14. Hukuk Dairesi 2015/17651 E. , 2017/452 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 06.05.2010 - birleştirilen dava 16.08.2010 gününde verilen dilekçe ile alacak talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; asıl davanın reddine, birleştirilen davanın kısmen kabulüne dair verilen 19.03.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı-davalı ... Sevinç tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı, asıl davada, davalılar ile muris......’in mirasçıları olduklarını, muristen intikal eden on adet taşınmaz hakkında ...Asliye Hukuk Mahkemesinin 2006/149 E. sayılı dosyası ile tapu iptali ve tescil istemli dava açtığını, yargılama sonunda altı adet taşınmazla ilgili davanın kabulüne, 6, 14, 508 parsel sayılı taşınmazlar yönünden dava açılmadan önce davalı ... ... tarafından 3. kişilere devredildiğinden davanın reddine, 457 parsel sayılı taşınmaz yönünden de feragat nedeniyle davanın reddine karar verildiğini, murisinden intikal etmesi gereken söz konusu taşınmazlardaki miras payını alamadığını ileri sürerek, miras payı karşılığı 7.500,00 TL’nin davalılardan faiziyle tahsili isteminde bulunmuştur. Birleşen dava ile de,...Asliye Hukuk Mahkemesinde kabul kararı verilen 458 parsel sayılı taşınmazın karar infaz edilmeden önce 3. kişilere devredildiğini belirterek, söz konusu taşınmazdaki miras payı karşılığı 7.500,00 TL’nin davalıdan faiziyle tahsilini istemiş, yargılama devam ederken tazminat talebini 153.060,00 TL olarak ıslah etmiştir.
Mahkemece, asıl dava yönünden davalı ... aleyhine açılan davanın feragat nedeniyle reddine, Satılmış hakkında açılan davanın .. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2006/149 E. sayılı dosyası ile kesin hüküm oluşturması nedeniyle reddine, birleştirilen dava yönünden kısmen kabul ile 21.850,00 TL’nın davalıdan yasal faiziyle tahsiline karar verilmiştir.
Hükmü, davacı ve davalı ... Sevinç temyiz etmiştir.
Hukuk düzeninde istikrar sağlama amacı taşıyan kesin hüküm, hükme karşı yasa yollarının tükenmesi (şekli anlamda kesin hüküm) ve taraflar arasındaki hukuki ilişkinin bir daha dava konusu yapılmaması (maddi anlamda kesin hüküm) şeklinde hukuk yargılama sistemimizde yer almaktadır.
Şekli anlamda kesinleşmeyi zorunlu kılan, taraflar arasındaki hukuki ilişkinin yeniden dava konusu yapılamaması amacını güden maddi anlamda kesin hüküm 6100 sayılı HMK"nın 303. maddesinde düzenlenmiştir.
Anılan maddeye göre bir davaya ait şeklî anlamda kesinleşmiş olan hükmün, diğer bir davada maddi anlamda kesin hüküm oluşturabilmesi için, her iki davanın, taraflarının, dava sebeplerinin ve ilk davanın hüküm fıkrası ile ikinci davaya ait talep sonucunun aynı olması gerekir.
Somut olayda; ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2006/149 E. 2009/273 K. sayılı dosyasının incelenmesinde, dava tapu iptali ve tescil ve tazminat istemiyle açılmış, mahkemece dava tapu iptali ve tescil davası olarak nitelendirilmiş ve bu yönde hüküm kurulmuştur. Öyleyse anılan kararda tazminat talebi yönünden bir nitelendirme ve değerlendirme yapılmadığından görülmekte olan dava yönünden kesin hüküm teşkil ettiğinden bahsedilemez.
O halde mahkemece, işin esasına girilip tarafların delilleri toplandıktan sonra bir değerlendirme yapılması gerekirken yazılı şekilde hüküm doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.
Kabule göre de, birleştirilen dava yönünden hüküm sonucunda davacı yararına hükmedilen tazminat yönünden mirasçılık belgesine göre kendisine isabet eden 21.850,00 TL üzerinden karar verilmesine rağmen infazda tereddüt yaratacak şekilde bu bedelin mirasçılık belgesine göre davacıya düşecek bölümüne hükmedilmiş gibi yazılması da doğru görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davacının temyiz itirazlarını kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 23.01.2017 gününde oybirliği ile karar verildi.