
Esas No: 2020/810
Karar No: 2022/153
Karar Tarihi: 17.02.2022
BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/810 Esas 2022/153 Karar Sayılı İlamı
T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/810 Esas
KARAR NO : 2022/153
DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/10/2020
KARAR TARİHİ : 17/02/2022
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ /
DAVA/TALEP ;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil şirketin----- olduğunu, bu--- davalı --- müvekkil şirketten---- aldığını, davalı şirketin--- çeşitli ---müvekkil şirketten--- müvekkil! şirketin hazır ---- kaynaklı bakiye --- alacağın ödenmediğini, davalı hakkında, icra takibi de açıldığını, fakat, davalının borca itiraz etiğini, itirazında, cari hesap kayıtlarında borç gözükmediğini ileri sürerek mesnetsiz ve soyut bir şekilde müvekkil şirkete borcunun olmadığını iddia ettiğini, davalının müvekkil şirkete olan borcunu ödememek için herhangi bir gerekçe ileri sürmesinin düzenlenen sözleşme, faturalar ve irsaliyeler karşısında mümkün olmadığını, ----dosyasıyla yapılan icra takibinin borçlunun borca itiraz ettiğinden icra dosyasıyla paranın tahsilinin mümkün olmadığını, ödeme emrinin borçluya ebliğ tarihi olan 07.12.2016 tarihi itibariyle temerrüte düştüğünü, bu nedenle alacağın, 07/12/2016 tarihinden itibaren işin ticari bir iş olması nedeniyle ticari avans faizi yürütülmesini talep ettiğini, alacak nedeni ile ------ tarihinde ---yoluna başvurulmuşsa da, davalı ile anlaşmanın mümkün olmadığını ileri sürerek tahsilde tekerrür olmamak ve fazlaya dair alacak hakkı saklı kalmak kaydıyla; müvekkil şirketin davalıdan olan 3.000,00-TL. alacağının, davalının temerrüte düştüğü 07/12/2016 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleriyle avukatlık ücretinin, davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP /TALEP : 6100 Sayılı HMK'nın 126-131 maddeleri kapsamında cevap dilekçesi verilmemiştir.
Davalı vekili yargılama sırasında ------ tarafından kesilen ve müvekkili şirket tarafından ödenen ----- kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini, anılan idari para cezasında asıl sorumluluğun davacı şirkete ait olduğundan davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
DELİLLER : --- tarihli ---- Tutanağı,----- dosyadaki sair tüm bilgi ve belgeler.
DEĞERLENDİRME VE SONUÇ:
Dava, Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) isteminden ibarettir.
Basit yargılama usulüne tabi işbu davada mahkememizce dilekçeler aşaması tamamlanmış ve usulüne uygun olarak yapılan davet sonucunda duruşma açılarak ön inceleme duruşması icra edilmiş, uyuşmazlık belirlenmiş ve vaki davete karşın tarafların sulh olmak istememeleri üzerine tahkikata geçilerek tahkikat işlem ve incelemeleri yerine getirilmiş ve karar duruşmasına katılan taraf vekillerinin son sözleri dinlenip zapta geçirilerek aşağıdaki hüküm sonucuna ulaşılmıştır.
Davanın dayanaklarından olan ----- ---sayılı dosyası getirtilerek, incelenmiştir. Yapılan incelemede icra dosyasının davanın tarafları ve konusu ile uyumlu olduğu görülmüştür. Ancak davanın genel hükümlere göre alacak davası niteliğinde olarak açıldığı hemen ifade edilmelidir. Dosyaya ---- göre de--- -- yerine getirildiği ve anlaşmazlık üzerine işbu davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Yapılan açıklamalar, toplanan deliller ve yapılan yargılama sonucunda somut olaya bakıldığında evvelin------- borç için icra takibi başlatılığı ve takibe yapılan itiraz üzerine takibin durdurulduğu ve genel hükümlere göre işbu alacak davasının açıldığı anlaşılmıştır. Mahkememizce açılan işbu dava üzerine taraf teşkili sağlanarak işin esasının incelenmesine geçilmiş ve davalı şirket, yasal süresi içinde davaya cevap vermediğinden usulen iddianın inkar edildiği kabul edilerek davacı vekili tarafından gösterilen deliller toplanmış, davacı şirketten tüm kayıtları celbedilmiş ve dosya taraf şirketlerin ticari defter ve belgeleri üzerinde inceleme yapılarak bilirkişi raporu düzenlenmesi için--- verilmiştir. Bu kapsamda taraflara ticari defter ve belgelerini beyanlarına göre şirket merkezlerinde incelenmesi için ibrazı hususunda süre verilmiştir.(TTK,83-85, HMK,222, 218/1 278/4) -------tarafından hazırlanan raporda özetle ve mealen; tarafların tacir oldukları ve aralarında ticari ilişki bulunduğu, tarafların ----yıllarına ait ticari defterlerinin kayıt nizamı bakımından uygun ve delil kabiliyetleri bulunduğu, davacı şirketin düzenlediği faturaların kayıtlı olduğu---- bildirimlerinin birbirleriyle uyumlu olduğu, uyuşmazlığın davalı şirket tarafından---- tutarlı borç dekontundan kaynaklandığı işbu dekonta konu idari para cezasının davalı adına düzenlendiği, sözleşmede----- idari para cezasının davacıya yansıtılması konusunda hüküm bulunması gerektiği, ispat yükününü davalı şirket üzerinde olduğu, nihayet davacı şirketin davalıdan 3.000,00 TL alacaklı olduğu yönünde tespit ,hesap ve görüşlerini içeren rapor verilmiştir. Bahse konu bilirkişi raporu taraf vekillerine tebliğ edilmiş ve vaki beyan ve itirazları da değerlendirilmiştir. Mahkememizce yapılan değerlendirme ve incelemede ; taraflar arasında dosyaya mübrez 15/06/2015 tarihli-------- sözleşmesi yapıldığı, taraflarca sözleşme gereğince edimlerin karşılıklı olarak ifa edildiği ticari defter ve belgelerle sabittir. Ancak davalı tarafça---- tarafından düzenlenen -----tarihli idari yaptırım karar tutanağına göre düzenlenen ---- olarak ödendiği ve işbu ödemenin ---- konu ---- gece geç saatte çalışması/ğürültü gerekçesiyle tek taraflı olarak davacıya yansıtılmasından kaynaklandığı görülmüştür. Davalı taraf vekili duruşmalarda işbu cezayı davacı şirekte yansıtmalarının takas/mahsup kapsamında olduğunu savunmuştur. Mahkememizce her ne kadar sözleşmenin dürüstlük kuralı çerçevesinde değerlendirilebileceği düşüncesiyle ispat ispat yükü kapsamında davacıya, davalıya yemin teklif edip etmediği hususunda hatırlatmada bulunulsa ve isterilen süre verilse de yapılan itirazlar üzerine savunma ve sözleşme içeriğine göre verilen işbu ara karardan rücu edilerek yargılama sürdürülmüştür.
Öyleyse takasın hukuki niteliği ve taraflar arasındaki sözleşme ve dosyaya ilişkin bazı açıklamalar yapılarak sonuca bağlanması uygun olacaktır.
Takas borcu --- nedenlerden biridir. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 139 uncu maddesi uyarınca, ----veya ----- birbirine borçlu oldukları takdirde, her iki ----ise iki tarafın her biri borcunu alacağı ile takas edebilir. Sonuçta her iki borç da az olanı oranında sona erer -----
Takastan bahsedilmek için, her şeyden önce iki ayrı kimsenin karşılıklı olarak birbirlerinden alacaklı olmaları gerekir. Henüz doğmamış veya takas anında sona ermiş alacaklar takas edilemez. Takas edilecek alacaklar aynı nitelikte, aynı türden olmalıdır.---- anda----- olabileceği gibi, sonradan --- olabilirler. Ancak ---- kullanıldığı anda, mutlaka aynı türden olmaları zorunludur.
Bir alacağın takası için gerekli olan bir diğer şart da alacağın muaccel olmasıdır. Alacaklı tarafından zaman itibarıyla ifası istenebilir bir borç olması gerekir. Takas edilecek alacağın muaccel olması, buna karşılık asıl alacağın (karşı taraf asıl alacağının) sadece ifa edilebilir bulunması yeterlidir.
Takas hakkını ileri sürenin alacağı, dava edilebilir bir alacak olmalıdır. Takası ileri süren tarafın alacağının tartışmalı olması, takas ileri sürülmesine engel değildir. Alacağı tartışmasız olan taraf bu takasa itiraz edebilir ve kendi alacağını dava edebilir. Takası ileri süren tarafın bunun için dayandığı alacak, talep ve dava edilebilir bir alacak olması gerekir. Bunun istisnası zamanaşımına uğramış borçlarda görülür. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 139 uncu maddesinin üçüncü fıkrasına göre zamanaşımına uğrayan alacağın takası, ancak takas edilebileceği anda henüz zamanaşımına uğramamış olması koşuluyla mümkündür. Kanunun 145'inci maddesine göre borçlu önceden takastan feragat edebilir. Başka bir anlatımla, daha borç ilişkisi kurulurken ya da sonra, borçlu diğer tarafın alacak talebine karşı takas ---- etmeyeceğini taahhüt edebilir. Türk Borçlar Kanununun 145 inci maddesinde ise----kanunen önlenmiş bazı alacaklar sayılmıştır.
Kanun --- açıklaması aramaktadır. ----- gerçekleştirmek için irade açıklamasına --- beyanı denir. Bu beyan bir taraflı--- işlemdir. Bu işlem bir yenilik doğuran hakka dayanır. Tarafların biri, borcu ile alacağını --- ettiğini karşı tarafa bildirerek, bu hakkını kullanmış olacaktır (TBK m. 143/1). Takas hukuki niteliği itibari ile bozucu yenilik doğuran bir haktır. Borçlunun ---- kullanma isteğini, alacaklıya bildirmesi gerekir.--- bir sözleşme olmadığı için karşı tarafın kabulüne bağlı değildir.--- aynı zamanda borcu sona erdirdiği için bir tasarruf işlemidir. Bu nedenle borçlunun --- edilecek alacak üzerinde --- yetkisine sahip olması gerekir.
---- bir defidir. Taraflarca ileri sürülmedikçe kendiliğinden dikkate alınamaz. --- karşılık dava olarak ileri sürülebileceği gibi, defi olarak da ileri sürülebilir.--- defi cevap dilekçesinde ileri sürebileceği gibi karşı dava halinde de ileri sürebilir. --- mahsup defi süresi içerisinde sunulan cevap dilekçesi ile açıkça talep edilmesi halinde dikkate alınır.
Bu açıklamalar ışığında tekrar somut olaya döndüğümüzde; davalı taraf davaya cevap vermediğinden ve bu kapsamda usulüne uygun olarak ileri sürülen bir takas defi bulunmadığından işbu savunma dinlenmemiştir. Öte yandan---idari para cezasının davacıya yansıtılabileceğine veya bu tür hususlardan davacının sorumlu tutulabileceğine yönelik açık veya zımni hiçbir ifadeye de rastlanmamıştır. Binaenaleyh; davacı şirketin davasını, TMK'nın 6 ve HMK'nın 190 ve 222 maddeleri gereğince mevcut bilirkişi raporu ve sözleşme gözetildiğinde açıkça ispatladığı sonuç ve kanaatiyle dosyaya mübrez sözü geçen bilirkişi raporunun da gerekçeli, denetime açık, hüküm kurmaya elverişli ve yerinde olduğu kabul ve takdir edilerek davacının davasının kabulü ile, 3.000,00 TL 'nin temerrüt tarihi olan 07/12/2016 tarihinde itibaren tarafların tacir sıfatına göre işleyecek avans faiziyle birilikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar verilmiştir.
6100 Sayılı HMK'nın 332/1 maddesine göre, 323. Maddesinde sayılan yargılama giderlerinden, 326/1. maddesi gereğince tamamen daval---- tutulmuştur. Ayrıca Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A maddesi ile Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliğinin 26/2. Maddeleri gözetilerek dava öncesi ------ bütçesinden--- yargılama gideri kapsamında davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına da karar verilmek suretiyle 6100 Sayılı HMK'nın 26, 297/2 maddeleri gereğince aşağıdaki şekilde hüküm ihdas edilmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-)Davanın KABULÜ---- tarihinde itibaren işleyecek avans faiziyle birilikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-)Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 204,93 TL karar ve ilam harcından 54,40 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 150,53 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-)Arabuluculuk Kanununun 18/A-(13).maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliği’nin 26/2. Maddeleri ile ---- ödenen ------- ücretinin davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
4-)Davacı tarafından yapılan 54,40 TL başvurma harcı 54,40 TL peşin harç , 7.80 TL vekalet harcı ve 54,50 TL posta masrafı, 650,00 TL. bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 821,10 TL yargılama giderinın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-)Davacı kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan ----- 13/1, 13/2 maddeleri uyarınca hesaplanan 3.000,00 TL nispi vekalet ücretinın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-)6100 sayılı HMK'nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra kullanılmayan avansın yatırana iadesine, ( Yazı İşleri Müdürü tarafından Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri İle Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 207/1 maddesi gereğince resen işlem yapılmasına, )
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı; 6100 sayılı HMK.'nın 341/2. maddesi gereğince karar tarihi itibariyle kararın miktar itibariyle (3.000,00 TL<8.000,00) İstinaf kanun yoluna başvuru sınırının altında kaldığı anlaşılmakla KESİN olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.