Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
İİK"nun 82/12 maddesine göre borçlunun haline münasip evi (ancak evin kıymeti fazla ise bedelinden haline münasip bir ev alınabilecek miktarı borçluya bırakılmak üzere haciz edilerek satılır) hükmünü içermektedir. Borçlunun evine haciz uygulanmadan önce 19.04.2006 tarihinde icra dairesinde hacizedilmezliğe konu ettiği bu taşınmazına haciz konulmasına muvafakat ettiği, bu beyanından bir gün sonra da ilgili taşınmaz kaydına alacaklı tarafından haciz uygulandığı görülmektedir. İİK 83/a maddesinde aynen; "83/a-82 ve 83. maddelerde yazılı mal ve hakların haczolunabileceğine dair önceden yapılan anlaşmalar muteber değildir" yasal düzenlemesine yer verilmiştir. Bu yasal düzenleme karşısında borçlunun hacizden önceki muvafakati geçerli bulunmamaktadır. Adı geçene evinin haciz edildiğine ilişkin 103 davetiyesinin tebliğ tarihine göre de şikayeti yasal yedi günlük süre içerisindedir. Bu nedenlerle şikayetin esası incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçelerle reddi isabetsizdir.
SONUÇ  : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 17/09/2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.