
Esas No: 2019/553
Karar No: 2019/3646
Karar Tarihi: 21.05.2019
Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2019/553 Esas 2019/3646 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ceza Dairesi
İlk Derece Mahkemesi : Malatya 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 29.05.2018 tarih ve 2017/797 - 2018/313 sayılı kararı
Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma
Hüküm : TCK"nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK"nın 62/1, 58/9, 53/1-2-3, 63. maddeleri uyarınca mahkumiyet kararına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddi
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
Ceza süresi yönünden yasal şartları oluşmadığından; sanık müdafiinin duruşmalı inceleme talebinin CMK"nın 299. maddesi gereğince REDDİNE,
Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Dosyadaki bilgi ve belgelerden daha önceden sanık hakkında Malatya Cumhuriyet Başsavcılığının 30.01.2017 tarih, 2017/2384 soruşturma, 2017/648 Esas ve 2017/211 iddianame numarasıyla FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne üye olduğu iddiasıyla kamu davası açıldığı, suç tarihinin 15.07.2016 olduğu davanın görüldüğü Malatya 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 2017/171 Esas, 2017/110 karar sayılı ve 30.03.2017 tarihli kararıyla sanığın eylemlerinin silahli terör örgütü üyeliği boyutuna ulaşan süreklilik, çeşitlilik ve yoğunluk içermediği örgüt liderinin talimatıyla Bank Asya’da yatırım hesapları açtırıp para yatırmasının silahlı terör örgütüne yardım suçunu oluşturduğu kabul ve kanaatiyle sanığın TCK’nın 314/2, 220/7, TMK’nın 5/1 ve TCK’nın 62. maddeleri uyarınca 2 yıl 6 ay hapis cezasıyla cezalandırılmasına karar verildiği, bu karara karşı sanığın istinaf kanun yoluna başvurması üzerine Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesinin 02.10.2017 tarih 2017/1212-1170 E/K sayılı ilamıyla başvurunun esastan reddine karar verildiği ve kesinleştiği anlaşılmıştır.
Daha sonra sanığın FETÖ/PDY mahrem yapılanmasına dahil olduğuna dair veri inceleme raporunun gelmesi üzerine Malatya Cumhuriyet Başsavcılığının 16.06.2017 tarih, 2017/13788 soruşturma, 2017/1002 iddianame numarasıyla sanık hakkında silahlı terör örgütü yöneticisi olmak suçundan Malatya 1. Ağır Ceza Mahkemesine birleştirme talepli yeni bir kamu davası açıldığı ancak mahkemece birleştirilecek derdest dosya bulunmadığı gerekçesiyle iddianamenin iadesine karar verildiği anlaşılmıştır.
Malatya Cumhuriyet Başsavcılığınca iddianamenin iadesi kararından sonra sanık hakkında; 06.09.2017 tarih, 2017/19860 soruşturma, 2017/4742 Esas ve 2017/1240 iddianame numarasıyla FETÖ/PDY silahlı terör örgütü kurmak ve yönetmek suçundan TCK’nın 314/1, 53, 58/9, 63 ve TMK’nın 5/1 maddeleri uyarınca cezalandırılması için kamu davası açıldığı, Malatya 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 29.05.2018 tarih ve 2017/797 Esas, 2018/313 karar sayılı ilamıyla sanığın sübut bulan eylemlerinin silahlı terör örgütü kurma ve yönetme suçunu değil silahlı terör örgütü üyeliği suçunu oluşturduğu kabul edilerek TCK’nın 314/2, TMK’nın 5/1, TCK’nın 62/1 maddeleri uyarınca 8 yıl 1 ay 15 gün hapis cezasıyla cezalandırılmasına karar verilmiştir. Sanık müdafiinin istinaf yoluna başvurması üzerine dosyayı inceleyen Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesinin 25.10.2018 tarihli kararıyla başvurunun esastan reddine karar vermiştir.
Suç örgütünün tanımlanıp yaptırıma bağlandığı 5237 sayılı TCK’nın 220. maddesinin 7. fıkrasında yardım fiiline yer verilmiştir. “Örgüt içindeki hiyerarşik yapıya dahil olmamakla birlikte, örgüte bilerek ve isteyerek yardım eden kişinin, örgüt üyesi olarak” cezalandırılacağı belirtilmiş, anılan normun konuluş amacı, gerekçesinde; “örgüte hakim olan hiyerarşik ilişki içinde olmamakla beraber, örgütün amacına bilerek ve isteyerek hizmet eden kişi, örgüt üyesi olarak kabul edilerek cezalandırılır.” şeklinde açıklanmış, 765 sayılı TCK’nın sistematiğinden tamamen farklı bir anlayışla düzenlenen maddede yardım etme fiilleri de örgüt üyeliği kapsamında değerlendirilerek, bağımsız bir şekilde örgüte yardım suçuna yer verilmemiştir.
Yardım fiilini işleyen failin örgütün hiyerarşik yapısına dahil olmaması, yardımda bulunduğu örgütün TCK’nın 314. maddesi kapsamında silahlı terör örgütü olduğunu bilmesi, yardımın örgütün amacına hizmet eder nitelikte bulunması yardım ettiği kişinin örgüt yöneticisi ya da üyesi olması gereklidir. Yardımdan fiilen yararlanmak zorunlu değildir. Örgütün istifadesine sunulmuş olması ve üzerinde tasarruf imkanının bulunması suçun tamamlanması için yeterlidir.
Yardım fiilleri örgüte silah sağlama ve terörün finansmanı dışında tahdidi olarak sayılmamıştır. Her ne surette olursa olsun örgütün hareketlerini kolaylaştıran ve yaşantısını sürdürmeye yönelik eylemler yardım kapsamında görülebilir (Yargıtay Ceza Genel Kurulu 11.11.1991 tarih, Esas 9-242, Karar 305). Yardım teşkil eden hareketin başlı başına suç teşkil etmesi gerekmez. Yardım bir kez olabileceği gibi birden çok şekilde de gerçekleşebilir. Ancak yardım teşkil eden faaliyetlerde devamlılık, çeşitlilik veya yoğunluk var ise örgüt üyesi olarak da kabul edilebilecektir.
Bu kapsamda somut olay ve açıklamalar değerlendirildiğinde;
5237 sayılı TCK’da, mülga 765 sayılı TCK’nın sistematiğinden farklı bir anlayış kabul edilerek örgüte yardım etme suçunu oluşturan fiilerin de örgüt üyeliği suçu kapsamında değerlendirilmesi ve atfın niteliği nazara alındığında; Malatya 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 30.03.2017 tarih ve 2017/171 Esas, 2017/110 karar sayılı ilamıyla verilen kararın sanık lehine olarak kesin hüküm teşkil ettiği bu nedenle mükerrer açılan bu davanın CMK’nın 223/7 maddesi uyarınca reddine karar vermek gerekirken yanılgıya düşülerek davaya devamla yazılı şekilde mahkumiyet hükmü kurulması,
Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA, verilen kararın niteliği gereği sanığın bihakkın TAHLİYESİNE, başka suçtan tutuklu veya hükümlü değilse derhal salıverilmesi için ilgili yer Cumhuriyet Başsavcılığına müzekkere yazılmasına 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304/1. maddesi uyarınca dosyanın Malatya 1. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin bilgi için Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 21.05.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.