1. Ceza Dairesi 2015/1843 E. , 2016/519 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : 2. Ağır Ceza Mahkemesi
TARİHİ VE NO : 13/12/2013, 2013/355 (E) ve 2013/594 (K)
SUÇ : Kasten öldürmeye teşebbüs
TÜRK MİLLETİ ADINA
1)13/12/2013 tarihinde sanık . ve müdafisinin yüzüne karşı verilen hükmü, müdafinin CMUK.nun 310. maddede öngörülen bir haftalık yasal süreden sonra, 02/01/2014 tarihinde temyiz ettiği anlaşıldığından, süresinden sonra yapılan temyiz talebinin CMK.nun 317 maddesi uyarınca REDDİNE karar verilmiştir.
2) Sanık . hakkında katılan . kasten öldürmeye teşebbüs suçundan kurulan hükmün incelenmesinde;
Olay gününden bir gün önce akşam saatlerinde tanık . işlettiği kahvede sanık . yardım amaçlı olarak masalardaki boş çay bardaklarını topladığı, bu sırada masada bulunan katılan .sanık . yönelik olarak "dul karı çocuğu iki çay getir bize " dediği, sanık .ve katılan . arasında tartışma çıktığı, bu tartışmanın kahvehanede bulunanlar tarafından tarafların arasına girerek ayrıldığı, ertesi gün yine akşam saatlerinde sanık . kardeşi. kahveye gelerek katılan . yanına geldiği ve dün sen benim kardeşim için "dul karı çocuğu "demişsin dediği ve aralarında tartışma çıktığı ,sanık . katılan .iteklediği, tanık . de tarafları dışarı çıkarttığı .ile sanıklar .,., arasında tartışmanın devam ettiği ve sanıkların ellerindeki bıçak ile 7 kez katılana vurmak sureti ile iki yaranın hayati
tehlike oluşturacak ve sol ayağının işlevinin sürekli zayıflamasına neden olacak şekilde yaralanmasına sebebiyet verdikleri anlaşılan olayda;
a) Katılan"dan kaynaklanan ve sanığa yönelen haksız söz ve hareketlerin ulaştığı boyut dikkate alındığında verilen cezada 1/4 ile 3/4 oranları arasında indirim uygulanması öngörülen TCK’nun 29. maddesinin tatbiki sırasında sanığa verilen cezada asgari oranda indirim yapılması yerine yazılı şekilde 1/2 oranında indirim yapılması; teşebbüs nedeniyle 9 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası öngören TCK"nun 35. maddesi uyarınca yapılan uygulama sırasında, meydana gelen zarar ve tehlikenin ağırlığı birlikte değerlendirilerek makul bir ceza tayini yerine yazılı şekilde 11 yıl hapis cezasına hükmedilerek eksik ceza verilmesi aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır,
b) Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanık. katılan . kasten öldürmeye teşebbüs suçunun sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suç niteliği tayin, eleştiri nedeni saklı kalmak kaydıyla kusurluluğu etkileyen nedenlerden tahrike ve takdire ilişkin cezayı azaltıcı sebeplerin niteliği takdir kılınmış, savunmaları inandırıcı gerekçelerle değerlendirilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümde eleştiri ve düzeltme nedenleri dışında bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan sanık müdafiinin suçun vasfına yönelen ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle,
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası"nın 90. maddesinin son fıkrası ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6/3-c maddesi uyarınca, 5271 sayılı CMK"nun 150, 234 ve 239. maddeleri ile 5320 sayılı Kanunun 13. maddesine dayanılarak hazırlanan Ceza Muhakemesi Kanunu gereğince Müdafii ve Vekillerin Görevlendirilmeleri ile Yapılacak Ödemelerin Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmeliğin 8. maddesi kapsamında baro tarafından görevlendirilen zorunlu müdafii ücretinin alınmasına hükmedilemeyeceği gözetilmeksizin, yazılı biçimde sanıktan tahsiline karar verilmesi,
Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih, 2014/140 esas ve 2015/85 sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK"nun 53. maddesinin iptal edilen bölümleri nazara alındığında bu madde ile yapılan uygulama kanuna aykırı ise de bu hususlar yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden CMUK"nun 322. maddesinin tanıdığı yetkiye dayanılarak hükmün yargılama giderlerinin yer aldığı fıkrasından zorunlu müdafii ücretlerinin çıkartılmasına, sanık için “1099,20 TL” olan yargılama giderleri toplamının “146,20 TL” olarak değiştirilmesine; TCK"nun 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümünün ise "Anayasa Mahkemesinin iptal kararındaki hususlar gözetilerek 5237 sayılı TCK"nun 53/1-2-3 maddelerinin tatbikine" şeklinde değiştirilmesine karar verilmesi suretiyle
DÜZELTİLEN, hükmün tebliğnamedeki düşünce gibi ONANMASINA, 15/02/2016 gününde oybirliği ile karar verildi.