Abaküs Yazılım
11. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/11842
Karar No: 2018/8794
Karar Tarihi: 06.11.2018

Resmi belgede sahtecilik - Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması - Kasten yaralama - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2017/11842 Esas 2018/8794 Karar Sayılı İlamı

11. Ceza Dairesi         2017/11842 E.  ,  2018/8794 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Resmi belgede sahtecilik, Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması, Kasten yaralama
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    I. Sanık hakkında kasten yaralama suçundan verilen hükme yönelik sanığın temyiz itirazlarının incelenmesinde;
    6217 sayılı Kanun"un 26. maddesi ile değişik 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun"un geçici 2. maddesi uyarınca, sanık hakkında mahkemece doğrudan hükmedilen 3000 TL adli para cezasına dair hükmün temyizi olanaklı bulunmayıp kesin nitelikte olduğundan, sanığın temyiz isteminin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’nin 317. maddesi uyarınca REDDİNE,
    II. Sanık hakkında resmi belgede sahtecilik suçunda verilen hükme yönelik sanığın temyiz itirazlarının incelenmesinde;
    5237 sayılı TCK"nin 53. Maddesinin uygulanmasında, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
    Yapılan yargılamada toplanan deliller karar yerinde incelenip yüklenen suçun bütubu kabul, soruşturma ve kovuşturma sonuçlarına uygun şekilde vasfı tayin, cezayı azaltıcı sebebin nitelik ve derecesi takdir kılınmış, incelenen dosyaya göre verilen hükümde bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanığın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,
    III. Sanık hakkında başkasına ait kimlik bilgilerini kullanma suçunda verilen hükme yönelik sanığın temyiz itirazlarının incelenmesinde;
    TCK"nin 268. maddesinde tanımlanan başkasına ait kimlik bilgilerinin kullanılması suçunun oluşması için; failin işlediği suç nedeniyle kendisi hakkında soruşturma ve kovuşturma yapılmasını engellemek amacıyla, başkasına ait kimlik bilgilerini kullanması, TCK"nin 267/1. maddesinde tanımlanan “iftira” suçunun oluşması için ise, yetkili makamlara ihbar veya şikayette bulunmak suretiyle işlemediğini bildiği halde hakkında soruşturma ve kovuşturma başlatılmasını ya da idari yaptırım uygulanmasını sağlamak için bir kimseye hukuka aykırı bir fiil isnat etmesi gerekir.
    Olay günü kolluk görevlilerinin kavga anonsu üzerine olay yerine gittiklerinde, sanığın eşi olan ..."in, eşinin kendisini dövdüğünü söyleyerek şikayetçi olduğu, sanığın polis memurlarına kendisini ikiz kardeşi olan ... ismiyle tanıttığı ve ... adına düzenlemiş suça konu nüfus cüzdanını ibraz ettiği, polis memurlarının, eşinin sanığa Fesih ismiyle hitap etmesinden şüphelenmeleri üzerine sanığın gerçek kimlik bilgilerini açıkladığı ve hakkındaki bütün adli işlemlerin gerçek kimlik bilgileriyle yapıldığı olayda, 5237 sayılı TCK"nin 268/1. maddesi delaletiyle 267/1. maddesinde öngörülen “başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması” suçunun unsurları oluşmadığı gibi ... adına düzenlenmiş bir belge bulunmaması nedeniyle TCK"nin 206/1. maddesinde tanımlanan resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan suçunun da gerçekleşmediği, ancak eylemin 5326 sayılı Kabahatler Kanununun 40/1. madde ve fıkrasında düzenlenen “kimliğini gizleme” kabahatini oluşturacağı gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi,
    Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak sanığın lehine bulunan ve eylemine uyan 5326 sayılı Yasanın 40/1. maddesinde öngörülen idari para cezasının miktarına göre 5326 sayılı Kabahatler Kanununun 20/2-c maddesinde yazılı soruşturma zamanaşımının, eylemin gerçekleştiği 29.04.2007 tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşıldığından yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta CMUK"nin 322 ve Kabahatler Kanununun 24. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün bulunduğundan Kabahatler Kanununun 20/1. maddesi uyarınca sanık hakkında İDARİ PARA CEZASI VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA, 06.11.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi