Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
Anayasanın 4709 sayılı yasa ile değişik 46/son fıkrası hükmüne göre kesin hükme bağlanan (kesinleşmiş) kamulaştırma bedellerinin ödenmemesi halinde 17.10.2001 tarihinden itibaren kamu alacakları için öngörülen en yüksek faizin uygulanması talep edilebilir. Bir başka anlatımla, henüz kesinleşmemiş kamulaştırma bedeli için 17.10.2001 tarihinden itibaren kamu alacakları için öngörülen en yüksek faiz oranı uygulanmaz. İcra Mahkemesince, takip dayanağı ilamın kesinleşme tarihine kadar 3095 sayılı yasa hükümleri doğrultusunda (Bütçe Kanunlarında yer alan yıllar ve oranlar da gözetilerek) faiz oranı talep edilebileceği, kesinleşme tarihinden sonra ise anayasanın 46/son maddesindeki değişikliğe göre kamu alacaklarına uygulanan en yüksek faiz oranı üzerinden faiz istenebileceği nazara alınarak anlaşmazlığın çözümü gerekir (HGK 22.06.2005 tarih 2005/12-384).
Borçlu vekili itiraz dilekçesinde, hem kendilerinden talep edilen faizin türüne karşı çıkmış ve Anayasa 46/son göre faiz istenemeyeceğini ileri sürmüş ve hem de talep edilen faizin fazla olduğu belirtilip miktarına itiraz ettiği için mahkemece yapılacak iş; ilamın kesinleşme tarihi olan 26.01.2007 tarihine kadar 3095 Sayılı Kanunun 1. maddesindeki yasal faiz oranları, 26.01.2007 tarihinden sonra ise Anayasanın 4709 Sayılı Kanunla değişik 46/son maddesinde öngörülen faiz oranları dikkate alınıp, Yargıtay denetimine olanak tanıyacak bir bilirkişi incelemesi de yaptırılarak sonucuna göre bir karar verilmesinden ibarettir. Eksik inceleme ile yazılı şekilde sonuca gidilmesi isabetsizdir.
SONUÇ  : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 04/10/2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.