Ankara Ceza Kararları - Kasten öldürme - Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2016/198 Esas 2016/770 Karar Sayılı İlamı

1. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/198
Karar No: 2016/770
Karar Tarihi: 24.02.2016

Kasten öldürme - Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2016/198 Esas 2016/770 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)

Karar, bir kasten öldürme suçuna ilişkindir ve İsviçre Ceza Kanunu'nun 112. maddesi gereğince müebbet hapis cezası verilmiştir. Ancak, kararın hukuki dayanağına ilişkin itirazlar bulunmuştur. İlk olarak, yabancı bir ülkede açılan davanın delillerinin ve tercümelerinin eksik değerlendirilerek hüküm verildiği belirtilmiştir. İkinci olarak, Türk Ceza Kanunu'nun 10/a ve 5237 sayılı Ceza Kanunu'nun 19. maddesi ile ilgili düzenlemeler gereği, suçun işlendiği yerdeki kanunun öngördüğü cezadan daha fazla ceza ile mahkum edilemeyeceği ve lehe yasanın nazara alınması gerektiği vurgulanmıştır. Bu doğrultuda, suç tarihi itibariyle öncelikle her iki kanunun da ayrı ayrı uygulanarak lehe olan yasanın belirlenmesi ve ağırlaştırıcı/hafifletici sebeplerine göre hüküm kurulması gerektiği belirtilmiştir. Bu işlemler yapılmadan hüküm kurulmasının denetime imkan vermediği sonucuna varılmıştır. Kanun maddeleri ise sırasıyla Türk Ceza Kanunu'nun 7/2, 19/1, 10/a ve 765 sayılı Ceza Kanunu, 5237 sayılı Ceza Kanunu'nun 19. maddesi ve İsviçre Ceza Kanunu'nun 112. maddesidir.

1. Ceza Dairesi 2016/198 E. , 2016/770 K.

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Kasten öldürme
HÜKÜM : TCK.nun 7/2 ve 19/1. maddeleri uyarınca İsviçre Ceza Kanununun 112. maddesi gereğince müebbet hapis cezası.

TÜRK MİLLETİ ADINA

1-) Aynı olaya ilişkin Bern-Mittelland Cumhuriyet Savcılığı tarafından... ve ... ismli kişiler aleyhine açılan dava dosyasının onaylı örneklerinin diplomatik yoldan istenerek tercümesinin yaptırılıp, delillerin birlikte değerlendirilmesi, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayin edilmesi gerektiği gözetilmeden, eksik soruşturma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
2-) Kabul ve uygulamaya göre de;
765 sayılı TCK.nun 10/a ile 5237 sayılı TCK.nun 19. maddelerindeki düzenlemeler ve bu düzenlemelerin paralelindeki Dairemiz ve Yargıtay Ceza Genel Kurulunun yerleşik içtihatlarına göre, TCK.nun 10/a maddesi uyarınca tatbiki gereken lehteki yasanın saptanmasında öngörülen kural, Türk Kanununda bulunup yabancı ülke kanunundaki cezaya en yakın olan cezanın tespit edilip, lehe olan ülke yasası esas alınarak uygulama yapılması gerektiği yolunda olup, Türk ve yabancı kanun karşılaştırılmasında kanunların kül halinde ele alınmasını zorunlu kıldığı,yabancı ülkede suç işleyip mahkum edilmeyen ve Türkiye"de yargılanan failler hakkında münhasıran Türk Ceza Kanununun uygulanacağı ve suçun işlendiği yerdeki kanunun öngördüğü cezadan daha fazla ceza ile mahkum edilemeyeceği, lehe yasanın nazara alınması esasının yabancı kanunun milli kanunun yerine geçerek uygulanması biçiminde yorumlanamayacağı, bu doğrultuda suç tarihi itibariyle öncelikle 765 ve 5237 sayılı Yasalardan hangisinin sanık hakkında daha lehe hükümler içerdiğinin her bir yasa ayrı ayrı uygulanarak somut bir şekilde tespiti sonrasında lehe olan yasanın ağırlaştırıcı ve hafifletici sebeplerine göre hüküm kurulması, bulunacak sonuç cezanın yabancı yasanın uygulanması halinde belirlenecek cezadan fazla olması halinde, 765 sayılı TCK.nun 10/a veya 5237 sayılı TCK.nun 19. maddeleri uyarınca uygulama yapılarak hüküm kurulması gerektiği düşünülmeden, denetime imkan verecek şekilde karşılaştırma yapılmaksızın şekilde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş olup, sanık müdafii ile katılanlar vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmekle, re"sen de temyize tabi olan hükmün tebliğnamedeki düşünceye uygun kısmen farklı gerekçe ile BOZULMASINA, 24.02.2016 gününde oybirliği ile karar verildi.