11. Hukuk Dairesi 2016/9637 E. , 2018/2144 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... .... Asliye Ticaret Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen .../05/2016 tarih ve 2014/628-2016/414 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilince davalı bankaya tahsili ve kendi hesabına alacak olarak kaydı için teslim edilen dokuz adet çekin bedelinin davalı banka tarafından müvekkiline ödenmediğini, çeklerin müvekkiline iade de edilmediğini, davalı bankanın eyleminin haksız fiil niteliğinde bulunduğunu, bunun kabul edilmemesi halinde eyleminin sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre değerlendirilmesinin gerektiğini ileri sürerek, çeklerin toplam bedeli olan 58.500.00 TL’nin şimdilik ....000.00 TL’lik kısmının, bu konuda davalı tarafa keşide edilen ihtarnamenin tebliğ tarihi olan 02.06.2009 temerrüt tarihinden itibaren reeskont avans faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiş; 08.06.2012 tarihinde talebini 58.500,00 TL olarak ıslah etmiştir.
Davalı vekili, dava konusu çeklerin kredi borcundan mahsup edilmek üzere dava dışı ... tarafından ciro ve temlik edilerek müvekkili bankaya teslim edildiğini, süresinde muhatap bankalara ibraz edilen çeklerden tahsil edilenlerin adı geçen şahsın borcuna mahsup edildiğini, karşılığı bulunmayanların ise arkası yazdırılarak icra takiplerine konu edildiğini, davaya konu çeklerde davacı tarafın cirosunun bulunmadığını, ciro etmediği çeklerle ilgili iddiasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, husumetin dava dışı ciranta ..."e yöneltilmesinin gerektiğini, müvekkili bankanın müşterisi olan davacının kredi riskinin 29.05.2009 tarihinde kapatılmasından sonra hesabında bekleyen çeklerin kendisine teslim edildiğini, bunun dışında davacı tarafça müvekkiline teslim edilmiş çekin bulunmadığını, davacı tarafça ibraz edilen çek tevdi bordrosunun her zaman düzenlenmesi mümkün belgelerden olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece uyulan Dairemiz bozma ilamı, davalı Banka Teftiş Kurulu Başkanlığı soruşturmada raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davaya konu 9 adet çekin, davacı tarafça sunulan ve Emanet Olarak Verilen Çekler ibaresini taşıyan ve ... ismi altında imzadan sonra ... Bank A.Ş Topçular Şubesi kaşesi ve üzerinde de bir imza ihtiva eden bir Çek Çıkış Belgesi ile davalı bankaya tevdii edildiği, davalı banka tarafından bu çekler nedeniyle yapılan tahsilatların dava dışı ...’in kredi borcuna mahsup edildiği ve davacı tarafça istenilmesine rağmen çek bedellerinin hesabına aktarılmadığı ve çeklerin de kendisine iade edilmediği, bu nedenle 58.500,00.TL olan çek bedellerinin davalı banka tarafından davacıya ödenmesi gerektiği gerekçesi ile davanın kabulüne, 58.500,00 TL’nin tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dava, davalı bankaya tahsile verildiği ileri sürülen çeklerin, üçüncü kişinin kredi hesabına mahsup edildiği iddiasıyla açılan alacak davasıdır. Dava konusu çeklerin ciro silsilesinde davacının meşru hamil sıfatını kabule elverişli unsur bulunmadığı, bu nedenle davacının meşru hamil sıfatını haiz olmadığı anlaşılmaktadır. Bozma ilamında sonucunun beklenilmesi belirtilen ceza davasında uyuşmazlığın hukuki mahiyette ve çeklerin davalı bankaya kimin tarafından verildiğine ilişkin olduğu belirlenmiştir. Bu durumda çeklerin bankaya kimin tarafından teslim edildiği işbu uyuşmazlığın çözümünde esasa etkili olmayıp, davacının meşru hamili bulunmadığı, davalı bankaca meşru hamile yapılan ödeme nedeniyle bir talep yöneltilemeyeceği gözetilerek davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş, davalı yararına bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıdaki bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 20/03/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.