Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/3373
Karar No: 2019/12468
Karar Tarihi: 25.12.2019

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2018/3373 Esas 2019/12468 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2018/3373 E.  ,  2019/12468 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki muvazaa sebebine dayalı tapu iptali ve tescil davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:

    -K A R A R-

    Davacılar vekili; müvekkillerinden ..."in babası ..."in ve davacı ..."in ortak olduğu ... Petrol Taşımacılık Tic. San. Ltd. Şti"nin adına kayıtlı ... Merkez, ... Kasabası, Parsel 11"de kayıtlı üzerinde petrol istasyonu kurulu taşınmazın ticaret yasasına aykırı olarak muvazaalı bir şekilde şirket temsil yetkisi yok hükmünde olan ... tarafından önce ... ve ..."a devredilip sonra davalı ..."a devredilen taşınmazın hukuka aykırı olarak devredildiğini iddia ederek taşınmazın tapu kaydının iptali ile müvekkillerinin hisseleri olduğu ... Petrol Taş. Tic. San. Ltd. Şti. adına tesciline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili davanın reddini talep etmiştir.
    Mahkemece toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre davaya konu taşınmazın dava tarihi olan 06/06/2014 tarihinde davalı adına kayıtlı olmadığı, taşınmazın malikinin dava tarihinde dava dışı ... isimli sahıs olduğu, bu haliyle davacıların davalı ..."a karşı taşınmaz yönünden husumet yöneltemeyeceği anlaşıldığından husumet yokluğundan davanın reddine karar verilmiş, hüküm süresi içerisinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dava BK"nun 19. maddesine dayalı olarak açılan muvazaa sebebine dayalı tapu iptali ve tescil davasına ilişkindir.
    Yüzeysel bakıldığında iptal davaları ile muvazaa davaları arasında bir benzerlik görülmekte ise de bu benzerlik her iki davanın güttüğü amaçtan öte gitmemektedir. İİK"nun 277. maddesinde sözü edilen iptal davaları borçlu tarafından geçerli olarak yapılmış bazı tasarrufların hükümsüz kılınması için açılır. Oysa muvazaa davası borçlunun yaptığı tasarrufi işlemlerin gerçekte hiç yapılmamış olduğunu tesbit ettirmeyi amaçlar. Kural olarak muvazaa nedeniyle hakları ihlal olunan ve zarar gören 3. kişiler tek taraflı veya çok taraflı hukuki işlemlerin geçersizliğini ileri sürebilirler.
    3.kişinin danışıklı işlem ile hakkının zarar gördüğünün benimsenebilmesi için onun danışıklı işlemde bulunandan bir alacağının var olması ve bu alacağın ödenmesinin önlemek amacıyla danışıklı bir işlem yapılması gerekir. Davacının bu davadaki amacı alacağını tahsil edebilmek için muvazaa nedeniyle temelde geçersiz olan işlemin hükümsüzlüğünü sağlamaktır. Muvazaaya dayalı davalarda davacının icra takibine geçmesi ve aciz belgesi almasına gerek yoktur. Çünkü yukarıda açıklandığı gibi İİK 277 ve izleyen maddelerinde iptal davasına konu tasarruflar özünde geçerli olmasına rağmen kanunun icra hukuku yönünden iptaline imkan verdiği tasarruflardır. Muvazaaya dayalı iptal davasında ise davacı muvazaalı işlemle kendisinin zararlandırıldığını ileri sürmektedir. İİK 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen iptal davası açma hakkı davacının genel hükümlere, muvazaaya dayanarak dava açmasına engel değildir. Davacının iddiasını kanıtlaması halinde iddianın taşınmazın aynına ilişkin olmadığı, alacağın tahsiline yönelik bulunduğu da gözetilerek İİK 283/1,2 maddesi kıyasen uygulanarak iptal ve tescile gerek olmaksızın davacının taşınmazların haciz ve satışını isteyebilmesi yönünden hüküm kurulması gerekecektir. Bu madde sadece davacıya haciz ve satış isteme yetkisinin kıyasen uygulanması olup üçüncü kişinin tazminatla sorumlu olacağı anlamına da gelmemelidir.
    Mahkemece dava konusu gayrımenkulün dava öncesinde dava dışı ..."e devredildiğinin anlaşılmasına göre husumetten reddine karar verilmişse de varılan sonuç dosya kapsamına uygun değildir.
    Dosya içerisindeki belgelere göre dava konusu gayrımenkulün dava dışı ... tarafından önce 1/2"şer hisse olarak dava dışı ... ve ..."a devredildiği, ... ve ... tarafından tam hisse olarak davalı ...’a devredildiği, dava dışı ... aleyhine temsil yetkisinin kaldırılmasına ve pay devrine ilişkin işlemin iptaline dair Aksaray 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2011/30 sayılı dosya ile dava açıldığı, mahkemece temsil yetkisinin ve pay devrinin yok hükmünde olduğunun tespitine karar verildiği, kararın 09.01.2012 de taraflarca temyiz edilmeksizin kesinleştiği anlaşılmıştır.
    Dava dışı ...’in temsil yetkisinin mahkemece yok hükmünde sayılmasına göre dava konusu gayrımenkulü devrettiği dava dışı ... , ... ve dava açılmadan önce tapu devri yapılan ...’in de hukuku da etkileneceğinden adı geçenlerin davaya dahil edilerek taraf teşkili sağlanıp, toplanan ve toplanacak deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken taraf teşkili sağlanmaksızın yazılı olduğu şekilde reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
    2-Bozma neden ve şekline göre davacılar vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
    SONUÇ:Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına ve peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine, 25/12/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi