4. Ceza Dairesi 2016/14558 E. , 2020/11621 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Tehdit, yaralama, konut dokunulmazlığını ihlal
HÜKÜMLER : Beraat ,mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
1-Sanık ... hakkında mağdurlar ..., ... ve ..."e yönelik yaralama suçlarından kurulan kararda öngörülen cezaların nitelik ve niceliğine göre, verildiği tarih itibariyle hükümlerin temyiz edilemez olduğu anlaşıldığından, 5320 sayılı Kanunun 8/1 ve 1412 sayılı CMUK’nın 317. maddeleri uyarınca sanık ..."ün tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ İSTEĞİNİN REDDİNE,
2- Diğer hükümlerin temyizine gelince;
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
A-Sanık ... hakkında silahla tehdit, sanıklar ... ve ... hakkında yaralama suçlarından kurulan beraat hükümlerinin temyizinde,
Eylemlere ve yükletilen suçlara yönelik, o yer Cumhuriyet savcısının temyiz iddiaları yerinde görülmediğinden tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKÜMLERİN ONANMASINA,
B-Sanık ... hakkında konut dokunulmazlığının ihlali suçundan kurulan beraat hükmü ile Fidan"a yönelik yaralama suçundan kurulan mahkumiyet hükmünün temyizinde;
aa- Olay yeri görgü tespit tutanağında "kapıda yeni oluşmuş yaklaşık 7 cm ebadında kesici aletle kesilmiş iz olduğunun ve kapıda aşağı doğru 10x1 cm ebadında tahta parçasının kopuk olduğunun" belirtilmiş olması, mağdurlar ..., ..., ..." ve tanık ..."ın yargılama aşamasında tekrar ettiklerini beyan ettikleri hazırlık anlatımlarında da sanğın elinde baltayla ikamete girdiğini belirtmeleri karşısında, yasal ve yeterli olmayan gerekçeyle beraat kararı verilmesi,
bb-Sanık hakkında geceleyin konut dokunulmazlığının ihlali suçunun oluşmadığının kabulü halinde ise yaralama suçundan kurulan hüküm yönünden;
17.10.2019 gün ve 7188 sayılı Kanun"un 24. maddesi ile 5271 sayılı CMK"nın 251. maddesinde Basit Yargılama Usulü düzenlenmiştir.
Ancak bu düzenlemenin uygulanmasıyla ilgili olarak, 7188 sayılı Kanun"un 31. maddesiyle, 5271 sayılı CMK"ya eklenen geçici 5. maddenin (d) bendi ile; "01.01.2020 tarihi itibariyle kovuşturma evresine geçilmiş, hükme bağlanmış veya kesinleşmiş dosyalarda seri muhakeme usulü ile basit yargılama usulü uygulanmaz" hükmü getirilmiştir.
Konuyu somut norm denetimi yoluyla inceleyen Anayasa Mahkemesi (25.06.2020,2020/16,2020/33; R.G. 19.08.2020, Sayı:31218), sözü geçen geçici 5/d maddesindeki hükmün, "kovuşturma evresine geçilmiş" ibaresinin aynı bentte yer alan, "basit yargılama usulü" yönünden Anayasa"nın 38. maddesine aykırı görerek iptaline karar vermiştir.
Anayasa Mahkemesi kararında, hükme bağlanmış dosyalarla ilgili iptale karar verilmemiş ise de, 5271 sayılı Kanun"un 2/1 -(f) maddesince hükme bağlanmış dosyalarla ilgili olarak kovuşturma evresinin kesinleşmeye kadar devam etmesi ve aynı Yasanın 251/3. maddesi gereği mahkumiyet hükmü verildiği takdirde sonuç cezadan dörtte bir indirim öngörülmesi, bu durumunda temyiz incelemesi devam eden dosyalar bakımından lehe düzenleme getirmesi karşısında,
Anayasa Mahkemesinin iptal kararında; sanık lehine getirilen, yeni düzenlemenin, 7188 sayılı Kanun’un 31. maddesi gereğince, 5271 sayılı sayılı CMK’ya eklenen geçici 5. maddesiyle "kovuşturma evresine geçilmiş" dosyalar bakımından uygulanması gerektiğine işaret edildiğinden, temyiz incelemesi yapılan ve 5271 sayılı CMK"nın 251/1. maddesi kapsamına giren suçlar yönünden; Anayasa"nın 38. maddesi ile 5237 sayılı TCK"nın 7 ve 5271 sayılı CMK"nın 251 vd. maddeleri gereğince yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş, o yer Cumhuriyet savcısı ve sanık ..."ün temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmekle, tebliğnameye uygun olarak HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 14.10.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.