11. Hukuk Dairesi 2016/11335 E. , 2018/3458 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
Hasımsız olarak görülen davada ... Sulh Hukuk Mahkemesi’nce verilen 26/04/2016 tarih ve 2016/17-2016/57 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müteveffanın 25/09/2015 tarihinde vefat ettiğini, miras olarak bıraktığı ve 20 pay karşılığı 40.000,00 TL bedelli hisse nispetinde ortaklığı bulunan şirket paylarının mevcut olduğunu, mirasçılardan ...’un reşit olmadığını, bu nedenle kendisine kayyım atanması gerektiğini belirterek ...’ın ...’a kayyım olarak tayinini ve dava dışı şirketteki miras bırakandan intikal eden hisselerin devri için gerekli iznin verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece tüm dosya kapsamına göre, kayyım tayinini talep eden ...’un ..."un annesi olduğu, talebin TMK 426. maddesi kapsamındaki hususlardan olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı davacı temyiz etmiştir.
Mahkemece, davacının küçüğün velisi ve yasal temsilcisi olup aralarında menfaat çatışması bulunmadığı, davacının kayyım talebinin TMK’nın 426. maddesi kapsamındaki hususlardan olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Ancak TMK’nın 426/2. maddesi gereğince, vesayet makamı bir işte yasal temsilcinin menfaati ile küçüğün menfaati çatışıyorsa küçüğe ilgilisinin isteği üzerine veya re’sen temsil kayyımı atar.
Davacı ... temsil kayyımı talebinde bulunduğu küçük ...’un velisi, dolayısıyla yasal temsilcisi ise de, ikisinin de aynı şirketin ortakları olmaları nedeniyle aralarında menfaat çatışması bulunduğundan, TMK"nın 426. maddesi gereğince kayyım talebinin kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 10/05/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.