
Esas No: 2016/11282
Karar No: 2018/3364
Karar Tarihi: 09.05.2018
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2016/11282 Esas 2018/3364 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
(TÜKETİCİ MAHKEMESİ SIFATIYLA)
Taraflar arasında görülen davada ... Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 18/03/2016 tarih ve 2015/63-2016/90 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili; müvekkilinin davalı bankanın müşterisi olduğunu, Alba Su Ürünleri firmasıyla arasındaki ilişki kapsamında firmanın 117.000,00 TL borcunu peyder pey ödediğini, banka yetkililerinin ödemenin yapıldığını doğruladıklarını ancak yatan paranın değişik hesaplara virman yoluyla aktarıldığının anlaşıldığını, müvekkilinin iradesi dışında yapılan bu işlemlerin hukuksal olarak geçerliliğinin olmadığını ileri sürerek müvekkilinin iradesi dışında başka hesaplara geçirilen 117.000,00 TL"nin iadesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; davacının hesabındaki paranın müvekkili bankadan kullanmış olduğu krediler ve ek hesaplarından kaynaklanan borçlara mahsup edildiğini, kredi sözleşmesinden de anlaşılacağı üzere müvekkili bankanın virmanları yapması için davacının iradesine ihtiyaç duymadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davacının davalı bankadan genel nakdi ve gayrı nakdi kredi sözleşmesi uyarınca 90.000,00 TL"lik kredi kullandığı, davacı adına bankaya yatan davaya konu paraların kredi sözleşmesinin geri ödemesi kapsamında mahsup edildiği, söz konusu mahsup işleminin taraflar arasında imzalanan kredi sözleşmesi kurallarına ve yine mevzuata uygun olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, davacının menfi tespit talebi olmamasına göre davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 09/05/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.