11. Ceza Dairesi 2018/5222 E. , 2018/8508 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Vergi Usul Kanununa muhalefet
HÜKÜM : Mahkumiyet
1-Sahte fatura düzenleme suçunda, suçun maddi konusunun fatura olması; 213 sayılı Vergi Usul Kanunu"nun 230. maddesinin 1. fıkrasında, faturalarda bulunması zorunlu olan bilgilerin neler olduğunun belirtilmesi, aynı Kanun"un 227. maddesinin 3. fıkrasında ""Bu Kanuna göre kullanılan veya bu Kanun"un Maliye ve Gümrük Bakanlığına verdiği yetkiye dayanılarak kullanma mecburiyeti getirilen belgelerin, öngörülen zorunlu bilgileri taşımaması halinde bu belgeler vergi kanunları bakımından hiç düzenlenmemiş sayılır"" hükmünün yer alması; suç konusu faturaların dosya içinde bulunmadığının ve getirtilip duruşmada incelenmediğinin anlaşılması karşısında; sanığın 2005 ve 2006 takvim yıllarında düzenlendiği iddia olunan faturalardan kanaat oluşturacak sayıdaki asıllarının veya onaylı örneklerinin vergi tekniği raporunda belirtilen faturaları kullanan şirketlerden temin edilip dosya arasına konulması ve yasada öngörülen zorunlu bilgileri içerip içermediğinin incelenmesi, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayin edilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
2-Sanığın, şirketin faaliyetleri ile ilgilenmediğini, kendisinin kağıt üzerinde müdür olduğunu, şirket ile ilgili tüm sorumluluk ve yetkinin İbrahim Mente isimli kişiye ait olduğunu savunması nedeniyle suça konu sahte faturaları kullanan şirket yetkilileri veya kişiler tanık sıfatıyla dinlenerek sanığı tanıyıp tanımadıklarının, suça konu faturaları hangi hukuki ilişkiye dayanarak ve kimden aldıklarının sorulması; faturalardaki imza ve yazıların sanığa aidiyeti hususunda bilirkişi incelemesi yaptırılması ve sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdir edilmesi gerektiği gözetilmeden, eksik araştırma ve yetersiz gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
3-Kabule göre de;
a)Sahte fatura düzenleme suçlarında her takvim yılında işlenen suçların birbirinden ayrı ve bağımsız suçları oluşturduğu, aynı takvim yılı içerisinde birden fazla fatura kullanılması nedeniyle zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiği cihetle; somut olayda sanık hakkında, “2005 ve 2006 takvim yıllarında sahte fatura düzenleme” suçlarından kamu davası açıldığı, her takvim yılındaki eylemlerin ayrı ayrı zincirleme biçimde işlenmiş suçları oluşturduğu gözetilmeden, hangi takvim yılından hüküm kurulduğu belirtilmeden ve zincirleme suç hükümleri de uygulanmadan yazılı şekilde tek hüküm kurulması,
b)5237 sayılı TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ceza miktarı itibarıyla sanığın kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, 30.10.2018 tarihinde oy birliği ile karar verildi.