16. Hukuk Dairesi 2015/16370 E. , 2018/3349 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :... MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
... sırasında .../ ... Köyü çalışma alanında bulunan ... ada ...parsel sayılı 298,91 metrekare, ... ada ... parsel sayılı 58,10 metrekare ve ... ada ...parsel sayılı 25,14 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar irsen intikal, satın alma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davacı ..., davalılar ..., ... ve müşterekleri adına verasete iştirak olarak tespit edilmiş, yine aynı çalışma alanında bulunan ... ada ...parsel sayılı 180,61 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle eşit paylarla davalılar ... ve ... adına tespit edilmiştir. Davacı ..., irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedenine dayanarak, dava konusu taşınmazların kendisi ve çocukları adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine, dava konusu taşınmazların tespit gibi tescillerine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle, ... ada ..., ... ve ...parsel sayılı taşınmazlar hakkındaki usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA,
2- Dava konusu ... ada ...parsel sayılı taşınmaza yönelik temyiz itirazlarına gelince; taşınmaz irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle eşit paylarla ... evlatları ... ve ... adına tespit edilmiştir. Davacı ..., dava konusu taşınmazın müteveffa eşi ..."dan kendisi ve çocuklarına kaldığını, eşine ise taşınmazın kayınbabası ... oğlu ..."dan geldiğini, ... çocuklarının taksimi sonucu bu yerin eşine isabet ettiğini iddia ederek taşınmazın kendisi ve çocukları adına tescilini talep etmiştir. Davalılar ... ve ... ise, dava konusu taşınmazın, babaları ... oğlu ... tarafından, ... Türkyılmaz isimli bir kişiden 19.11.1963 tarihinde satın alındığını, daha sonra babalarının 07.02.2000 tarihli senetle taşınmazı kendilerine sattığını ileri sürerek davanın reddini savunmuşlardır. Her ne kadar davacı tarafından, dava konusu taşınmazın, kayınbabası ..."den taksimen eşi ..."a kaldığı iddiası kanıtlanamamış ise de; mahallinde yapılan keşifte dinlenen yerel bilirkişilerin beyanları, taraf tanıklarının beyanları ve tüm dosya kapsamından, dava konusu taşınmazın 1/2 payının tarafların kök murisi ..."dan geldiği sabittir. Hal böyle olunca; davacının aynı zamanda miras yoluyla gelen hakka da dayandığı ve davacının, tarafların kök murisi olan ...’nın mirasçılarından olduğu göz önünde bulundurulduğunda; mahkemece çoğun içinde az da vardır ilkesi gereğince, ..."den gelen miras payı yönünden değerlendirme yapılması gerekirken, delillerin takdirinde yanılgıya düşülerek, davacının iddiasını ispat edemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi isabetsiz olup, davacı vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 21.05.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.