10. Ceza Dairesi 2019/3739 E. , 2019/9553 K.
"İçtihat Metni"Mahkeme : ... 3. Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma
Hüküm : Mahkûmiyet
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
1- Sanığın erteleme kararına itiraz hakkı bulunduğuna ilişkin, itiraz süresi ve merciinin de gösterilmesi suretiyle usulüne uygun bir yasa yolu bildirimi yapılmadığı dolayısıyla sanığa kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararına karşı 15 gün içinde Sulh Ceza Hakimliğine itiraz hakkı bulunduğu ihtarı ile birlikte kararın tebliğ edilmesi gerektiğinden, 16/01/2015 tarihli kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının kesinleşmediği ve kovuşturma şartlarının oluşmaması nedeniyle kamu davasının durmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeksizin sanık hakkında yazılı şekilde mahkûmiyet hükmü kurulması,
2- 7201 sayılı Tebligat Kanununun 10. maddesine göre, tebligatın bilinen en son adrese yapılması, bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi kabul edilerek, tebligatın bu adrese yapılması gerekmektedir. Dosyadaki bilgilere göre, ... Denetimli Serbestlik Müdürlüğünün 20/01/2015 tarihli çağrı davetiyesinin, sanığın soruşturma aşamasında kollukça alınan ifadesinde belirttiği adresine tebliğe çıkarılması yerine doğrudan MERNİS adresinde tebliğ edildiği anlaşıldığından; tebligatın usulsüz olması yanında, sanık hakkında, suça konu 18/10/2014 tarihli eylemi nedeniyle, ilk olarak 6545 sayılı Kanunun 68. maddesi ile değişik 5237 sayılı TCK"nın 191. maddesinin 2 ve 3. fıkraları uyarınca 16/01/2015 tarihinde kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı ile birlikte tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri kararı verildiği, kararın infaz için Denetimli Serbestlik Müdürlüğüne gönderildiği ve 20/01/2015 tarihli uyarılı ilk çağrı yazısının tebliğ edilmesine rağmen, sanığın kuruma başvuruda bulunmaması nedeniyle kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının kaldırılarak, açılan kamu davası üzerine yargılamaya devam edilerek hüküm kurulduğu görülmüş ise de;
6545 sayılı Kanunun 68. maddesi ile değişik TCK"nın 191. maddesinin 2 ve 3. fıkraları uyarınca kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı ile birlikte verilen tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine ilişkin infaz işlemlerinde, tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin infazına başlamak üzere çıkarılan ilk uyarılı başvuru davetiyesinin tebliği üzerine, müracaatta bulunmayan şüphelinin, aynı Kanunun 191. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca kendisine yüklenen yükümlülüklere veya tedavinin gereklerine uygun davranmamakta "ısrar" ettiğinin kabul edilebilmesi için; "önceki tebligat gereğince başvuruda bulunmadığı, bu tebligat üzerine öngörülen süre içinde de başvurmaması halinde yükümlülüklere ve tedavinin gereklerine uymamakta ısrar etmiş sayılacağı" uyarısı ile yeniden tebligat yapılması, bu tebligata rağmen başvuruda bulunmadığı takdirde, şüpheli hakkında kamu davasının açılması gerektiğinden; inceleme konusu olayda ikinci uyarı yapılmadığı için kamu davasını açma koşulları oluşmadan dava açılmış olduğu anlaşıldığından;
5271 sayılı CMK"nın 223/8. maddesi gereğince kovuşturma şartının gerçekleşmesini beklemek üzere, kamu davasının durmasına ve kararın infazına devam edilmesi için dosyanın Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine karar verilmesi yerine, yargılamaya devam edilerek sanığın mahkûmiyetine karar verilmesi,
Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, hükmün BOZULMASINA, 31.12.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.