17. Hukuk Dairesi 2015/6464 E. , 2018/192 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı ... vekili, davalı ... vekili ile davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
- K A R A R -
Davacı vekili, davalı ... şirketine trafik sigortalı araç ile müvekkilinin kullandığı aracın çarpışması neticesi meydana gelen kazada müvekkilinin malul kaldığını, davalı ... şirketinin eksik ödeme yaptığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 200,00 TL maddi tazminatın davalıdan tahsilini istemiş, 26.09.2014 havale tarihli dilekçesi ile talebini 131.971,17 TL olarak ıslah etmiştir.
Birleştirilen dosya davalısı....davaya cevap vermemiş, diğer davalılar, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan delillere göre; 2012/215 E. sayılı asıl dosyasında toplam 15.514,27 TL davacı ... iş gücü kaybı, tedavi ve diğer masraflar olarak davalılar ..., ..."den 26.02.2011 tarihinden itibaren, Ankara Sigorta A.Ş."den 24.02.2012 tarihinden itibaren, sigorta şirketi yönünden poliçe limiti ile sınırlı kalmak kaydı ile müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı ...."a verilmesine, birleşen...AHM 2013/112-73 sayılı dosyası yönünden, ..."ın işgücü kaybı, tedavi ve diğer masrafları olan 62.059,76 TL"nin, davalı ..."den 26.02.2011 tarihinden itibaren yasal faizi ile
../...
- 2 -
2015/6464-2018/192
birlikte tahsili ile davacı ..."a verilmesine, 2012/215 E. sayılı asıl dosya ve birleşen .....AHM"nin 2013/112-73 sayılı dosyasında manevi tazminat talepleri yönünden, davacı ... için 10.000,00 TL, davacı ... için 4.000,00 TL, ... için 4.000,00 TL manevi tazminatın, davalılar ... ve ..."nden 24.02.2012 tarihinden itibaren, birleşen dosyanın davalısı ..."den 25.02.2012 tarihinden itibaren olmak üzere, yasal faizi ile birlikte ve ... ve ..."nden müştereken ve müteselsilen ve de birleşen dosyanın davalısı ..."den tahsiliyle davacılara verilmesine, karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili, davalı ... vekili ile davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-)Hükmü temyiz eden davalı ...’in, 12.05.2015 havale tarihli dilekçesiyle temyiz isteğinden feragat ettiğini bildirdiği ve kimlik tespiti yapıldığı anlaşıldığından, temyiz isteminin feragat nedeniyle reddi gerekmiştir.
2-)Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeni ile maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
6100 Sayılı HMK"nın 297/2 maddesinde "Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir" düzenlemesine yer verilmiştir. Anılan yasal düzenlemenin de gereği olarak mahkemece verilen hükmün, infazda tereddüt yaratmayacak mahiyette olması gerekmektedir.
Somut olayda, davacılar vekili asıl ve birleştirilen davada davacılar vekili manevi tazminat talepleri yönünden müşterek ve müteselsil talepte bulunmuş; mahkemece, asıl ve birleştirilen davada talep edilen manevi tazminat talepleri yönünden, davacı ... için 10.000,00 TL, davacı ... için 4.000,00 TL, ... için 4.000,00 TL manevi tazminatın davalılar ... ve ..."nden müştereken ve müteselsilen ve de birleşen dosyanın davalısı ..."den tahsiliyle davacılara verilmesine, (manevi tazminatta mükerrer tahsilat olmamak kaydıyla) karar verilmiş ise de; birleştirilen dosya davalısı Ahmet müşterek ve müteselsil sorumluluk içinde değerlendirilmemiş, birleştirilen dosya davalısı Ahmet kusur oranında sorumlu tutulmuş ise buna dair bir açıklama getirilmemiştir. Bu itibarla, rücu ilişkisinde gözönüne alınmak üzere birleştirilen dosya davalısı ...’in hükmolunan manevi tazminattan kusur oranında mı müşterek ve müteselsil mi sorumlu tutulduğunun hüküm fıkrasında gösterilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde muğlak hüküm kurulması isabetli olmamıştır. Mahkemece verilen kararda
../...
- 3 -
2015/6464-2018/192
belirtilen bu hususlarda açıklık bulunmadığından hüküm HMK"nun 297/2. maddesine uygun düşmemektedir. HMK"nun 297/2 maddesine uygun düşmeyecek şekilde infaz kabiliyeti bulunmayan hüküm tesisi bozmayı gerektirmiştir.
Kabule göre de;
Mahkemece benimsenen ve hükme esas alınan 14.02.2013 tarihli bilirkişi raporunda; davalı sürücü Ahmet’e % 80, davalı sürücü ...’a %20 kusur izafe edilmiş, davacı yaralı 11 yaşında çocuk ....’a kusur izafe edilmemiş, ceza yargılaması sırasında alınan bilirkişi raporunda; davacı yaralı 11 yaşında çocuk........’un asli, davalı sürücü ...’ın tali kusurlu, davalı sürücü Ahmet’in kusursuz olduğu belirtilmiş olup, kusur oranları yönünden bilirkişi raporları arasında çelişki meydana gelmiştir.
Açıklanan nedenlerle, mahkemece, İTÜ"den seçilecek bilirkişi heyetinden, tüm dosya kapsamı incelenmek suretiyle, kaza tespit tutanağı ile mahkeme ve ceza yargılaması sırasında alınan raporlardaki kusur belirlemeleri arasındaki çelişkiyi gideren, ayrıntılı, gerekçeli, denetime açık bir rapor alınarak, oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu biçimde hüküm tesisi doğru görülmemiş ve kararın bozulması gerekmiştir.
3-) Bozma neden ve şekline göre davalı ... vekili ile davalı ... vekilinin manevi tazminatın miktarına ilişkin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı ... vekilinin temyiz isteminin feragat nedeniyle REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekili ile davalı ... vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle bozma neden ve şekline göre davalı ... vekili ile davalı ... vekilinin manevi tazminatın miktarına ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılar ..., ... ve ..."ye geri verilmesine 18/01/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.