12. Ceza Dairesi 2017/7508 E. , 2019/3889 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle yaralama
Hüküm : CMK 231/11 maddesi uyarınca açıklanan, TCK"nın 89/1, 22/3, 62, 52/2-3-4, 53/6. maddeleri gereğince mahkumiyet
Taksirle yaralama suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Taksirle yaralama suçundan sanık hakkında yapılan yargılama sonucunda, TCK"nın 89/1, 22/3, 62, 52/2-3-4. maddeleri gereğince 4000 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 231/5-6 maddesi gereğince sanık hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, aynı maddenin 8. fıkrası uyarınca 5 yıllık denetim süresine tabi tutulmasına dair Düzce 1. Sulh Ceza Mahkemesinin 19.09.2013 tarihli ve 2012/18 esas, 2013/668 karar sayılı kararının 25.12.2013 tarihinde kesinleşmesine müteakip sanığın denetim süresi içinde 23.09.2014 tarihinde TCK"nın 179/3-2. maddesinde tanımlanan trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçunu işlediği ve Yığılca Asliye Ceza Mahkemesinin bu suçtan sanığın mahkumiyetine karar verdiği, hükmün 24.02.2015 tarihinde kesinleştiği ve ihbar üzerine dosya yeniden ele alınarak önceki hükmün 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 231/11. maddesi gereğince açıklanmasına dair Düzce 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 13.03.2015 tarihli ve 2015/284 Esas, 2015/241 Karar sayılı kararını kapsayan dosya incelendi;
Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleşmesinden sonra, sanığın denetim süresi içinde kasıtlı bir suç işlemesi nedeniyle yeniden yapılan yargılamada, sanığa usulüne uygun şekilde çağrı kağıdı çıkarılıp, hükmün açıklanmasını gerektiren koşulların oluşup oluşmadığının duruşma açılarak değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeksizin, 5271 sayılı CMK"nın 231/11. maddesine aykırı olarak, duruşma açılmadan tensiben karar verilmesi suretiyle sanığın savunma hakkının ihlal edilmesi,
Kabule göre de;
1)Olay günü sanığın sevk ve idaresindeki 34 plaka sayılı otomobili ile Düzce istikametinden Akçakoca istikametine seyri esnasında kavşaktan dönmek için kontrolsüzce, doğrultu değiştirerek sola kavşağa doğru yöneldiği ve döner kavşaktan dönüş alan Yeşil renkli Panelvan Kamyonetin önünden kavşağa girdiği esnada, yine aynı yönde ve sol şeritte kendi şeridinde seyreden katılanın idaresinde olan 81 plaka sayılı motosiklet ile çarpışması neticesinde, katılanın basit tıbbi müdahale ile giderilebilir şekilde yaralanmasına asli ve tamamen kusurlu olarak sebep olduğu mahkemece kabul edilen olayda; olay anında 0.82 promil alkollü olduğu anlaşılan sanığın eylemini, aldığı alkolün etkisi ve bu nedenle güvenli sürüş yeteneğini kaybetmesi sonucu işlediğine dair yasal ve kabul edilebilir bir delil bulunmaması karşısında, eylemin basit taksirle işlendiğinin kabulü ve sanık hakkında TCK"nın 22/3. maddesi uygulanmaksızın bir hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması,
2)Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 141 ve 5271 sayılı CMK’nın 34. maddeleri uyarınca bütün mahkeme kararlarının, karşı oy da dahil olmak üzere gerekçeli olarak yazılması zorunludur. Hükmün gerekçeyi ihtiva etmemesi ise 1412 sayılı Kanunun 308/7 ve 5271 sayılı CMK’nın 289/1-g bendi uyarınca hukuka kesin aykırılık halini oluşturacaktır. Ayrıca Ceza Muhakemesi Kanununun 230. maddesi uyarınca, hükmün gerekçesinde, suç oluşturduğu kabul edilen eylemin gösterilmesi, bunun nitelendirmesinin yapılması, Ceza Kanununda öngörülen sıra ve esaslara göre cezanın ve ayrıca cezaya mahkûmiyet yerine veya yanı sıra uygulanacak güvenlik tedbirinin belirlenmesi, cezanın ertelenmesine, hapis cezasının adli para cezasına veya tedbirlerden birine çevrilmesine ya da ek güvenlik tedbirlerinin uygulanmasına veya bu hususa ilişkin istemlerin kabul veya reddine dair dayanakların gösterilmesi zorunludur. Gerekçe, hükmün dayanaklarının, akla, hukuka ve dosya içeriğine uygun açıklamasıdır. Bu nedenle, gerekçede hükme esas alınan veya reddedilen bilgi ve belgelerin belirtilmesi ve bunun dayanaklarının gösterilmesi, bu dayanakların da, geçerli, yeterli ve yasal olması gerekmektedir. Bu itibarla keyfiliği önlemek, tarafları tatmin etmek, sağlıklı bir denetime olanak sağlamak bakımından, hükmün gerekçeli olmasında zorunluluk bulunmakta olup, incelenen dosya kapsamında; bu ilkelere uyulmadan sanığa atılı suçun ne olduğu ve sübut delilleri irdelenmeksizin yalnızca hükmün açıklanmasının koşullarının oluştuğuna yönelik tartışma içerir ancak delil tartışılması içermeyen kararla gerekçesiz olarak yazılı şekilde hükmün kurulması;
Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince tebliğnamedeki isteme uygun olarak BOZULMASINA, 22.03.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.