumdadır ve davalı vekilince sunulan dilekçeler ekinde dosyaya sunulduğu belirtilen hiç bir belge-delil dosyaya sunulmamıştır, iddiaları beyandan ibarettir, dava tarihinden önce arazideki inşaat işinin bitmiş olduğu davalı vekilince açıkça beyan edilmekle yargılamada taşınmazlar üzerinde yapılacak bir keşfin de dosyaya katkı sağlamayacağı açıktır. Dosyadaki delil durumu böyle olmasına rağmen ek raporunun başında plankote haritasının ne olduğunu ve hangi amaçlarla düzenlendiğini açıklayan ve davacının sunduğu delillerle harita hizmetinin davalıya verilmiş olduğunu ispatladığını kabul ve beyan eden bilirkişinin, davalı iddiaları yönünden ek raporun sonunda ispat yükünü tersine çevirerek yazdığı sonuç görüşe ise, ispat yükünün kime ait olduğunu tespit ederek mevcut delilleri değerlendirmek HMK uyarınca hakime ait bir görev ve yetki olduğu gibi bilirkişi raporu bağlayıcı olmayan takdiri delil niteliği de taşıdığından, dosyada tarafların iddialarına özgü ispat yükleri ve delil durumu gözetildiğinde Mahkememizce itibar edilmemiştir.
Yukarıda açıklandığı üzere davalı taraf iddialarını ispatlayamadığından, cevap dilekçesinde dayandığı yemin delili hatırlatılmış, yemin teklif edilmeyeceği açıkça beyan edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı, incelenen deliller, alınan bilirkişi raporu tespitleri hep birlikte değerlendirildiğinde, davacının faturada talep ettiği alacağın KDV dahil 2.360,00 TL'lik kısmının davalının kabulünde olduğu, bakiye kısım yönünden davalı faturaya yasal 8 günlük sürede itiraz etmişse de, davacının uyuşmazlığın kaynağı olan plankote haritası hizmetini davalıya teslim etmiş olduğu, davalının ise bu harita hizmetinin davacıdan alınmadığı, davalının tarafların anlaşmasına aykırı hareket ettiği iddiasını kanıtlayamadığı, davacının davalıya verdiğini ispatladığı hizmet bedelini, dosyaya sunduğu ve Mahkemece incelenen deliller kapsamında davalıdan talep edebileceği anlaşılmakla, aşağıdaki şekilde asıl alacak yönünden davanın ve bu kısım yönünden fatura alacağı likit ve itiraz haksız olduğundan davacının %20 oranında icra inkar tazminatı talebinin kabulüne, takip öncesi davacı davalıya ödeme ihtarı göndermişse de bu ihtarın davalıya tebliğ şerhi dosyaya sunulmadığından davalının takip öncesi temerrüde düşürüldüğü-temerrüt tarihi davacı tarafça ispatlanamadığından, takipteki işlemiş faizle ilgili talebin ise reddine karar vermek gerekmiştir.Reddolan kısım yönünden davacının kötüniyetle takibi başlattığı ispatlanamadığından, yasal koşulları oluşmayan kötüniyet tazminatı talebinin de reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile,
Davalının ... 22.İcra Müdürlüğü ...Esas takip dosyasına itirazının kısmen iptaline, takibin yalnız 7.198,00-TL asıl alacak yönünden ve takip tarihi sonrası asıl alacağa değişen oranda avans faizi işletilmek suretiyle aynı koşullarda devamına, fazla istemin reddine,
Kabul edilen alacağın %20'si oranında 1.439,60-TL icra inkâr tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Reddolan kısım yönünden davalının kötü niyet tazminatı talebinin yasal koşulları oluşmadığından reddine,
2-Alınması gereken karar ve ilam harcı 491,69 TL olup, peşin alınan 86,43 TL+ 59,30 TL=145,73 TL harcın mahsubu ile bakiye 345,96 TL harcın davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 145,73 TL peşin harç, 159,00 TL posta ve tebligat gideri, 1.200,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.504,73 TL yargılama giderinden davanın kabul/red oranına (%98-%2) göre hesaplanan 1.474,64 TL'sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından herhangi bir yargılama gideri yatırılmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davacı yargılama sırasında kendisini vekille temsil ettirdiğinden, kabul edilen dava değeri üzerinden yürürlükteki AAÜT uyarınca hesap ve takdir olunan 5.100,00 TL vekâlet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı yargılama sırasında kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden reddedilen dava değeri üzerinden yürürlükteki AAÜT uyarınca hesap ve takdir olunan (reddedilen kısmı geçmemek üzere) 101,37 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Dava şartı arabuluculuk sürecinde Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin, tarafların haklılık durumlarına göre 1.293,60 TL'sinin davalıdan, 26,40 TL'sinin davacıdan 6183 sayılı Kanuna göre tahsiliyle Hazineye gelir kaydına,
8-HMK'nın 333. maddesi uyarınca taraflarca yatırılan ancak kullanılmayarak artan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, miktar itibariyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.04/03/2022

Katip ...
¸e-imzalıdır


Hakim ...
¸e-imzalıdır






Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi