11. Hukuk Dairesi 2016/8158 E. , 2018/2109 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
GIDA SAN. TİC. LTD. ŞTİ.
...olarak görülen davada ... .... Asliye Hukuk Mahkemesi"nce verilen 14/.../2015 gün ve 2014/1175 - 2015/533 sayılı kararı onayan Daire"nin 09/05/2016 gün ve 2015/13799 - 2016/5206 sayılı kararı aleyhinde davacı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği de anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği konuşulup düşünüldü:
Davacı vekili, ... 37. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2011/393 Esas sayılı dosyasında görülmekte olan bir davada yazılan talimat üzerine ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/... Talimat sayılı dosyasından müvekkiline ait 2006 ila 2011 yıllarına ait defterlerin istendiğini, müvekkili çalışanının defter ve kayıtları talimat mahkemesine ibraz ettiğini, bu hususun zapta geçtiğini, bilirkişinin incelemesini yapmasını müteakip talimatın ikmalen iade edildiğini, bir vergi incelemesi için defterler müvekkilinden istenince mahkemede olduğunun bildirildiğini, ancak yapılan araştırmada defterlerin mahkemede olmadığının öğrenildiğini, mahkemeye sunulan bu defter ve kayıtların bilirkişi incelemesinden sonra kime teslim edildiğinin bilinmediğini, halen defter, fatura, vergiye esas belge ve sair evrakın kayıp olduğunu ileri sürerek 2006, 2007, 2008, 2009, 2010, 2011 yıllarına ait tüm defter, belge, fatura ve sair belgelerin kayıp olduğuna dair zayi belgesi verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, davanın reddine dair verilen karar davacı vekilinin temyizi üzerine Dairemizin 09/05/2016 tarihli ilamında belirtilen gerekçeyle onanmıştır.
Davacı vekili, bu kez karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, davacı vekilinin HUMK 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirini ihtiva etmeyen karar düzeltme isteğinin reddi gerekir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin karar düzeltme isteğinin HUMK 442. maddesi gereğince REDDİNE, aşağıda yazılı bakiye 14,00 TL karar düzeltme harcının ve 3506 sayılı Yasa ile değiştirilen HUMK 442/.... maddesi hükmü uyarınca takdiren 314,79 TL para cezasının karar düzeltilmesini isteyenden alınarak Hazine"ye gelir kaydedilmesine, 20/03/2018 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
(M)
KARŞIOY
Dava, 6102 sayılı Kanun"un 82/7. maddesine dayalı olarak davacı şirkete ait olup kaybolduğu ileri sürülen 2006 ila 2011 yıllarına ait ticari defterler için zayi belgesi verilmesi istemine ilişkindir.
Davacı, dava konusu defterlerin, ... 37. Asliye Ticaret Mahkemesi"nin talimatı üzerine incelenmek üzere ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2012/... Tal. Sayılı dosyasına teslim edildiğini ancak kendilerine iade edilmediğini iddia etmiştir.
Mahkemece celbedilen anılan talimat dosyasına ilişkin evrak kapsamından, gerçekten de anılan ticari defterler ile bağlı kayıtların, bu yolda çıkarılan şerhli davetiye uyarınca ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesi"ne sekiz çuval içerisinde teslim edildiği, mahkemece bu hususun 19.6.2012 tarihli celse tutanağına dercedildiği, ancak yine celse tutanağında belirtilmiş olmakla birlikte, teslim edilen defter ve belgelerin mahsus celsede hazır bulunmayan ilgiliye iadesine ilişkin bir tutanağın bulunmadığı, 22.6.2012 tarihli bilirkişi yemin ve teslim tutanağında "talimat dosyası ve eklerinin" bilirkişiye teslim edildiğinin belirtildiği gözlenmektedir.
Mahkemece, davacı şirket bakımından 8.....2014 tarihinde başlatılan vergi incelemesine ilişkin evrak içerisinde mevcut talimat mahkemesince görevlendirilen bilirkişinin yazılı beyanında, şirket defterlerini mahsus adresteki şirkete ait büroda incelediğini belirtmiş olduğu, bu durumda davacı yanın ticari defterlerinin talimat mahkemesinde kaybolduğu yolundaki iddiasının sübut bulmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı gerek işbu yargılamada ve gerekse de vergi incelemesi sırasında, dava konusu ticari defterlerin talimat mahkemesine teslim edildiği ve kendilerine teslim edilmediğini ısrarla ileri sürmektedir. Duruşmada tanık sıfatıyla dinlenen davacı şirket yetkilisi ile muhasebecisi iddiayı doğrulamışlardır. Defterlerin talimat mahkemesine teslim edildiği anılan mahkeme celse tutanağı ile sabittir. Dosya kapsamında teslim edilen evrakın aynen iade edildiğine ilişkin resmi bir tutanak yahut ilgilinin imzasını havi bir tesellüm belgesi bulunmamaktadır. Talimat mahkemesince düzenlenen bilirkişi yemin ve teslim tutanağında, bilirkişiye teslim edilen "dosya eklerinin" neler olduğunun belirtilmediği, esas mahkemesince yazılan talimat yazısında ise sadece dava dosyasının fotokopisinin evraka ekli olduğunun yazılı olduğu, başkaca bir dosya ekinden sözedilmediği gözlenmektedir. Talimat mahkemesince düzenlenen 22.6.2012 tarihli anılan tutanakta, 19.6.2012 tarihli celse tutanağında alınan kararın aksine, bilirkişiye şirket merkezinde inceleme yapma yetkisi verildiğine yönelik bir unsur bulunmamaktadır. Vergi denetmeninin suç duyurusu üzerine şirket yetkilisi hakkında açılan ceza davasında, sanık savunması benimsenmek suretiyle, defter ve belgelerin saklanması suçundan beraet hükmü kurulmuştur.
Sayılan tüm bu hususlar, davacı iddiasını doğrulayan kanıtlardır. Mahkemece, davacı lehine olan bu kanıtlar yerine bilirkişinin esas mahkemesine sunulan raporu dahi celbedilmeksizin sadece bilirkişinin 26.1.2015 tarihli yazılı beyanı benimsenmek suretiyle davacı iddiasının sübut bulmadığı sonucuna varılmış olması, re"sen yapılması gereken araştırmanın eksik olduğunu, mevcut delillerin takdirinde de hataya düşüldüğünü göstermektedir.
Yukarda açıklanan nedenler çerçevesinde, davacı yanın karar düzeltme isteminin kabulü ile yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmesi gerektiği görüşündeyim.